AYM’nin kararı internet içeriklerini kontrolden çıkardı

Avukat Mehmet Enis Teke, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un “İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” başlıklı 9. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ekim 2023 tarihli kararı ile iptal edildiğini duyurdu. Kararın ardından, söz konusu madde, 10 Ekim 2024 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırıldı. Ancak bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından konuya ilişkin herhangi bir yeni yasal düzenleme yapılmadığı için, içerik kaldırma ve erişim engelleme talepleri hukuki dayanağını yitirdi.

SULH CEZA HAKİMLİKLERİ KARAR VEREMİYOR

TBMM’nin bu konuda bir düzenleme yapmaması, kişilik haklarının ihlaline ilişkin taleplerin reddedilmesine yol açtı. Sulh Ceza Hakimlikleri, kendilerine yapılan başvurular hakkında yasal dayanak bulunmadığından başvuruları reddetmek zorunda kalıyor. Avukat Teke’nin açıklamasına göre, internet ortamında paylaşılan ve suç teşkil eden içerikler dahi artık erişimden kaldırılamıyor ve yayında kalmaya devam ediyor.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İPTAL GEREKÇESİ

Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçesinde sulh ceza hakimliklerinin çelişmeli yargılama ilkesini ihlal ettiğine ve yeterli delil incelemesi yapmadan karar verdiklerine dikkat çekti. Ayrıca, erişim engelleme taleplerinin gecikmesi durumunda doğabilecek olumsuzlukların yeterince ortaya konulmadığını ve bu uygulamanın ifade özgürlüğü ile toplumun haber alma hakkını kısıtladığını belirtti. Mahkeme, çatışan haklar arasında adil bir denge sağlanamadığına vurgu yaptı.

YASAL DÜZENLEME EKSİKLİĞİ MAĞDURİYET YARATIYOR

TBMM’nin yeni bir yasal düzenleme yapmaması, kişilik hakları ihlal edilen bireylerin mağdur olmasına neden oluyor. Avukat Mehmet Enis Teke, kişilik haklarına saldırıya uğrayan kişilerin hukuki korumadan yoksun bırakıldığını vurguladı. Bu durum, özellikle lekelenmeme hakkı, masumiyet karinesi, unutulma hakkı ve gerçek haber alma hürriyetine ilişkin hakların ihlal edilmesi sonucunu doğuruyor. Teke, kişilik hakkı ihlallerinin önlenmesinin hukuk devleti olmanın bir gereği olduğunu ifade etti.

DEVLETE TAZMİN SORUMLULUĞU DOĞABİLİR

Yasal düzenleme yapılmaması halinde, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini korumakta yetersiz kalınabileceğine dikkat çeken Avukat Teke, mağdur kalan gerçek ve tüzel kişilerin Anayasa’nın 40. maddesi uyarınca Devlet’in tazmin sorumluluğuna başvurabileceklerini belirtti. Teke, kişilerin haklarının korunması için acilen yasal bir düzenleme yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Yorum yapın