Necmettin Batırel, “Toprağı bol olsun” diyerek tüm Türkiye’ye duyurdu! Ha bu da bazı ekonomist bozuntularına kapak olsun

Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, Türkiye’nin cari açıkta sağladığı iyileşmelerin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. Batırel, döviz gelirlerindeki artış ve ihracat performansının ülke ekonomisini güçlendirdiğini belirtti. İhracatçılara sağlanan krediler ve desteklerin ekonomiye katkısını vurgulayan Batırel, Türkiye’nin iç tüketimle değil ihracatla büyüdüğünü ifade etti. Batırel, şunları kaydetti:

“Haziran ayında cari denge tahminlerin üzerinde 400 milyon dolar fazla verdi. Bu iyileşme güçlü net turizm gelirinden kaynaklanıyor. Altın ve enerji ticaretini hariç tutan çekirdek cari fazla ise 4,5 milyar fazla seviyesinde. Temmuz ayında 5,9 milyar dolarlık dış ticaret açığı turizm gelirlerindeki mevsimsel artış ile dengelenmesiyle tam cari denge (sıfır cari açık) bekleniyor. Hisse senedi, tahvil, özel sektör tahvili ve eurobond gibi menkul kıymetlerde yabancıların giriş, çıkış, ihraç ve itfa hareketlerini topladığımızda portföyden 5,9 milyar dolarlık giriş hesaplanıyor temmuz ayında altın fiyat hareketlerinden arındırılmış brüt rezerv artışını 4,2 milyar dolar hesaplanıyor. Cari açık tahmini yılsonunda 24 milyar dolardan 20 milyar dolara (millî gelirin %1,5’i) inecek… ABD’nin en büyük bankalarından Citibank, cari dengede iyileşmenin devam etmesini, enerji fiyatlarındaki düşüş ve altın ithalatındaki normalleşme sayesinde 2023’teki gayrisafi yurt içi hasılanın %4,1 seviyesinden bu yıl %1 düzeyine ineceğini açıkladı. Citi’ye göre cari açık 2024 sonunda 11 milyar dolara gerileyecek. İngiliz Barclays Bank da Türkiye için cari açık tahminini iyileştirdi; 15 milyar dolara çekti. Ekonomi sağlıklı yapıya kavuştuğu için döviz ödemelerimiz azalıyor.

Cari açıktaki daralma Türkiye’nin büyüme hızını düşürecek deniyor… Doğru değil… Döviz gelirleri ile döviz giderleri arasındaki farka cari açık deniyor. Yani kazandığımız dövizden daha az harcadığımız için cari açık küçülüyor. Ama biz bu elimizde kalan fazla dövizi üretimde kullandığımız için hem Merkez Bankasının brüt rezervleri 150 milyar doların üzerine çıktı, hem de imalatta artış yaşanıyor.

Türk lirası uzun süredir reel olarak değerleniyor. Döviz kuru, yurtiçi enflasyon ile yurt dışı enflasyon arasındaki farkın gerisinde kalıyor. Bu durumda, ihracatın olumsuz etkilenmesi beklenir. Ancak tam tersi tablo var. Temmuz ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 oranında artarak 22,5 milyar dolar, ithalat ise yüzde 7,9 oranında azalarak 29,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yıllık ihracat 261,5 milyar dolar, yıllık ithalat 343,8 milyar dolar oldu. Temmuz ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,3 oranında azalarak 7,2 milyar dolar oldu. Yıllık dış ticaret açığı geçen yıla göre %32 oranında azaldı, 82,3 milyar dolara geriledi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Peki ihracat nasıl arttı? İş dünyası cari açıktaki daralma üzerine döviz kredilerinin büyüklüğü 156,5 milyar dolara yükseldi. Ayrıca Türk Eximbank büyük destek sağladı… 2023 yılında ihracatçılara 42 milyar dolar kredi veren bankanın, 2024’te verdiği destek 50 milyar doları bulacak. Desteğin 24 milyar doları kredi, 26 milyar doları sigorta… Son olarak ihracatçıya vermek üzere uluslararası bankalar konsorsiyumundan 300 milyon avro daha buldu…

Türkiye artık iç tüketimle değil ihracatla büyüyor. Bazı ekonomist bozuntuları, bu muhteşem tabloyu hazmedemediği için gerçeklere gözlerini ve kulaklarını kapatıyor. “Ücretler ve dolar/TL baskılanarak, ihracatçı ve turizmci boğularak, enflasyon düşürülmeye çalışılıyor, buna canım dayanmaz” diyor… Öyleyse: Toprağın bol olsun!”

 

 

Yorum yapın