Anne adaylarına hayati uyarı! Düşük tehlikesi en çok onlarda: “Eğer ilk 12 hafta…”

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak; düşüğün, tıp dilinde ‘abortus’ olarak tanımlandığını belirterek, “Düşük, hamileliğin 20’nci haftasından önce sonuçlanması, yani bitmesidir. İlk 20 haftadaki kayıpları ‘düşük’ diye tanımlıyoruz. Gebelik 40 haftalık bir süreçtir. 20’inci haftadan sonra olursa olay erken doğuma girer. Diğer bir tanımı da 500 gramın altındaki bebeğin kaybıdır” diye konuştu.

GENETİK OLABİLİR

Hamileliklerin yaklaşık yüzde 15-25’inin düşükle sonuçlanabildiğini, neredeyse 4 gebelikten birinde düşüğün görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kavak, şöyle dedi: “Düşükle sonuçlanan hamilelikte bebekler, genellikle sağlık açısından sorunlu olabiliyor. Aslında bu doğanın doğal bir seleksiyonu. Düşüklerin yüzde 60’ının nedeni, bebekteki kromozomal problemlerdir. Bebeğin yapısında genetik bir problem vardır. Düşüklerde ikinci sırada ise bilinmeyen nedenler gelmektedir. Her 100 düşükten 30’unun nedeni bulunamıyor. Çok küçük bir oran annenin enfeksiyonları nedeniyle görülür ama bunlar tekrarlayan düşük nedeni kabul edilemez. Annenin karnına gelen bir darbe gibi direkt travmalar ya da yumurtalıklarda ortaya çıkan tümörler gibi indirekt travmalar, tiroit hastalıkları da düşük nedeni olabilir. 30 yaş üstü kadınların bebeklerinde kromozomal problem riski çoğalır. Dolayısıyla düşüklerin görülme sıklığı da artar.”

3 DÜŞÜKTEN SONRA ARAŞTIRILMALI

Bir kez düşük olduğu zaman araştırmaya gerek duymadıklarını söyleyen Prof. Dr. Kavak, “Ama arka arkaya 3 kez düşük olması durumunda, neden araştırmasına gitmek gerekir. Yaşı ileri olan çiftlerde 2 düşükten sonra araştırma yapılmaya başlanmalıdır. Hem baba adayının hem anne adayının incelenmesi gerekir” dedi.

Yorum yapın