CHP’de taht kavgaları büyüyor! Özgür Özel, partisini kendi eliyle gömüyor

İbrahim Güneş, CHP’nin iç çekişmelerini ele aldığı yazısında, Genel Başkan Özgür Özel’in ABD ziyaretinde yaşanan olayları yorumladı. Özel’in ABD’deki Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldığını ve Rum temsilciyle yaşadığı gerilimi anlatan Star yazarı Güneş, Özel’in partideki adaylık kavgalarına rağmen ABD ziyaretinde bulunmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Güneş, CHP’nin içindeki çekişmelerin uzun süre devam edeceğini öngördüğü yazısında şunları kaydetti:

“Fotoğrafta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin maskotu olan Kedi Şero’yu gömüyor. Özel’in üzüntüsü yüzüne de yansımış ama bu sadece Şero’nun kaybına duyulan bir üzüntü mü, yoksa aynı zamanda Özel, partide herkes birbirini gömüyor biz nereye gidiyoruz endişesini de taşıyor olabilir mi?
Zira CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD’ye gitti. Ama aklı partideki iç çekişmelerde kaldı. Özel, ABD’de Sosyalist Enternasyonal toplantılarına katıldı. Toplantıda Rum temsilci “KKTC’de işgalcisiniz” deyince önce salonu terk etti. Sonra geri dönüp tepki gösterdi haberleri yapıldı. İyi de Rum bu cesareti Özel’in yanından ayırmadığı CHP’li Namık Tan’dan almış olabilir mi? Zira o da Rum ağzıyla Mavi Vatan için “Masal” diye konuşuyordu. Yani Özel, Tan’a suskun, Rum’a coşkun. Yani özetle, “yanındaki danışmanına dahi sözünü ne kadar geçirebiliyor?” sorusu ortada duruyor… Rumlar da ne kadar ciddiye aldı tartışılır.
Ancak ben asıl başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Özel’in ABD ziyaretinde aklı Türkiye’de, CHP’de kaldı. Zira Özel gider gitmez, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Partim aday gösterirse adayım” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İmamoğlu’na kafana göre takılma biz de boş değiliz mesajı verdi. Hani haksız da değil. Zira anketlere göre İmamoğlu’ndan 12 puan önde… Ve bu gazla da zaman lehine işliyor gibi görünüyor. İmamoğlu çaresiz, hizmet üretemiyor, vizyon ya da proje ortaya koyamıyor. Polemikle de bir yere kadar.
Bugünlerde YSK üyelerine hakaret davası üstünden “Mağdurum da mağdurum” açıklamaları yapıyor. Hükümet beni istemiyor algısı peşinde koşuyor ama bizzat CHP’li gazeteciler çıkıp İmamoğlu’nu yalanlıyor.
Yani sözün özü. CHP’deki adaylık kavgası, taht oyunları daha uzun süre siyaset gündeminde yerini koruyacak gibi görünüyor.
İşin ilginç yanı ufukta bir seçim de yok.
Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz.” dedi. Erdoğan, Türkiye Yüzyılını inşa etme çabasında kaybedecek zamanımız yok mesajı verdi. “Türkiye’nin önünde her biri altın değerinde seçimsiz üç buçuk yıl vardır. Ekonomide savunmada, demokrasideki hedeflerimize ancak bu üç buçuk yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafı güzaftır, sanaldır, sahtedir.” Diye tavrını net bir şekilde ortaya koydu.
Yani muhalefet kendini darı ambarında görüyor ama ambarın anahtarları Cumhur’un elinde ve net olarak kapalı…”

Yorum yapın