İran, bölgenin maskarası oldu! Güçlerinin sıfır olduğu bir defa daha ortaya çıktı

Serkan Fıçıcı, Ortadoğu’da İran’ın İsrail karşısında hiçbir denge unsuru oluşturamadığını yazdı. İran’ın sahadaki gücünün zayıflığını eleştiren Fıçıcı, İsrail’in karşısında gerçek bir rakibinin olmadığını belirtti. Nasrallah ve Heniyye suikastlarının İsrail’in bölgede tek başına at koşturduğunun göstergesi olduğunu söyleyen Akşam gazetesi yazarı Fıçıcı, Türkiye’nin bu savaşın büyümesinden zarar göreceği uyarısında bulundu. Serkan Fıçıcı, şunları kaydetti:

“Ortadoğu’da İsrail’i kim dengeliyordu?

Daha doğru ifadesiyle kimin dengelediği zannediliyordu?

-İran ve etkisindeki güçler…

Ortadaki manzara nedir?

-Öyle bir şey yokmuş.

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin şüpheli ölümü…

Hamas Lideri İsmail Haniye’nin İran’da şehit edilmesi…

Ve…

Nasrallah’a yönelik nokta atış bombardıman…

İsrail’in aslında hep rakipsiz maç yaptığı ve boş kaleye şut çektiği gerçeği ile yüzleşiyoruz.

İran, Şii Hilali, vekil güçler, Lübnan Hizbullah’ı vs…

İsrail’e büyük konfor yaşatan bu sanal cephe acaba neden ortadan kaldırılıyor?

Soru budur…

Düşünün…

Bir denklem var.

Ve size sürekli kazandırıyor.

Neden değiştirirsiniz?

-Herhalde “daha büyük kazandıracak” yeni bir denklem kurmak için…

Ya da…

Akıldan, izandan koptunuz…

Gerçekleşmesi mümkün olmayan hayalleriniz uğruna büyük risk alıyorsunuz.

Hitler zaferine kesin inanıyordu.

Etrafından kimse ona felakete yürüdüğünü söylemedi.

Çünkü Almanya’nın Rusya’yı ezip geçeceği düşünülüyordu.

Tam tersi oldu.

Hitler hezimete uğradı.

Nazi Almanyası hayalleri ile birlikte çöktü.

Sonuçta terazinin bir kefesine ABD, diğerine de SSCB geçti…

Ve iki kutuplu yeni bir Dünya kuruldu.

Gelelim bugüne…

ABD himayesindeki İsrail ipini kopardı, Nazi Almanyası rolüne büründü. Kimse durduramıyor. Dahası “kim durduracak” sorusuna yanıt verebilen yok.

Önce Gazze…

Peşinden Lübnan…

Sırada hangi ülke var?

-Suriye…

Sonra?

Neresi kalıyor geriye?

Türkiye’nin güneydoğu sınırı boyunca bir terör devleti kurma çabalarının asıl amacını her halde şu an çok açık görüyoruz.

Mesele Türkiye’nin bir terör örgütü ile mücadelesinin çok ötesinde bir duruma işaret ediyor.

Son 10 yılda yaşadığımız ve birbirinden bağımsız gibi görünen hadiseleri kendi dar çerçeveleri içinde değerlendirip zincirin halkalarını birbirine bağlamaktan kaçınmayanlar için fotoğraf net…

Uzun lafın kısası, ABD-İsrail cephesi karşılarında varmış gibi görünen ama gerçekte olmayan İran’ı “etkisizliğini cümle aleme göstererek” devre dışı bırakıyor.

Sonraki aşamada mutlaka gerçek bir hedef belirlemek zorunda kalacaklar.

O hedefin Türkiye olma ihtimaline karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli vurguladığı “iç cephenin sağlamlığı” meselesi hiç bu kadar önem kazanmamıştı!”

 

 

Yorum yapın