ABD merkezli Pasifik Enstitüsünün çalışmalarına göre sadece 2020’den 2023’e kadar dünya genelinde su sebebiyle 400’den fazla anlaşmazlık kayda geçti. 2050 yılında yüksek su stresi öngörülüyor.
İklim değişikliği sonucu sıcaklıklarda yaşanan aşırı artışlar dünyanın birçok bölgesinde kuraklığa sebep oluyor. Özellikle birden fazla ülkenin sınırları içinde yer alan su kaynaklarındaki kuraklığa bağlı değişimler hem ulusal hem de uluslararası düzeyde gerginliklere yol açıyor.
ABD merkezli Dünya Kaynakları Enstitüsüne göre 25 ülke bütün yıl boyunca aşırı derecede yüksek su stresiyle mücadele ediyor. Ortaya çıkan bu tablo, insanların çalışma hayatını, gıda ihtiyaçlarını ve enerji güvenliğini doğrudan etkiliyor. Su stresinin en yoğun yaşandığı ülkeler arasında Bahreyn, Kıbrıs, Lübnan, Umman ve Katar bulunuyor.
Bununla birlikte 2050 yılına gelindiğinde bir milyar kişinin daha aşırı derecede yüksek su stresiyle mücadele edeceği tahmin ediliyor. 2050’ye kadar su talebindeki en büyük değişikliğin Sahra Altı Afrika’da yaşanacağı ve bölgedeki ülkelerde su talebinin yüzde 163 artacağı öngörülüyor. Birleşmiş Milletlerin raporu dünya tatlı su akışının yüzde 60’ının sınır aşan su kaynaklarından sağlandığını söylüyor. Küresel su stresi artarken özelikle sınır aşan su kaynakları dünyanın çeşitli yerlerinde gerginliklere yol açıyor.
ÖLÜMLERLE SONUÇLANDI
ABD merkezli Pasifik Enstitüsünün çalışmalarına göre, sadece 2020’den 2023’e kadar dünya genelinde su kaynaklı 400’den fazla anlaşmazlık kayda geçti. Bir kısmı ülkeler arasında bir kısmı da ülke içindeki bu anlaşmazlıkların bazıları çatışmalara dönüşerek yaralanmalar ve ölümlerle sonuçlandı. Orta Asya ve Güney Asya’da onlarca kişi su savaşlarında öldü. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinden Doç. Dr. İlhan Sağsen “Su kaynakları üzerindeki anlaşmazlıkların çözümü, uluslararası iş birliği ve ortak projelerle sağlanmalıdır” dedi.