Batı tipi ırkçılık beklenenden daha hızlı büyüyor. Her geçen gün Batı tipi ırkçılığın kopya edilmiş farklı versiyonları ülkemizde görülüyor.
Birkaç gündür, yabancı biriyle evlenen bir kişinin sosyal medyada eşiyle fotoğraf paylaşımına ağır saldırılar var. Paylaşılan fotoğrafta damadın Afrikalı olması, kabul edilmez bir davranış olarak gösteriliyor. Gelinin başörtülü olması ise, ırkçı söylemlere çarpan etkisi yapıyor. Kullanılan ifadeler, radikalleşmiş yapıların tehdit içerikleriyle neredeyse aynı.
Batı tipi ırkçılık dememin nedeni şu: Batı’da son yıllarda büyüyen ırkçılık; yabancı düşmanlığı, mülteci ve İslam karşıtlığı ile iç içe geçmiş durumda. Hatta altını biraz kazıyınca doğrudan İslamofobik ırkçılığı gözlemlemek mümkün.
Türkiye’de seçici bir ırkçılık tipi özellikle yükseltiliyor. Örneğin, karşıtlık ve ırkçılık Ortadoğu, Afrika ve genel olarak İslam coğrafyasından gelenlere daha çok yapılıyor. Türkiye’ye Ortadoğu’dan gelen turistlere bile tahammül edemeyen çevreler var.
Yanlış anlaşılmasın, ırkçılık kime yapılırsa yapılsın kötüdür. Hedefin Batılı ya da Doğulu olması fark etmez.
Irkçılık ya da yabancı düşmanlığı ilgili başka bir sorun daha yükseliyor. O da bu ırkçılık ve yabancı düşmanlığını besleyen bakış açılarının ifşa edilmesine ve çelişkilerin gösterilmesine de tahammül edemeyen çevrelerin varlığı. Özellikle “ırkçılık kötü” diyenler ya da sığınmacı meselesinde insani bir duyguyu ifade edenler neredeyse aforoz edilecek. Mahalle baskısının şiddeti çok yüksek.
Bunun en son örneğini Şarkıcı Teoman‘ının bu konu ile ilgili sorulan bir soruya verdiği şu cevaba gelen tepkilerde gördük.
“Her yer Arap oldu” demek ırkçılıktır. Suriyelilerden rahatsız olanların hepsi İngiltere’ye gitmek istiyor. Kendine hak gördüğünü başkasına görmüyor. Norveçli sarışın çocukları görseler harika olmuş diyeceklerdi. Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar.”
Teoman başka birçok konuda olduğu gibi, ırkçılık meselesinde de ortaya konan ikiyüzlülüğü ifşa edince röportajı yapan gazeteci bile bundan rahatsız oluyor. Siyaseten bir yere eklemleme ve hatta iktidar karşıtlığı konusunda slogan attırma çabası boşa çıkınca da, Teoman söyledikleri yüzünden belirli kitleler tarafından mahkûm edildi.
Söylediklerini değersizleştirmek isteyenler hemen harekete geçti.
Irkçılık, bir ülkenin geleceği için tehlikelidir. Bugün sığınmacılara karşı olanlar, yapılan ırkçılığı görmezden gelebilirler. Hatta, bir an önce sığınmacılar gitsin diye bu ırkçı söylemleri olağanlaştırmaya ve popülerleştirmeye de hizmet edebilirler.
Ancak bu tip ırkçılığın bugün Batılı devletlerde ne tür sorunlara yol açtığını görmeleri gerekir. Özellikle gençler, dijital mecralar üzerinden kendi dilini, siyasetini, etkileşim ağını ve hatta kendi çözümünü üretiyor. Kendi bakış açılarını normalleştiriyor. Denetimi ve mücadelesi çok zor.
Yabancı düşmanlığı, göç karşıtlığı ve İslamofobik söylemlerle büyüyen tematik partiler Avrupa’da merkez siyaseti de etkiledi. Bir ülkede bu temalar üzerinden taban edinen aşırı sağcı siyasal partilerin siyasetleri, diğer ülkelerde kopyalandı.
Şimdi benzer bir süreç Türkiye’de deneniyor. Göçün ve yabancı düşmanlığının siyaseti yükseltiliyor. Terör saldırısı üretecek ırkçı eğilimlerin varlığı, son dönemde yaşanan birçok olayda ortaya çıktı.
Devlet, iktidar, siyasal partiler, medya, akademi, sivil toplum kuruluşları, ırkçılığın kötü sonuçları ile ilgili bir farkındalık oluşturmazlarsa, benzer süreçler Allah korusun Türkiye’de yaşanır. Şu anda Türkiye’nin önündeki en önemli sorunlardan biri yükselen yabancı karşıtlığına dayalı ırkçılıktır. Bunun ne tür sorunlara yol açacağı iyi hesap edilmelidir.