Osmanlı’da yok sayılan yıl! Hiç yaşanmamış sayılıyordu










1

Osmanlı İmparatorluğu, geniş toprakları ve farklı kültürleri bir araya getiren köklü bir yapı. Ancak bu büyüklükteki imparatorlukların yönetiminde zaman zaman zorluklar ve karışıklıklar olabiliyor. Osmanlı’da özellikle mali planlamada iki farklı takvimin kullanılması, vergilerde ciddi değişimlere neden oluyordu. Bu karmaşıklık beraberinde yeni bir oluşumun doğuşuna yol açtı: sıvış yılı. Bu kavram Osmanlı maliyesinde durumları alt üst etmeye başladı ve çeşitli isyanların tetikleyicisi olur.











2

Mali planlamada iki farklı takvim kullanıyordu

Osmanlı Devleti yüzyıllar boyunca İslam dünyasının ortak takvimi olan Hicri takvimi kullandı. Tarihi ve önemli hadiseler Hicri takvime göre belirlenirken, dış devletlerle yapılan anlaşmalar ve malî planlamalar için iki farklı takvim kullanıldığını belirtelim. Peki bu nasıl oluyor, hemen açıklıyoruz! Gelirleri güneş takvimine göre toplayan devlet, giderleri ise ay takvimini referans alarak raporluyordu. Ancak burada büyük bir sorun görülmekteydi. 33 güneş yılının karşılığı 34 kamerî yıl anlamına geliyordu.











3

Senede 1 hiçbir vergi almaksızın bütçeden harcanıyor

Daha net ifade etmek gerekirse bir yıl açıkta kalıyordu. Bu da demek oluyor ki Osmanlı Devleti, o sene hiçbir vergi almaksızın bütçesinden harcamak zorunda kalıyordu. Aktif olarak kullanılan bu sistemde en içinden çıkılamaz olan durum da şüphesiz, hicrî takvim esaslı maaş ödenen ulufelerin bütçeye verdiği zarar olarak açıklanabilir.

Yorum yapın