Bakan Ersoy: Kültür Yolu Festivalleri, ülkemizin en büyük marka projelerinden biri haline geldi

‘500 ETKİNLİK PLANLADIK’

Gaziantep’teki Gastroantep Festivali kapsamında konserler, sergiler, söyleşiler ve her yaşa uygun etkinliklerle 50’ye yakın noktada 500 civarı etkinlik planladıklarını aktaran Ersoy, 1000’e yakın sanatçının da sanatseverlerle buluşacağını anlatarak, “Ayrıca turizmdeki başarımızın altında yatan nedenlerden biri de turizmdeki çeşitliliği arttırıp, tarih, inanç, kültür, doğa, sağlık, gastronomi gibi alanlarda da önemli çalışmaları hayata geçirmek olmuştur. Gastronomi dendiğinde de artık sadece Türkiye’de değil dünyada ilk akla gelen şehirlerden biri de Gaziantep’tir. Şehrimizin bu konuda sahip olduğu potansiyelin farkındayız. Tarihi İpek Yolu’nun üzerinde bulunan, Anadolu tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, mimarisi, doğası ve benzersiz gastronomi kültürüyle herkesi kendine hayran bırakan kadim Gaziantep’in marka değerine katkı sağlayacak çalışmalara her zaman destek olduk ve destek olmaya devam edeceğiz. Evet, Gaziantep bugün, sahip olduğu tarihiyle, kültürüyle, ekonomisiyle, turizm imkanlarıyla ve gastronomisiyle ülkemizin önde gelen şehirlerinden biridir. Fakat bize ve hatta hepimize bu konuda düşen ise bu özel şehrin tüm güzelliklerini, tarihini ve değerlerini daha da görünür ve bilinir kılıp dünyaya tanıtmaktır. İşte biz bu anlayışla aylardır özenli bir şekilde çalışarak Gastroantep Kültür Yolu festivali için 9 günlük bir program hazırladık. Bu yıl ikinci kez Türkiye Kültür Yolu Festivali rotasında yer alan Gaziantep’te festival, 14 Eylül Cumartesi günü başlayacak ve 22 Eylül Pazar gününe kadar konserler, sergiler, söyleşiler ve her yaşa uygun etkinliklerle devam edecek. Festival kapsamında 50’ye yakın noktada 500 civarı etkinlik planladık. 1000’e yakın sanatçımız da sanatseverlerle buluşacak” dedi.

14 ESER VATAN TOPRAKLARINDA

Bakan Ersoy, ayrıca bir müjdeyi de paylaşarak, 14 tarihi eserin daha Türkiye’ye getirildiğini vurgulayıp, sözlerini şöyle tamamladı:

”Kültürel mirasımızın en nadide parçaları Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığının çalışmalarının ardından 14 tarihi eserimiz daha yeniden Vatan topraklarında. Boubon Antik Kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançerden oluşan 14 arkeolojik ve etnografik eser yıllar süren çabanın ardından yeniden milletimizin kültürel mirasına katıldı. Türkiye’nin tarihi zenginliklerini koruma kararlılığıyla yürüttüğümüz bu çalışmalarda Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi’ne destekleri için özellikle teşekkür ediyorum. Doğduğu topraklara dönen son eserlerimizle birlikte 2024 yılında 35 eserin iadesi sağlandı. 2018 yılından bu yana 7 bin 839 eser ülkemize dönerken 2002 yılından bu yana 12 bin 154 eserin Türkiye’ye dönmesini sağladık. Bu eseler binlerce yıllık geçmişimizin ve köklü mirasımızın sembolleri olarak ait oldukları yerde korunarak gelecek nesillere aktarılacak.”

Bakan Ersoy konuşmaların ardından Zeugma Mozaik Müzesi’ndeki eserleri inceledi.

Yorum yapın