Tüp bebekte yeni umut: ‘Eksozom’ bebekler

Eksozomlar, hücreler tarafından üretilen ve hücreler arası iletişimi sağlayan küçük veziküller veya mikroskobik keselerdir. Son zamanların en önemli buluşlarından biri olarak gösteriliyor. Doku onarımı için hayati önem taşıyan eksozomlar, cilt sağlığından ortopediye, kalp sağlığından Alzheimer’a kadar yeni nesil tedavi yöntemi olarak birçok tedavide yer alıyor. Eksozomlar üreme sağlığında da kullanılıyor. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Kongresi’nde de tüp bebek tedavisinde eksozomların yarattığı gebelik umudu dünyada ilk defa yapılan bir klinik çalışmayla ortaya konuldu. TJOD Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş ile anne olma şansını artıran bu araştırmanın detaylarını konuştum.

SAĞLIK BAKANLIĞI İZNİYLE YAPILIYOR

Prof. Dr. Tıraş, yumurta yetmezliği olan, menopozda veya menopoza çok yakın olan kadınlarda PRP (Platelet Rich Plasma), kök hücre ve eksozomun yumurtalıklara ve rahim içine verilmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığı Kök Hücre Komisyonu’nun izniyle yaptıkları klinik çalışmanın umut veren sonuçlarını şöyle paylaştı: “Bu klinik çalışma eksozom ile ilgili dünyada ilk yapılan çalışma. Adeta salgın gibi eksozom uygulaması yapılmaya çalışılıyor ama bu nasıl doğru kullanılır? Bu üreme sağlığında çok önemli bir detay. Biz kliniğimizde yumurtası olmayan ya da yumurta yetmezliği olan 150 hasta üzerinde bir klinik çalışma yaptık.”


Prof. Dr. Bülent Tıraş

KENDİ KANI VE İDRARI KULLANILMALI

Prof. Dr. Tıraş, bir uyarıda da bulundu: “Eksozomlar veya kök hücreler kişiye ait olmalı. Kişinin kendi kanından veya idrarından elde edilmesi gerekir. Başkasının kanından ya da idrarından elde edilmemeli. Ya da laboratuvarda bebeklerin kordonundan elde edilen başka bir kişiye, bebeğe ait kök hücre veya ekzosom kesinlikle kullanılmamalı. Bakıyoruz Güney Kore’den ya da başka bir yerden bu ürünler geliyor. Bunlar için özel izin alınması lazım. Türkiye pazarında yüzlerce insanı etkiliyor. Bizim yasalarımız belli. Üreme sağlığında başkasına ait eksozom kulllanılması başkasına ait DNA’lı bir çocuk doğurma riski getirir.”


Prof. Dr. Ercüment Ovalı

GEBELİK ŞANSINI YÜZDE 38 ARTIRDI

Araştırmada bir grup hastaya PRP, bir grup hastaya eksozom, bir grup hastaya da hem PRP hem de eksozom uygulaması yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Tıraş, “Uygulamadan sonra 2 ay bekledik. İkisinin kullanıldığı hastalarda gebelik şansının daha yüksek olduğunu gördük. PRP’de gebelik başarısı yüzde 25-26 iken, eksozom da yüzde 27, her ikisinin kullanımında ise gebelik başarısının yüzde 38 arttığını gördük. Bunlar zor hastalar. Yumurtalıkları hemen hemen hiç olmayan ya da çok az sayıda olup yumurta yezmezliği yaşayan hastalardı” dedi.

LABORATUVARDA ÜRETİLEN EKSOZOMA DİKKAT

“BU eksozomlar ülkemize nereden geliyor?” diye soran Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı, şöyle dedi: “Bir de laboratuvarda üretilen eksozom var. Laboratuvarda üretilen eksozom aynı ilaç gibidir. Özel yasalara tabidir. Bakanlık onayınız olmadan tek bir hastaya bile veremezsiniz. Yurt dışından bu ürünler nasıl geliyor ben de bilmiyorum. İnsan doku ve hücreleri özel kanunla ithal ya da ihraç edilir. Bizim ülkemizde yasalar diyor ki ‘bu uygulama hastanın kendi kanından kendi idrarından kullanılabilir.’ Üreme organlarına farklı genetik materyalleri yaparken 3-4 defa düşünmek lazım. Kaldı ki kanun düşünmenize de gerek bırakmıyor, ‘benden izin almadan yapamazsınız’ diyor. Kanunlarımız var. Yasası çok net olan bir konuyu konuşuyoruz. Türkiye’de yasayla, genelgeyle, yönetmeliklerle tanımlanmış, yani yasal eksikliğimiz yok.”

EKSOZOM NEDİR NE DEĞİLDİR?

EKSOZOM araştırmasının laboratuvar tarafında Prof. Dr. Tıraş ve ekibi ile çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Ovalı şunları söyledi: “Ülkemizde nereye bakarsanız bakın sosyal medya dahil birçok yerde eksozom rüzgarı esiyor. Bunun durdurulması lazım. Eksozom nedir? Ne değildir? Ona bakılması lazım. Eksozom o kadar masum bir şey değildir. Özellikle üreme sağlığında, insanların yumurtalığına kök hücre ya da eksozom enjekte edilirken, bu eksozomun başkasına ait olmaması gerekiyor. Özellikle üreme sağlığında başka bir kişinin idrarı ya da kanı kullanılmamalı. Başkasının DNA’sını içeren genetik materyal içeren bir kök hücrenin kullanılması başlı başına bir sorundur.”

Yorum yapın