İsrail’in soykırımına kim “dur” diyecek? BM’nin utanç verici sessizliği “yuh olsun” dedirtiyor

Akşam gazetesi yazarı Yaşar Hacısalihoğlu, İsrail’in uluslararası hukuku çiğneyerek soykırım politikalarına devam ettiğini dile getirdi. Hacısalihoğlu, Birleşmiş Milletler’in İsrail’in saldırganlıklarına karşı işlevini yitirdiğini söyledi. İsrail’in Doğu Akdeniz’deki yayılmacı politikalarının bölgedeki barışı tehdit ettiğini belirten Hacısalihoğlu, İsrail’in BM Genel Sekreteri’ni istenmeyen kişi ilan etmesine tepki gösterdi. Hacısalihoğlu, şunları kaydetti:

“Sömürgeci, işgalci Haçlı-Siyonist emperyalizmin kirli ve kanlı ajandası insanlık değerlerini yerle bir etmeye devam ediyor. Hiçbir değer yargısı, hiçbir uluslararası kurum, ilke, hukuk eli kanlı gözü dönmüşleri durdurmaya yetmiyor.

Dünya barışını ve güvenliğini sağlamakla ve korumakla yükümlü Birleşmiş Milletler’in (BM) cismi var olsa da işlevi yok edilmiş durumda. Şimdi bu acı gerçek daha da katmerli hale gelerek, göz göre göre insanlığa karşı suçlar işleniyor, açık bir soykırım yaşanıyor ve BM’nin yerinde yeller esiyor.

Şimdi de sömürgeci, işgalci emperyalizmin Siyonist-terör karakolu İsrail, BM Genel Sekreteri’ni istenmeyen kişi (persona non grata) ilan ediyor. Pervasızlığın, hadsizliğin, sınır tanımazlığın nirvanasında bu çirkinlik yaşanmaya devam ediyor.

Şimdi de Lübnan üzerinden yeni saldırganlıklarla şer ajandasındaki Doğu Akdeniz odaklı yayılmacı, işgalci sömürgeci jeopolitik planını adım adım ilerletme hevesine kapılmış durumda. Emperyalizmin Doğu Akdeniz’ de yeni sömürge planını bugüne değin istediği ölçüde tam olarak yerleşik kılamamasına bağlı olarak İsrail’in saldırganlığı sürdürülmeye devam ediyor.

Mısır’da darbe, Libya’ da iç savaş, Kıbrıs adasında oldubittiye getirilecek hamleler, emperyalizmin diğer bir karakolu olarak kullanılan Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’in şer planına dahil edilerek, Kıbrıs adası üzerinden İsrail ile stratejik bütünleştirilmesi çabalarına rağmen bir türlü tam olarak istediklerini hayata geçirememenin refleksiyle İsrail saldırganlığı devreye sokuluyor. Bunun için Filistin’in tamamen haritadan silinmesi ve böylece Gazze açıklarındaki enerji kaynaklarına hükmedilmesi, Lübnan açıklarındaki enerji kaynaklarının da denetim altına alınması ve yine Doğu Akdeniz’in enerji jeopolitiğine eklemlendirilen Suriye ve Irak’ın ufaltılarak, denetlenmesinin daha kolay hale gelmesi, bunun için de PKK terör örgütü eliyle parçalanmalarının neticelenmesi, hayata geçecek olan Irak-Türkiye Kalkınma Yolu koridorunun akamete uğratılması, onun yerine Hindistan’dan başlayarak batıya yönelecek olan yeni bir koridorun hayata geçirilerek, işgal ettiği topraklarda İsrail’in merkez haline gelmesi şer planın detaylı esaslarıdır.

Bu şer planın işleyebilmesi yönünde bölgede tek ve en büyük engel Türkiye’nin varlığıdır. O yüzdendir ki, FETÖ, DEAŞ PKK gibi terör örgütleri CIA-MOSSAD kontrolüyle ve yönlendirilmesiyle Türkiye hedef durumundadır. Bu durumun en açık dış vurumu MOSSAD Başkanı Yossi Cohen’in Ağustos 2020’de sarf ettiği; “İsrail için Türkiye, İran’dan daha büyük tehdittir ” sözlerinde saklıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama dönemi açılışında İsrail’in Türkiye’ye yönelik tutumu konusundaki gerçeği ortaya koyan sözlerine karşılık dört maymunu oynayanların ibretlik hali çok çarpıcıdır.

Terör örgütlerini soldukça sulayanlar, her türlü ihtiyaçlarını karşılayanlar, aklını, stratejisini oluşturan ve hedefe Türkiye’yi koyanlar bellidir de, bu gerçeği yok sayanlar ve bu yüzden de dört maymunu oynayanlar, yani; görmedim, duymadım, bilmiyorum ve bana ne diyenler; sömürgeci, işgalci emperyalizmin ve onun Siyonist, soykırımcı terör karakolunu mutlu edenlerdir.”

 

 

 

Yorum yapın