Habertürk TV’de “Nedir? Ne Değildir?” programına konuk olan Ersoy, sunucu Mehmet Akif Ersoy’un gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
class=”medyanet-inline-adv”>
Grafikler eşliğinde önceki yılların ve bu senenin turizm rakamlarına ilişkin bilgiler veren Ersoy, “Son 6 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak koyduğumuz bütün hedefleri tutturduk, inşallah bundan sonra da tutturacağız. Biz çok bahanelere sığınmayı sevmeyen bir bakanlığız. Koyduğumuz hedeflerde ısrarcı oluyoruz.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’ye yönelik ziyaretlerin Kovid-19 sonrasında hızlıca arttığını ve Türkiye’nin salgından sonra turizm bakımından en hızlı toparlanan ülke olduğunu vurgulayan Ersoy, giderek artan senelik turist sayısının bu yıl sonu 60 milyonu bulmasını bekledikleri bilgisini verdi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRRoblox’a erişim yasağının gerekçesi ortaya çıktıHaberi Görüntüle
“TURİZM KONUSUNDA EN ETKİLİ REKLAM VEREN ÜLKEYİZ”
Bakan Ersoy, ABD’de yılın en önemli olayı olarak görülen Joe Biden ve Donald Trump arasındaki başkanlık seçimleriyle ilgili CNN kanalındaki tartışma programında Türkiye’nin tanıtımı yapılmasına da değinerek, “Türk Hava Yollarının uçtuğu her yeri hedef destinasyon olarak görüyoruz ve uzun süredir CNN International, BBC International, El Cezire ve Euronews gibi global haber kanallarıyla dünya genelinde tanıtım anlaşmaları yaptık.” şeklinde konuştu.
class=”medyanet-inline-adv”>
CNN’dekine benzer bir çalışmayı olimpiyatları yayınlayan Euronews’te de yaptıklarını belirten Ersoy, “Türkiye reklamları başta İstanbul olmak üzere hem Akdeniz hem Ege reklamları 55 ülkede yayınlanıyor. Oyunlar kesiliyor arada Türkiye reklamı giriyor. Biz şu anda Türkiye olarak dünyada turizm konusunda en yoğun ve en etkili reklam veren ülkeyiz. Şu anda birinci sıradayız. Bu işi çok iyi yönetiyoruz. Sosyal medyada ve basında iddia edildiği gibi de çok uçuk rakamlarla yapmıyoruz. Kesinlikle çok makul, çok rekabetçi şartlarda yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
Instagram’a yönelik erişim yasağına değinen Ersoy, “Ulaştırma Bakanlığımızın takip ettiği bir konu. Karşılıklı görüşmelerle anlayışlı bir şekilde iki tarafın anlayışlı yaklaşımıyla kısa sürede çözülür diye umut ediyorum. Biz tanıtımda her şeyi çeşitlemiş durumdayız. Bizim bütün tanıtımımız Instagram üzerinde değil. Çok küçük bir parçası Instagram üzerinde. Ulusal kanalları da kullanıyoruz, sosyal medyanın birçok çeşidini de kullanıyoruz. Youtube’u, Twitter’ı, Instagram’ı ve yazılı basını da dijital basının her alanını da kullanıyoruz. Biz çok geniş kapsamlı çok çeşitli bir tanıtım yapıyoruz artık Türkiye için.” değerlendirmesinde bulundu.
class=”medyanet-inline-adv”>
Bakan Ersoy, ibadete açılan Kariye Camii’nde ziyaretçi yönetim planı uygulamasına geçilmesine ilişkin şunları söyledi:
“Kariye Camii çok detaylı bir restorasyondan geçti. UNESCO dünya miras listesinde olan bir yapıtımız. UNESCO yetkilileri düzenli olarak burayı ziyaret ediyor ve burayla ilgili gözlemler yapıyoruz. Çok yoğun ziyaretçi alan kültür varlıklarında UNESCO’nun tavsiyesiyle ziyaretçi yönetim planı yapıyoruz. Kariye Camii, görüldüğü kadar çok büyük bir yapı değil. Aynı anda ortalama 110 civarında kişi ziyaret edebiliyor. Daha fazlasının binaya zarar verme riski var. Bu kapsamda Kariye Camii Cuma günleri sadece ibadet amaçlı açılacak. Diğer günler vakit namazları sırasında 15 dakika öncesinden ziyaret kapatılacak, diğer saatlerde ziyaretçi alabilecek. Kısacası cuma hariç, bütün günler hem ibadet hem de ziyaret mümkün olacak. Turistik amaçlı yabancı ziyaretçilere ücret uygulaması yapılacak. 20 avroluk bir fiyat belirlendi. Türk ziyaretçilere zaten ücretsiz olacak.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Türkiye’ye gelen turistlerin milliyetiyle ilgili medyada çıkan tartışmalara değinen Ersoy, “Körfez ülkeleri toplam turist sayısının yüzde 5’ine denk geliyor. İstanbul’da iki sene önce karşılaştırma yapmıştık yüzde 16’sına denk geliyordu. Bu sene yüzde 10’lara denk geliyor. Bursa’da bir yoğunluk var. Karadeniz bölgesinde Trabzon başta olmak üzere bir yoğunluk var. İddia edildiği gibi bir yoğunluk yok. Keşke olsa Arap turist. Körfez ülkeleri için söylüyorum ortalama en çok gelir bırakan turistler çünkü. Aslında İngiltere’ye gittiğiniz zaman çok fazla Arap turist görürsünüz. Siyasi çevreler tarafından seçim döneminde bunu siyasi muhalefet aracı olarak kullandılar. Irkçılık seviyesinde yapıldı. Bu hoş olmadı.” dedi.
class=”medyanet-inline-adv”>
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRDijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman’dan TikTok açıklaması: Milletimiz kapatılmasını istiyorHaberi Görüntüle
“AVRUPA’DAKİ BİRÇOK ÜLKEDEN DAHA İYİYİZ”
Turizmde kişi başı gecelik gelirlere ilişkin Ersoy, “80 dolardan devralmışız 109 dolara yükselen gecelik gelir var. Şu anda birçok ülkeden daha iyi kişi başı gecelik gelir alıyoruz. Avrupa’daki birçok ülkeden daha iyiyiz.” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Ersoy, halk plajları konusunda 2019’dan bu yana çeşitli çalışmalar yapıldığını, yoğun ilginin olduğu yerlerde hazine arazilerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilip kıyı bantlarında ücretsiz halk plajları oluşturulduğunu, 15 plaja her sene 3 plaj daha eklenmesinin planlandığını aktardı.
Vakıf mülkleriyle ilgili alınan kararlarda çok hassas davrandıklarını vurgulayan Ersoy, “Vakıfları vakfiyesinde yazdığı şekilde yönetmekle yükümlüsünüz. Vakfiyesinde belirtildiği şekilde, en optimum şekilde gelir elde etmekle yükümlüsünüz. Sonra da vakfiyesinde belirlendiği şekilde o geliri harcamakla yükümlüsünüz. Başta o vakıf malının korunması, bakımı, onarımı yeniden ihyası, sonrasında da vakfiyesinde belirlendiği yardım şekillerinde yardımlarınızı yapmanız lazım. Onun vakfiyesinde yazıyor zaten. Kimisi öğrenci okutmak üzerine eğitimle ilgili, kimisi ihtiyaç sahiplerine verilmesiyle ilgili. Bizim onun dışına zaten çıkmamamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Özellikle kıymetli mülklerde çeşitli kira artışları yaptıklarına değinen Ersoy, “Bunları geriye dönüp taradık. Çok ciddi kira artışları oldu ama bunlar büyük kurumsal firmalar zaten. On yıllık geriye dönük toplu tahsilatlar da yaptık. Kontratlarda düzenlemeye gidip ileriye dönük düzenlemeler de yaptık. Gerilerimizi ciddi oranda attırdık ve bunları sulh olarak yaptık yani mahkemelik olmadan yaptık.” ifadesini kullandı.
“EN BÜYÜK HASAR ALAN MÜZEMİZ HATAY’DA”
Ersoy, geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar gören kültür varlıklarının restorasyonuna dair, “En büyük hasar alan müzemiz Hatay’daki müzemiz. Onun zemininde sıkıntı vardı. Zemini sağlamlaştırma çalışmaları tamamlandı. Bazı bölümleri yıkılacak bazı bölümleri kontrollü şekilde güçlendirilecek. Zemin sağlamlaştırma ile ilgili ana sorun çözüldü. Deprem bölgesinde 4 tane proje başvurusu açtık. Buraya da bin 300’ün üzerinde başvuru oldu. 78 başvuru hariç hepsini onayladık.” açıklamasında bulundu.
Antakya’nın hasar görme yoğunluğunun ön sıralarda olduğunu sözlerine ekleyerek, şu bilgileri verdi:
“Aslında hepsinde çok büyük hasar var. Kültür varlığı açısından hasar görme yoğunluğunun en büyük açık ara Antakya birinci sırada yer alıyor. 377 vakıf varlığı zarar gördü demiştik. Hepsinde çalışma başlattık. Bir kısmı tamamlandı. Her ay 15-20 tane tamamlanarak gidiyor. 2025 sonunda hedefimiz tamamını restore etmek. Kültür Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü uhdesinde olan yaklaşık 20’ye yakın o bölgede kültür varlığı var. İhaleleri yapıldı, onlarla ilgili çalışmalar da başladı. En büyük hasar alan müzelerimizden biri Hatay’daki müzemiz biliyorsunuz. Onunla ilgili çalışmalar da tamamlandı. Yol haritası belirlendi.”
“ANTAKYA BİR MÜZE ŞEHİR OLACAK”
Antakya’da çalışmalara devam edildiğinin altını çizen Ersoy, “Antakya’da Çevre Şehircilik Bakanlığıyla yaptığımız protokol gereği 307 hektarlık alanın sorumluluğu bize ait. Aslında arkeolojik alan dediğimiz zaman orada taramalar, sondajlar, kazılar yapıyoruz. Antakya bir müze şehir olacak. Benzer bir çalışmayı Side’de yaptık. Orası tam bir müze şehir haline geldi. Aynı bu tarz çalışmalar yaptık, inanılmaz değerlendi. Benzer bir çalışmayı da biz 307 hektarlık alanda gerçekleştirmek için maksimum çaba sarf ediyoruz.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki antik kazı alanlarında çok hızlı kazı yapıldığı iddialarının doğru olmadığını dile getiren Ersoy, Bakanlık bünyesinde başlatılan Geleceğe Miras Projesi kapsamında bundan önce 45 ila 50 gün süren kazı çalışmalarının 12 aya yayıldığını ve kazı alanlarında görev yapan personel kaynak aktarımı ve ek personel istihdamı yaptıkları bilgisini verdi.
Ersoy ayrıca 163 yıl sonra ilk kez yabancı kazı başkanlıklarına Türk koordinatör kazı başkanları atadıklarını aktardı.