Türkiye gazetesi yazarı Meryem Aybike Sinan, Türkiye-Rusya ilişkilerinin her alanda geliştiğini ifade etti. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Rusya ziyaretinin ilişkileri güçlendirdiğini belirten Sinan ayrıca, Rusya’nın Türkiye ile olan projelerinin Karadeniz ve Kafkasya’da önemli sonuçlar doğuracağını söyledi. Rusya’nın Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi olduğunu ve bu işbirliğinin devam edeceğini vurgulayan Sinan, şunları kaydetti:
“Türkiye -Rusya ilişkileri nereye evrilecek?
Son aylarda her iki ülke arasında iş dünyasından medyaya, ekonomiye, sanata, gastronomiye, diplomatik ve parlamenterler arası dostluk ilişkilerine kadar her geçen gün ivmesi artan çok yönlü bir iletişim var.
Geçen hafta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un bir dizi temaslarda bulunmak için Rusya Federasyonu’nda bulunduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü söyleyelim.
Bu aralar ismini en çok duyduğumuz ve zikrettiğimiz büyükelçiler Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç ve Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov sanırım.
Türkiye’nin dış politikada benimsediği denge politikası her anlamda ülkeye yeni vizyonlar kazandırmakla kalmayıp hem iş dünyasına hem de diğer sektörlere de ivme kazandırdı. Bugünlerde iki ülke arasında karşılıklı çıkar dengesine dayalı iyi niyet, saygı, eşitlik ilkesiyle hareket edilen samimi bir süreç yaşanıyor.
Hemen belirtelim ki bu sürecin mimarları hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. Her iki lider de bu süreçte karşılıklı anlayış ve yüksek bir siyasi irade ortaya koydular. İki ülke arasında çok büyük projelerin hayata geçirilmesi söz konusu. Özellikle Karadeniz ve Kafkasya’da her iki ülkenin yapacağı yakın iş birliği hem bölgenin asayişi hem de ekonomik verimi konusunda çok faydalı sonuçlar doğuracak gibi duruyor.
Rusya ile yürütülen Akkuyu NGS’den sonra Sinop’ta da kurulacak Nükleer Enerji Santrali’nin Rus şirketi Rosatom tarafından inşa edileceği konuşuluyor. Yine Türkiye Rusya arasında en çok konuşulan hususlardan birisi Rus doğalgazı zira ülkenin en büyük doğalgaz müşterisi Türkiye…
Yeni Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin Direktörü Yuri Maveşev’in ünlü Rus gazetesi İZVESTİYA’da yayınlanan yazısında kullanmış olduğu şu ifadeler dikkat çekici:
“Ankara bölgeselleşme eğilimini doğru kavramış durumda. Geçtiğimiz günlerde BM Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, 353 gün süren ‘Gazze katliamı’ örneğini vererek kolektif Batı’yı çifte standartla suçladı. Böylece Türk liderliği, şartlar ve siyasi çıkarlar bunu gerektiriyorsa, İsrail’in müttefiki ABD’den kopmaktan korkmadığını tüm dünyaya göstermiş oldu. Türklerin, daha ‘adil bir dünya düzeninin’ (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle) doğuşu için küresel bir alternatif olarak görülen BRICS grubuna katılma konusundaki kararlılığı çok önemli. Ve Kurtulmuş’un Federasyon Konseyi ve Devlet Duması’nda BRICS’i ‘uygun bir ekonomik ve politik platform’ olarak adlandırması tesadüf değil. Eğer Türkiye sonunda bu birliğe katılırsa, Moskova-Ankara ilişkileri yeni bir noktaya taşınabilir.”
Türkiye, ülkenin ihtiyaçlarını ve günün şartlarını göz önünde bulundurarak reel bir dış politika ile hareket ediyor ki bu oldukça doğru bir yaklaşım. Şimdi Türkiye’nin önünde BRICS Zirvesi var. Ne yönde bir karar verilecek bakıp göreceğiz.
Hasılı Rusya, Türkiye ve Türk insanı için aslında kapısı tam açılmamış devasa bir pazar. Binlerce Türk iş adamı Rusya’da, dünya çapında Rus iş adamı da Türkiye’de farklı iş kollarında çeşitli projeler yürütmekte.
Ancak Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Rus basınına yaptığı bir açıklamada ABD’nin Rusya’da iş takip eden Türk iş adamlarını hedefine koyduğunu, Türk bankalarını tehdit ettiğini ve söz konusu iş adamlarının hesaplarını takip ettiğini söylüyor. Rusya’nın Ankara Büyükelçisinin söyledikleri doğru ise devletin acilen bu olayın üzerine gitmesi lazımdır.
Bir dargın bir barışık yürüyen ABD ve BATI ilişkilerine belki de yumuşak bir virgül koyma zamanı gelmiştir. Öyle değil mi?”