Arı popülasyonunda kayıp panik yaptı: Sürdürülebilirliğe tehdit olmaya başladı! Sonunda bunu da gördük

Çiçekli bitkilerin tozlaşmasında yüzde 80 pay arıların

Gıda mahsüllerinin yüzde 75’ten fazlası, yabani çiçekli bitki türlerinin neredeyse yüzde 90’ı ve tarım arazilerinin yüzde 35’i tamamen veya kısmen tozlaşmaya ihtiyaç duyuyor. Değişen iklim koşulları ve artan insan faaliyetleri, tozlaşmayı sağlayan arı, kelebek, yarasa ve sinek kuşu gibi polen taşıyıcıların popülasyonlarını tehdit ediyor.
Dünyadaki çiçekli bitkilerin tozlaşmasında yüzde 80 paya sahip arıların popülasyonunda meydana gelebilecek olası kayıplar, çiçekli bitki sayısında ve çeşitliliğinde azalmaya yol açarak insanlar için yeterli besinin üretilememesine neden olabilir. Ayrıca arıların yok olması ekolojik sorunların haricinde ekonomik ve sosyolojik sorunlara da neden olabilir.

Bugün Dünya Arı Günü

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 20 Aralık 2017’deki kararıyla tozlaştırıcıların önemi, karşılaştıkları tehditler ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıları konusunda farkındalık için 20 Mayıs’ı ‘Dünya Arı Günü’ olarak kabul etti.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) kırmızı listesinde ‘en az endişe’ kategorisinde bulunan birçok tür dahil bombus arılarının yayılma alanlarında daralma, popülasyonlarında azal ve bölgesel yok oluşlar gözlemleniyor.

Avrupa’da bu türlerin yüzde 32 ile 76’sının 2080’e kadar uygun yaşam alanlarının en az yüzde 30’unu kaybedeceği tahmin ediliyor ve bu durumun ‘en az endişe’ kategorisindeki türleri ‘tehdit altında’ kategorisine taşıyacağı öngörülüyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Arıların biyoçeşitlilik ve ekolojik dengedeki rollerine ilişkin AA’ya konuşan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Ayhan Gösterit, dünyanın en önemli tozlayıcı böcekleri olarak adlandırdığı arıların, hem bitkisel üretim hem de doğal ekosistem için vazgeçilmez canlılar olduğunu söyledi.

Gösterit şöyle konuştu: “Bir arı topluluğunun devamı, bitki türlerinin zenginliği ve çeşitliliğiyle belirlenir. Benzer şekilde, tohum üretimi ve potansiyel olarak nihai bitki zenginliği, tür bakımından zengin ve çeşitli arı topluluklarına bağlıdır. Çok sayıda yaban arısı türü sürdürülebilir çevre açısından olumlu katkı sunuyor.”
Sadece bir derecelik ısınmanın arıların uçuş menzilinde yüzde 50 azalmaya yol açabileceğini ve tehlike altındaki türlerin yok olma riskini üç katına çıkarabileceğini vurgulayan Gösterit şöyle devam etti:

“Ilıman bölgelerde artan bahar sıcaklıkları çiçeklerin normalden önce açmasına neden olmaktadır. Sonbahardaki sıcak hava dalgaları da birçok çiçek türünü vaktinden önce kurutarak arılarda ani beslenme eksikliklerine neden olabilmektedir. Kış mevsiminin sıcak geçmesi arı hastalık ve zararlılarına davetiye çıkarmaktadır. Bu dönemde bal arısının en önemli zararlısı olan varroa akarlarının sayısı oldukça azalmakta ve hava ısındıkça akar sayısı tekrar artmaktadır. Ancak sıcak geçen kış dönemlerinde varroa akarları oluşan soğuk havaya direnebileceğinden erken ilkbaharda sayıları çok daha fazla olacaktır. Bu durum yeterli sayıda ergin işçi arı üretilememesine neden olarak kolonilerin zayıf kalmasına yol açabilmektedir.”

Yorum yapın