15 yıldır otizm üzerine yoğunlaşan çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Şener, “Otizm çok kompleks bir hastalık ve karşınızda bu kadar karmaşık bir tablo varken bir hastadan diğerine klinik bulgular çok fazla değişkenlik gösterirken işin altında yatan temel moleküler mekanizmayı çözmek bizim için daha da zorlaştırıyor. Bu süreçte elde ettiğimiz her sonucun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sadece hayvan modellemeleri değil, aynı zamanda klinikte de hem hastalar hem de aileleri üzerinde de yapmış olduğumuz çalışmalarımız var. Bunun için de değerli akademisyen arkadaşlarımızla da yıllardır iş birliği halindeyiz. Klinik olarak hastalar üzerinde yapmış olduğumuz çalışmalar da bize özellikle bazı noktalarda çok önemli fikirler sağladı. Bu noktada elde ettiğimiz sonuçlarda özellikle otizm için aile temelli çalışmalar yapmamızın daha kıymetli olduğunu gösterdi. Bu süreç tedaviye yönelik hedeflerin yolunu açtı. Özellikle hayvan modelleri noktasında tedavinin başlatılması bizim ana amaçlarımızdan bir tanesiydi. Bunun altyapısını oluşturduk. Bundan sonraki projelerimizde tedaviye yönelik olacak şekilde planlanmaya başladı. Otizmde bugün için etkin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Sadece hastalara eşlik eden ek klinik bulguları hafifletmeye yönelik tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Biz de 15 yıllık birikimimizi kullanarak tanı kitleri geliştirilmesini planlıyoruz ve gelecek dönemde de buna yönelik patent çalışmalarımızı ve yeni büyük bütçeli projeler ile tedaviye yönelik bu hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.