Bayraktar, Dünya Bankası Türkiye Enerji Dönüşümü Çalıştayı’nda yaptığı konuşmasında, mevcut proje portföyünün yanı sıra enerji dönüşümünü hızlandırmak için uluslararası finansal kuruluşlarla iş birliğinin ileri seviyeye taşınması gerektiğini söyledi.
class=”medyanet-inline-adv”>
Sürdürülebilir bir gelecek için ihtiyaç olan enerji dönüşümünün kritik yönlerini tartışmak, enerji dönüşüm hedeflerine yönelik yol haritasını belirlemek ve bu konuda Dünya Bankası ile iş birliğini geliştirmeye yönelik değerlendirmelerde bulunmak üzere çalıştay düzenlendiğini aktaran Bayraktar, iklim değişikliğinin kalıcı etkilerine karşı uluslararası finansal kuruluşlar dahil birçok paydaşla iş birliğinin önemli olduğunu anlattı.
Bayraktar, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini emniyete almak ve ithalat bağımlılığını azaltmaya çalışan bir ülke olduğunu belirterek enerji dönüşümünde stratejik adımlar atılması ve enerji dönüşümü sürecinin iyi yönetilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sadece enerjide değil sanayide, tarımda, ulaştırmada, binalarda birçok farklı sektörde enerji verimliliğinin artırılması gerektiğine işaret eden Bayraktar, enerji dönüşümünde yenilenebilir enerji, hidrojen, geçiş yakıtı olarak doğal gaz ve nükleer enerjinin önemli rolü olduğunu kaydetti.
class=”medyanet-inline-adv”>
“Türkiye’nin yenilenebilir enerjide iddialı hedefleri var”
Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerjide iddialı hedefleri olduğunu, Dünya Bankasının Türkiye’yi yakından takip ettiğini aktararak bu alanda kurulu gücü artırmak, somut hedefler ortaya koymak ve çeşitli projeleri hayata geçirmek aşamasında Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu ve diğer kuruluşlarla çalışmak istediklerini dile getirdi.
Söz konusu hedefler doğrultusunda şebekenin ihtiyaç duyduğu yatırımların yapılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Burada bizim karşı karşıya olduğumuz birkaç zorluk var. Bunlardan bir tanesi, sistem işletmecisinin yani bizim elektrik iletim şebekemizin işletiminin sağlıklı bir şekilde bu kadar yenilenebilir ve bu kadar kesintili kaynağı sisteme katarken doğru bir şekilde yönetilmesi ve bunun güçlendirilme ihtiyacı. Bu anlamda iletim sistemimizi geliştirmek, artan bu ihtiyacı karşılayacak yeni yatırımları, kapsamlı yatırımları yapabilmek için de önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaklaşık 10 milyar dolarlık yatırım hedefimiz var. Dolayısıyla daha güçlü bir iletim şebekesine sahip olan bir Türkiye. Aynı zamanda komşularıyla enterkoneksiyon kapasitesi, elektrik iletim bağlantı kapasitesi daha artmış bir ülke. Bugün Gürcistan’la bizim 700 megavatı bulan bir enterkoneksiyonumuz var ama komşularımızla mevcut kapasiteleri mutlaka artırmamız lazım. Avrupa yönünde Bulgaristan ve Yunanistan ile olan mevcut enterkoneksiyon kapasitemizi artırmamız lazım. Dolayısıyla enterkoneksiyon kapasitesi artmış, iletim şebeke yatırımları, genişleme yatırımları artmış bir Türkiye’den bahsediyoruz.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Bayraktar, bugüne kadar tahsis edilen kapasitelerin hayata geçirilebilmesi için izin süreçlerinde iyileştirme planlandığını belirterek “Yatırımların hayata geçmesi için en önemli konulardan biri finansman, onun için bu toplantı çok daha önemli. Bu finansmanın da sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir finansal yapıda sağlanmasını hedefliyoruz. Elbette ki sürdürülebilir enerji geleceği için yenilebilir projelerimizin yanı sıra önemli unsurlardan biri de bunların ekip ekipman tedariki. Bizim mutlaka güneş panelleri, rüzgar santralleri için türbinlerin sağlıklı bir şekilde herhangi bir tedarik zincirinde kırılmaya sebebiyet vermeden veya önümüzdeki süreçte bu anlamda yaşayacak sıkıntıları aşacak şekilde doğru bir değer zinciri içerisinde konumlandırılması ve çözülmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
class=”medyanet-inline-adv”>
Kritik madenler alanında Dünya Bankası ile iş birliğini önemsediklerini aktaran Bayraktar, tüm değer zincirinde ve yeni teknolojilerde mutlaka sürdürülebilirlik temelinde bir adım atılması gerektiğini, bu konuda önemli bir işbirliği fırsatı olduğuna inandığını söyledi.
Bayraktar binalarda, tarımda, ulaştırmada ve birçok farklı sektörlerde enerji verimliliğinde ciddi potansiyel olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“2024-2030 yıllarını kapsayan bir strateji belgesi yayınladık. Burada her sektörde hangi alanlarda ne kadarlık bir iyileştirme yapacağımızı ifade ettik. Buna göre, Türkiye’nin bu sürede yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı var, bir yatırım hedefi var ve bunun sonucunda da primer enerjide yüzde 16’lık bir tasarruf, dolayısıyla enerji yoğunluğunda bir iyileştirme ve aynı zamanda yaklaşık 100 milyon tonluk bir karbon emisyonundan da kaçınma gibi bir sonuç ve hedefle karşı karşıyayız. Dolayısıyla enerji verimliliği konusu bizim büyük bir dikkatle üzerine eğileceğimiz, yine burada uluslararası finansal kuruluşlarla birlikte iş birliği yapacağımız önemli alanlardan biri.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Yeşil hidrojenin enerji dönüşümünde önemli yeri olduğunu vurgulayan Bayraktar, hidrojen üretim kapasitesinin geliştirilmesi, üretimden depolamaya, dağıtıma kadar geniş bir yelpazede çok yakın iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu ve bu konuda Dünya Bankasının katkılarıyla yeni projeler geliştirilebileceğini söyledi.
Bayraktar, Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomiye gitmesi için kömürle alakalı da bir planlamanın olması gerektiğine işaret ederek “Kömürde de özellikle karbonsuzlaşma veya karbon yoğunluğunu düşürmeyle alakalı bir program üzerinde çalışıyoruz. Kömür santrallerinin geleceğiyle ilgili bir dönüşüm programı üzerinde çalışıyoruz. Bu yıl bitmeden bir dönüşümle alakalı, kömür santrallerimizin düşük karbona geçişiyle alakalı bir planlamayı inşallah kamuoyuyla paylaşırız. Bu konudaki teknik çalışmalarımız devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Enerji dönüşümünü hızlandırmak için uluslararası finansal kuruluşlarla iş birliğinin artırılması gerektiğini belirten Bayraktar, bu anlamda Bakanlık olarak hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Dünyada her yıl 2-3 trilyon dolarlık yenilenebilir yatırımı gerekiyor
Dünya Bankası Enerji ve Ekstraktifler Küresel Direktörü Demetrios Papathanasiou da iklim değişikliği krizinin ve enerji güvenliği problemlerinin herkes için sorun olduğunu vurgulayarak “Bu sorunların diğer yüzü ise temiz enerji fırsatıdır. Dünya çapında temiz enerji yatırımlarını ve üretimini artırmak için bir kararlılık görüyoruz.” diye konuştu.
Papathanasiou, geçen yıl COP28’de ülkelerin dünyada yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına, enerji verimliliğini iki katına çıkarma kararı aldığını anımsatarak bu hedefin yüksek miktarda finansman ve hükümetler ile özel sektör arasında koordinasyon gerektirdiğini dile getirdi.
Gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıtlara her yıl 500 milyar dolar harcadığına dikkati çeken Papathanasiou, dünyada her yıl 2-3 trilyon dolarlık yenilenebilir enerji yatırımı yapılması gerektiğini söyledi.
Papathanasiou, Türkiye’nin enerji dönüşümünde büyük bir ilerleme kaydettiğini belirterek şöyle devam etti: “Türkiye, daha temiz hava, enerji güvenliği ve iklim değişikliğine katkı taahhüt ediyor. Bunlar iş, enerji santrallerine ve temiz enerji ekipmanlarının üretimine yatırım getirecek. Bataryaları sisteme nasıl dahil edebiliriz, sisteme nasıl daha fazla dijital mekanizma getirebiliriz gibi yapılacak çok işimiz var ama bu, ilerlemek, modernleşmek ve enerji güvenliği ve iklim kriziyle başa çıkma sözü vermek için harika bir fırsat.”
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise Türkiye’nin enerji dönüşümü planının, Dünya Bankası’nın gördüğü en büyük planlardan olduğunu belirterek “Bu konuda Türkiye’ye destek olmaktan son derece gurur duyuyoruz çünkü bu Türkiye’nin hedefini ve sahip olduğu kapasiteyi gösteriyor.” dedi.