Bakan Kurum’dan İBB’ye kaçak yapı uyarısı! “Bunlar suçüstü yakalandılar”

“İSTANBUL’DA CİDDİ BAŞVURU OLDU”

Yarısı Bizden’de sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’a bu projeyi müjdelediler. Mayıs ayı itibarıyla başvuruları aldık. İstanbul’da ciddi başvuru oldu. Burada gerek hibe gerek kredi noktasında devletimizin yardım ve desteklerine ilişkin. 700 bin kredi, 700 bin hibe 100 bin taşınma olmak üzere açıklandı. Şu an Yarısı Bizden’de yeni başvuru süreci yürütüyoruz. Tarihin önü açık, isteyen başvurabilir. Gerek bina bazında gerek parsel bazında tüm başvuruları arkadaşlarımız değerlendiriyor. Müteahhitlerin süreci daha rahat yönetilmesi adına hak edişlerin yüzde 30’ların verilmesi gibi hızlandıracak adımlarızı atıyoruz. Biz bir taraftan deprem bölgesini yürütüyoruz bir taraftan da İstanbul’da önemli iradeyi ortaya koyuyoruz. İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut var. 600 bini hemenyarın dönüşmesi gereken konut. Bu noktada sorumluluk makamı olarak biz de kentsel, deprem dönüşümü ile ilgili elimizi, gövdemizi taşın altına koyacağız.

Bunun bütçesi Hazine ve Maliye Bakanlığımızca ayrıldı. Biz burada kendi kaynağımızı üretecek çalışmalar yapıyoruz. Sonuçta devletimiz güçlü. Sayın Cumhurbaşkanımız deprem varken bu iradeye ortaya koydular. Vatandaş ve belediyelerimizden gelen talep noktasında bu dönüşümü hızlı bir şekilde yürüteceğiz. Rezerv alanlarda konutlar üreteceğiz. Deprem toplanma alanı, sosyal donatı alanlarına ilişkin adımlarımızı atacağız. Okul, yeşil alanlar yapacağız. Bu konutların yapımını başlattık.Başakşehir, Sultangazi’de yapıyoruz. 800 bin üzerinde konutu dönüştürdük, devam edeceğiz. Birinci öncelik deprem bölgesi ise ikinci önceliğimiz İstanbul’da koyulması gereken iradedir. Gerçekten siyasette itibar sahibi olmak verdiğin sözleri tutmaktan geçiyor. O yüzden sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ile her seçimden galip çıkıyoruz. Yerel seçimde de milletimiz bize destek verdi. Mayıs seçimlerinde sayın Cumhurbaşkanımızı yüzde 52 oyla seçen irade Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşlarımız. Vatandaş ülke yönetimini sana veriyorum, yerel yönetimde seni uyarıyorum dedi. Düzeltmesi gerekenleri düzelt demiştir. Biz de üzerimize düşen görevlerimizi yerine getireceğiz. Kimse boşuna heveslenmesin. Milletimiz bizi bekliyor. Çalışacağız, üreteceğiz. Umutun, geleceğin icraatı olmaya AK Parti olarak devam edeceğiz.

“AĞIRLIĞIMIZI, ÖNCELİĞİMİZİ DEPREM BÖLGESİNE VERDİK”

Daha önce açıkladığımız sosyal konutların bir kısmını başlattık. Ağırlığımızı, önceliğimizi deprem bölgesine verdik. Orayı hızlandırabilmek adına sosyal konut İlk Evim İlk İşyerim projelerini biraz öteledik. Vatandaşa bunu anlatıyoruz. Bizim milletimiz ferasetlidir. Bu takvimi de buradan arkadaşlarımıza söyleyeyim. TOKİ Başkanlığımız sosyal konutlarla ilgili ilan etsin. Arkadaşlara talimatım yıl sonuna kadar deprem bölgesinde ihale edilmesi gereken bütün işleri ihale edin. Ardından da bizim sosyal konut, İlk Evim İlk İşyerim’i etap etap bitireceğiz. 2025 Haziran’ına kadar bu işlerin hepsini inşallah ihale etmiş olacağız. Deprem bölgesini bu yıl sonuna kadar bütün ihalelerini bitireceğiz. 2025 yılın Haziran’ına kadar İlk Evim İlk İşyerim, sosyal donatı alanlarından kalan eksiklikleri ihale etmiş olacağız. 2026’da inşallah yeni projelerimizi başlatıyor olacağız.

Deprem bölgesinde 76 bin konutu teslim ettik. Depremden yaklaşık 40 gün sonra temellerimizi attık. 3 ay içinde 180 bin konutun yapımını başlattık. Şu an inşaatı başlayan konut sayısı 312 bine geldi. 150 bin çalışanımız var. 4 bin 400 köyde 159 şantiyede çalışıyoruz. Dünyanın en büyük, en geniş, en çok çalışanın olduğu şantiyedir. Herhangi malzeme, ekipman, işçi sorunumuz yok. Yıl sonuna kadar kalanını ihale edeceğiz. 2025 sonunda deprem bölgesinin ayağa kalktığını göreceğiz. Hatay’da Meclis binanın yanındaki Kapalıçarşı’nda, Adıyaman’da Ulu Camii meydanının ayağa kalktığını göreceğiz. Malatya Bakırcılar Çarşısı’nın yeniden ayağa kalktığını göreceğiz. Kahramanmaraş’ta Azerbaycan mahallesi ile Trabzon Caddesi’ndeki hareketi göreceğiz. Esnafın yüzünün güldüğünü Allah’ın izniyle inşallah hep beraber göreceğiz. Bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Osmaniye, Adana, Diyarbakır, Gaziantep’te, 11 ilimizin her noktasında, köy, belde, ilçemizde vatandaşa sözümüzü tutmak için bu mücadeleyi yapıyoruz. Şu an istihdamımızın yüzde 16’sı, genç nüfusumuzun yüzde 20’si, ihracatımızın yüzde 8’i deprem bölgesinde gerçekleşiyor. Deprem bölgesi bizim için çok kıymetli bölge. Var gücümüzle çalışıyoruz.

O günlerde gidip deprem bölgesinde ‘bedava konut yapacağız’ diyenler vardı. Neredeler onlar? Belediyelerle yapacaklardı hani? Niye yapmıyorlar? Bir tane konut göstersinler bana. Milletimizin bunu çok iyi görmesi lazım. Bunlar seçim meydanlarında ağız dolusu sözler veriyorlar. Bedava konut vereceğiz, emekliye para dağıtacağız vs. Peki nerede? İnsanlara sözümüzü tutuyoruz. Peki Ulu Cami’yi senden önce başlatmışız. Olan işe engel olma. Bırak biz yapalım, onu da yapmıyor. Proje durmuş, orada çalışan yok.

“HATAY’DA 100 BİN KONUTUN TESLİMİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Eylül ayı içinde sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Hatay’da 100 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Yıl sonu 200 bin konut teslim edilecek. Önümüzdeki yıl inşallah istiyoruz ki, bütün depremzede kardeşlerimiz evine girsin. 441 bin hak sahibi var. 39 bini ticari. Bazısı yerinde dönüşüme başvurmuş, bazısı kendi yapıyor. Biz hak sahibi 441 bin vatandaşımızı 2025’in sonuna kadar evlerine, dükkanlarına, işyerlerine yerleştirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Yıl sonunda 200 bini bitirmiş olacağız. Sonra 240 bini daha bitireceğiz inşallah. Antalya, Malatya, Elazığ, Muğla’da yangın, selde, Kastamonu’da, Rize’de, Bartın’da sözlerimizi tuttuk. Bunun gururuyla konuşuyorum.

Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da büyük yıkımlar gerçekleşti. Biz şöyle planladık; yüzde 50-60’ını şehrin çeperinde yapalım. Kalanı da demografik yapı bozulmasın, yeşil alanı, sosyal donatısıyla, parklarıyla yeniden ayağa kalksın diye planladık. 1 yıl sonra Antakya inşallah eskisinden çok çok daha güzel olacak. Çekim merkezi olacak. Ulu Cami’de yeniden ezanlar yükselsin, esnafımızın, insanımızın yüzü gülsün, derdimiz bu. Antakya, Samandağlılar orada yaşasın istiyoruz.Kırıkhanlılar, Kırıkhan’da yaşasın istiyoruz. İskenderun’da zeytin bahçelerin eteğinde yine İskenderunlular yaşasın istiyoruz. Rezerv alanlarda yıkılan binalar olduğu gibi sağlam ve az hasar görmüş binalar var. Gittik yerinde inceledik, projemize engel olmayan, revizyon yapıp kurtarabileceğimiz, az hasarlı ve hasarlı binaları proje dışına aldığımız yerler oldu.

Rezerv alanlarda projemize engel değil ama vatandaş yıkılmasını istemiyor, istemediği yere girmeyeceğiz. Zorunlu olmadığımız bir yer varsa bunu vatandaşa rağmen yapmayacağız. Hak sahibi dışında kimseye bir şey vermiyoruz. Zaten orada evi var, ona veriyoruz. Antakya’da diyelim ki 10 bin hak sahibi var. O alanda kim yaşıyorsa yine ona vereceğiz. 11 bin yapmıyoruz. 8 bin de yapmamaya çalışıyoruz.

Bilim insanlarımız bize neyi tarif ediyor? Asi Nehri’nin kenarında yeşil şeritler oluşturduk. Orada ne kadar vatandaşımız yaşıyorsa onların sığacağı şekliyle proje yaptık. Yatay mimari esaslı zemin artı 4 katı geçmeyecek. Hatay’ın ihtiyaçlarını içerir ve giderir proje oldu. Girdiğimiz rezerv alanlarda kim varsa onlara vereceğiz bu konutları. Girmediğimiz yerler varsa onların da arsaları zaten kendilerinde kalıyor. Biz şehrin çeperinde yaptığımız o konutlardan hak sahiplerine kurayla belirliyoruz. Kimsenin arsasına gelip başka vatandaşı taşıma sözkonusu değil. Sağlam binayı vatandaşımıza rağmen de yıkmıyoruz.

Yorum yapın