Safiye Soymanın oğlu da bu hastalıkla mücadele ediyordu! Dünyada 3 milyon Türkiyede 70 bin hasta var… Bu belirtiler varsa dikkat!

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT

/

Bu hastalığın başlangıcının ataklarla olduğunun ve gidişatının da kişiden kişiye ve tanıya göre farklılık gösterebileceğinin altını özellikle çizen Prof. Dr. Uludüz, “Panik olmaya gerek yok ancak 20- 40 yaşları arasında iseniz ve el, ayaklarda uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik, vücutta bir halsizlik, bitkinlik hali, baş ağrısı, sıcaklama varsa, yürümede zorluk ve dahası ayakların birbirine dolanması şeklinde dengesizlik yaşıyorsanız, görme kaybı ya da çift görme, bulanık görme gibi bir sorun varsa, ayrıca yüzde uyuşma, yutkunmada zorluk ve idrar/ bağırsak sorunları baş gösterdiyse bir nöroloji uzmanı ile görüşmekte fayda var. Tanıya götüren en yararlı inceleme ise Beyin Manyetik Rezonans (MR) ile bel suyu incelemesidir” uyarısında bulunuyor.

HÜRRİYET’TEKİ HABER HAYATIMI KURTARDI

/

25 yıldır MS’in “tekrarlayan ve düzelen” yani en sık görünen tipi ile mücadele eden arkadaşım Nur Üzümcü’yü de aradım elbette. Bundan 25 yıl önce tanı konulurken yanındaydım ve dün gibi hatırlarım o zamanlar doktorlar da bile bir MS farkındalığı yoktu. “Dolayısıyla” diyor Üzümcü, “Benim de aklıma ilk gelen ölecek miyim sorusu oldu.” Bırakayım da o anlatsın: “25 yılın sonunda işte hala buradayım. Günümüzde çok şükür bu hastalığı kontrol altında tutabilecek yeni ilaçlar var. İmkanlar daha geniş. Dolayısıyla bu hastalığa yeni yakalananlar için gelecek daha parlak.”

 

KORKMAYIN

 

Hastalığını nasıl fark etti? Diyor ki: “Hep çok yorgundum. Elimi kolumu kaldıracak halim olmuyor, zaman zaman da uyuşuyordu. Ama bunu depresyona bağlamıştı doktorlar ve yıllarca antidepresan kullandım. Yıl 2000- 2001. Ayvalık’ta, deniz kenarında Hürriyet gazetesi okuyordum. Arka sayfada bir başlık: ‘Gençleri etkisine alan MS’e dikkat!’ Başlığı bile unutmuyorum. Belirtileri bir okudum. Bende de var. Hemen nöroloğun yolunu tuttuk ailemle. İlk kontrolde de tanı konuldu. Şimdi neredeyse 25 yıl sonra senin köşen sayesinde yine Hürriyet aracılığı ile sesimi duyan hastalar varsa şunu söylemek isterim, korkmayın! Erken ve uygun tedavi ile artık MS hastalarının çoğu yaşamlarını neredeyse kısıtlamasız devam ettirebiliyorlar. Özellikle de kadınlar çok soruyor, ‘doğum yapabilir miyim’ diye. Hiçbir sıkıntı olmadan evladımı kucağıma aldım. Stresten uzak durmak, sağlıklı beslenmek ve yoga, pilates gibi egzersizler bu hastalığın reçete edilmeyen ilaçları.”

Yorum yapın