Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde basına kapalı gerçekleştirilen koordinasyon toplantısına katıldı.
Daha sonra Atatürk Caddesi’ndeki şantiye alanında incelemelerde bulunan Kurum, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Kurum, burada yaptığı açıklamada, depremlerde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Göreve geldiği andan itibaren önceliklerinin deprem bölgesi olacağının sözünü verdiklerini hatırlatan Kurum, şöyle devam etti:
“Tüm ekibimizle göreve gelir gelmez proje alanlarımızı karış karış geziyor ve en ince detayına kadar, titizlikle inceliyoruz. Hiçbir şeyi ‘detay’ deyip, atlamamaya gayret gösteriyoruz ve bu manada vatandaşımızdan gelen hiçbir soruna kulak tıkamadan, vatandaşlarımızın taleplerini, sorunlarını, ihtiyaçlarını çözecek adımları da yerinde kararlarını almak suretiyle o masadan kalkmıyoruz. Hep şunu söyledik; ‘ilk işimiz, önceliğimiz, ana gündemimiz deprem bölgesi olacak’ dedik. Deprem bölgesinde kaybedecek tek bir saniyemiz yok ve bu anlayışla, bilinçle tüm şantiyelerde çalışan 200 bin ekip arkadaşımla birlikte burada vatandaşlarımız için yapılması gereken çalışmaları gece gündüz sürdüreceğimizin sözünü buradan bir kez daha ifade ediyorum.”
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevi tevdi etmesinin hemen ardından soluğu deprem bölgesinde aldıklarını söyledi.
– “ŞU ANA KADAR 76 BİN YUVAMIZI VATANDAŞLARIMIZA TESLİM ETTİK”
Vatandaşların evlerine bir an önce kavuşması için gereken her türlü adımı atmaya devam edeceklerinin sözünü veren Kurum, ilk ziyareti Malatya’ya, ardından Kahramanmaraş’a yaptıklarını, şimdi de Gazi Mustafa Kemal’in emaneti Hatay’da olduklarını ifade etti.
Hatay’da gün boyunca depremden zarar görmüş alanlarda vatandaşlarla görüşeceklerini, istişarelerde bulunacaklarını ve süreci hızlı bir şekilde yürütecek adımları atmaya devam edeceklerini belirten Kurum, şöyle konuştu:
“Bugün 11 ilimizde 276 bin konut, iş yerinde faaliyetlerimizi yürütüyoruz ve yine 4 bin 500’e yakın köyümüzde de kırsalda, kırsal kalkınmayı sağlayacak adımları atıyor ve vatandaşlarımıza evlerini teslim etmek için ama çelik ama betonarme olacak şekliyle köy konutlarımızı yerel mimariye uygun bir şekilde inşasını gerçekleştirmeye gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar 76 bin yuvamızı vatandaşlarımıza teslim ettik ve amacımız inşallah yıl sonuna kadar 200 bin konutun teslimini gerçekleştirmek olacak ve 2025 yılı sonuna geldiğimizde de deprem bölgelerinde evine girmeyen hiçbir vatandaşımız kalmasın istiyoruz. Dolayısıyla Hatay’ımızda, Kahramanmaraş’ımızda yine Adıyaman’ımızda, 11 ilimizde vatandaşlarımız evine girene kadar biz ekibimizle birlikte sahada olacağız.”
Bakan Kurum, Ulu Cami’den ezanlar yükselene kadar, Habib-i Neccar Camisi’nde vatandaşlar namaz kılana kadar, Asi Nehri kenarında, yürüyüş ve bisiklet yollarında, huzur içerisinde Hataylılar gezene kadar burada olacaklarının sözünü verdi.
Hatay’ın kendilerine tarihin ve ecdadın emaneti olduğunu kaydeden Kurum, bu tescilli eserleri de ilgili bakanlıklarla ayağa kaldıracaklarını söyledi.
– HATAY’DA 10 BİN 889 KONUT HAK SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ
Hatay’daki çalışmalara ilişkin bilgi veren Kurum, şöyle konuştu:
“Kurtuluş Caddesi’nde yeniden o tescilli eserlerin içerisinde inşallah yürüyeceğiz ki onun da kararını aldık. O karar çerçevesinde inşallah Toplu Konut İdaresi Başkanlığımız, orada aslına uygun bir şekilde inşaat sürecini yine Hatay’da, Kurtuluş Caddesi’nde yapıyor olacak. Bu kapsamda baktığınızda Hatay’ımızda şu ana kadar 10 bin 889 konutumuzu bitirip hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik. Halen Antakya, Defne, İskenderun, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı ve Samandağ’daki birçok mahallemizde 156 bin konutumuzun, iş yerimizin yapım ve inşa faaliyetleri de devam etmektedir. Amacımız afetlere karşı dirençli şehirler kurmak. Bu manada, bu işleri yaparken de Hatay’ımız sıradan bir şehir değil, bir medeniyet hazinesi, insanlık tarihidir ve ne yazık ki işte bugüne geldiğimizde, bu tarihi eserlerimizin, tescilli binalarımızın 6 Şubat depremi sebebiyle yıkıldığını görüyoruz. İnşallah bu tarihi eserlerle birlikte ayağa kaldıracağız, birlikte inşa edeceğiz ve amacımız, önceliğimiz önümüzdeki yıl şubat ayında inşallah Atatürk, Fatih caddelerinde, burada dükkanlarımızın oradaki hak sahiplerine teslim edildiği, burada konutlarımızın yine yükseldiği, orada vatandaşlarımıza teslim süreçlerinin başlatıldığı ve depremin yıl dönümünü orada vatandaşlarımızla birlikte inşallah onların gülen yüzünü görerek, duasını alarak yine yad etmek istiyoruz.”
– “İSTİYORUZ Kİ BURADA ESKİ DEMOGRAFİK YAPI DEVAM ETSİN”
Rezerv dönüşüm alanlarına değinen Kurum, şöyle devam etti:
“Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, rezerv alanda yaptığımız, şehrin merkezinde yaptığımız projelerde burada oturan vatandaşımızın dışında hiçbir vatandaşımızı bu alanlara almayacağız. Burada kim yaşıyorsa, burada kim komşuysa yine komşuluk ilişkilerini aynı mahallesinde sürdürsün istiyoruz. Dolayısıyla rezerv alanda, herhangi bir ilçeden, herhangi bir mahalleden bu alanlara hiçbir vatandaşımız gelmeyecek. Herkes oturduğu yere en yakın yerde, oturduğu şerefiyeye en yakın şerefiyede dairesini alacak ve istiyoruz ki burada eski demografik yapı devam etsin. Burada Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’siyle vatandaşlarımız, Hataylı kardeşlerimiz o kardeşlik hukukunu yine devam ettirsinler. Dolayısıyla bunun dışındaki hiçbir söze, hiçbir söyleme vatandaşlarımız itibar etmesinler. Burada yaşayan, rezerv alanda yaşayan vatandaşlarımız kimse yine onlar yaşayacak. Bu anlayışla ne il dışından, ne ilçe dışından hiçbir vatandaşlarımız bu bölgelere gelme durumu söz konusu değildir. Bunun da altını çizdiğimi ifade etmek istiyorum.”
Kurum, konutları verirken de yerinde yapılan değer tespitler çerçevesinde vatandaşın evi yıkılmışsa arsa değerini, eğer evi yıkılmamış az hasar almışsa evinin değerini de dahil etmek suretiyle bugünkü haklarını koruyacaklarını, yeni projelerin değerinden düşeceklerine bildirdi.
AFAD’ta hak sahibi olan vatandaşlara ne yapılıyorsa kentsel dönüşüm alanlarında da rezerv dönüşüm alanlarında da aynısını vatandaşlara sunacaklarını dile getiren Kurum, “Hiçbir fark olmayacak. Burada aslolan milletimizin mağdur olmaması adına atılmış adımlar, alınmış kararlardır. Dolayısıyla AFAD’tan hak sahibi olanla rezerv alanda hak sahibi olan vatandaşımız arasında inşallah hiçbir ayrım olmayacaktır.” dedi.
Bakan Kurum, millet olarak yüzyıllardır bu coğrafyada büyük sıkıntılar çektiklerini, Allah’ın izniyle bu zorlu sürecin de üstesinden hep birlikte geleceklerini kaydetti.