Türkiye’nin en güzel koylarına sahip olan Göcek, eşsiz doğası, coşkulu gece hayatı ve muhteşem koylarıyla büyülüyor. Genellikle yatlar ve teknelerle ziyaret edilen Göcek, lüks tatil sevenlerin veya tarihi dokuyu keşfetmek isteyenlerin buluştuğu nokta… Her şekilde yoğun ilgi gören Göcek, gündüzleri tarihi ve plajları, akşamları ise mekânları ile dolu dolu bir tatil yapma imkânı sunuyor. Mavi yolculukların başlangıç noktası olan Göcek Limanı’ndan hareket eden tekne turları, Ege ve Akdeniz’in en güzel koylarını ve adalarını keşfetme fırsatı sunuyor. Etrafında yer alan onlarca adasıyla meşhur olan Göcek, Tersane Adası, Domuz Adası, Kızıl Ada ve Yassıca Adaları gibi adalar, turkuaz suları, doğal koyları ve gizli mağaralarıyla ziyaretçileri kendine çekiyor. Aynı zamanda tarihiyle de gezginleri hayran bırakan Göcek’te gittiğinizde muhakkak görmeniz gereken destinasyonları derledik.
İHTİŞAMIYLA BÜYÜLÜYOR
MÖ. 7. yüzyılda kurulduğuna yönelik iddialar bulunan Letoon Antik Kenti Seydikemer’de konumlanıyor. Likya Yürüyüş Yolu üzerinde bulunması kentin en çok ziyaret edilen antik kentlerden biri olmasını sağlıyor. 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Letoon Antik Kenti’nde yer alan Letoon Tapınağı, bölgenin dini açıdan önemli bir yer olduğunu kanıtlar nitelikte… Yine Ege Bölgesi’nin geçmişteki en önemli şehirlerinden biri olan Telmessos ya da Termessos Antik Kenti, MÖ. 3’üncü yüzyılda kurulmuş. Kent içerisinde bulunan antik kaya mezarları, kentin en önemli yapısı. Dağ içerisinde yapılmış bu mezarlar son derece gösterişli… Bu gösterişli kent içinde yer alan 5.000 kişi kapasiteli antik tiyatro, yapılan restorasyonlarla ihtişamını korumaya devam ediyor.
ŞİFALI SULARIN ADRESİ
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, bir diğer önemli tarihi yerde sıra. Xanthos Antik Kenti içerisinde yer alan Xanthos Tiyatrosu, MÖ. 8.yüzyıla dayanan bir tarihi geçmişe sahip… Koyları ile meşhur olan Göcek, bu koylardan birinde önemli bir tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Tekne turları ile ulaşılan koyda sıra dışı bir tarihi yapı ile karşılaşılıyor. Öyle ki, Kleopatra Hamamı günümüzde suların altında kalmış olup denizin üzerinden hamamı görmek mümkün. Bizans Manastırı’na ait olan yer bir hamamı andırmakta… Bölgenin suyunun şifalı olduğuna yönelik bir inanç bulunuyor. Bu durum tarihi dokusu dışında suyu için de koya gelen kişiler olmasını sağlıyor. Kleopatra Hamamı unutulmaz bir gün geçirmek isteyenler için aradıkları adres olacak.
DOĞAYLA TARİH İÇ İÇE
Kayaköy’de yer alan Afkule Manastırı, 1500 yıllık tarihi geçmişe sahip. Eski ve önemli bir yapı olmasının yanı sıra manastıra ulaşım son derece kolay. Tüm bunlara rağmen, manastır çok az kişi tarafından biliniyor. Günümüze kadar birçok kısmı yıkılmış olsa da belirli hatları ile manastırı görmek mümkün. Tarihi dokusunun yanı sıra manastırı ön plana çıkaran bir başka özellik bulunuyor. Rodos Adası’na karşı konumlanan bu manastırın büyüleyici bir manzarası var. Buraya gelen ziyaretçiler tarihi bir gezi yaparken doğanın da tadını çıkarıyor.
KAYALAR İÇİNDE ODACIKLAR
Göcek’e biraz uzak mesafede olsa da yine görülmeye değer adreslerden biri Pınara Antik Kenti… Likya Dönemine ait olan bu kent sırasıyla, Büyük İskender ve Bergama Krallıkları tarafından yönetilmiş. Bergama Krallıkları ardından Romalıların yönetimine geçen Pınara antik Kenti, 8. yüzyılda yaşanılan büyük depremler sonucu kentin birçok bölümü yıkılmış. Bu nedenle de deprem sonrası kent terkedilmiş. Kentte günümüzde kayalar içerisine yapılmış odacıklar görülüyor. Bu oyukların mezar olarak kullanıldığına yönelik düşünceler bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Pınara, muhakkak görülmesi gerekenler arasında yer alıyor.