Uzmanından aşırı sıcaklarda su tüketimi için ‘beklemeyin’ uyarısı!

Erzincan’da 38 dereceler kadar yükselen sıcaklıkla beraber nem oranı da artınca vücut ısısında görülen artışın başta beyin olmak üzere diğer hayati öneme sahip organlara da olumsuz etkide bulunduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Yiğit Ensar Çetinkaya su içmenin önemine değinerek, su içmek için susamanın beklenmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Suyun canlılığın devamı için büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Çetinkaya, İnsanda Kanın yüzde 92’si su, kemiklerin yüzde 22’si su, beynin yüzde 75’i su ve kasların yüzde 75’i sudur. Suyun vücutta birçok görevi vardır, hücrelerin yapısına katılır, kan ve hücrelere besin ve oksijen taşınmasında, vücutta açığa çıkan zararlı maddelerin vücut dışına atılmasında görevlidir. Böylece vücudu temizler, canlılık verir ve besler. Böbreklerden toksik maddelerin temizlenmesi ve idrar ile zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar. Kan basıncının kontrol edilmesinde görevlidir. Hücre içi ve dışı elektrolit dengesinin kurulmasında yardımcıdır. Göz, ağız ve burun kanallarının nemlendirilmesine yardımcıdır. Vücut ısısını ayarlamada yardımcıdır, egzersiz ve sıcak havalarda terleme yolu ile vücut ısısının sabit kalmasını sağlar. Vücut sıvılarının oluşumuna katılır. Ayrıca suyun içerisinde bulunan minerallerin de vücut sağlığı açısında büyük önemi vardır” dedi.

Zayıflama diyetlerinde de suyun önemine sürekli vurgu yapıldığını söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Yiğit Ensar Çetinkaya, “Yemekten önce tüketilen su mide hacmini arttıracağından doygunluk sağlar, vücudun temizlenmesine yardımcı olur. Günlük yaşamımızda özellikle egzersiz, spor yaptığımız ve sıcak günlerde sıcağa maruz kaldığımızda vücutta aşırı su kaybı meydana gelir. Burada en büyük tehlike vücudun ihtiyacı olan su miktarının altına inmesidir. Bu duruma dehidratasyon denir. Ağız kuruluğu, baş dönmesi, bayılma hissi, göz kararması, idrara çıkamama gibi belirtileri olan dehidratasyon ani ölümlere bile sebep olabilmektedir. Bu yüzden spor sırasında, aşı öncesinde ve sonrasında, aşırı terleme esnasında su içilmesi gerekmektedir.

Yapılan en büyük hatalardan birisinin de gün içerisinde çay, kahve, kola tüketiyorum, bunlarda sıvı ihtiyacımı karşılıyor düşüncesiyle az su tüketilmesi olduğunu belirten Çetinkaya, oysa bu tür içecekler tam tersi olarak vücuttan suyun atılmasına sebep olurlar yani sıvı tüketimi yerine geçmezler. Günlük vücudun su ihtiyacı kişinin fiziksel şartlarına göre değişim gösterir, ortalaması 2-2.5 litre kadardır. Ayran, komposto, bitki çayları sıvı tüketim miktarına sayılabilir. Suyun yemek esnasında içilmemesi gerektiği bilinen bir gerçektir. Aşırı su içmek zayıflatmaz. Eğer yoğun fiziksel aktivite yapıyorsanız su tüketim miktarı artırılmalıdır. Gün içerisinde idrar miktar ve renginin kontrolü de önemlidir. İdrar rengi koyulaşıyorsa içtiğiniz su miktarını arttırınız” ifadelerine yer verdi.

Yorum yapın