Les Invalides’te gerçekleştirilen müsabakaların ardından bronz madalya kazanan Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış, Okçuluk Milli Takımı Teknik Direktörü Göktuğ Ergin’le birlikte duygularını paylaştı.
Teknik direktör Ergin ve sporcular madalya töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Sporcuların ortaya koyduğu performansın harika olduğuna dikkati çeken Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin, “Bu başarının arkasında 3 yıllık büyük bir emek var. Özellikle Mete Gazoz’un altın madalyasından sonra, hepimiz için olimpiyatlarda madalya kazanmak, kült olmaktan çıktı. Doğru hazırlanınca madalya sayısını artıracağımızı düşündüğümüz bir yapıya dönüştük. Geride kalan 3 yılı çok iyi değerlendirdik. Çocuklar da geride kalan 3 yılda büyük bir çaba sarf ettiler.” açıklamasını yaptı.
Bugün oynanan karşılaşmaları da değerlendiren Ergin, şöyle konuştu:
“Bugün Kolombiya maçını kolay geçeceğimizi düşünürken beklediğimizden zor bir maç oldu. Hindistan maçının zor olacağını düşünürken daha kolay geçti. Fransa’ya milimetrelerle kaybettik. Ama Çin’e karşı son Dünya Şampiyonası’ndan kalan özel bir hırsımız vardı. Tekrardan sporcuların mantalitesini değiştirebilmek ve onların motivasyonunu artırmak adına biraz bunu kullandık. Çok şükür başardık.”
METE GAZOZ: “BURAYA GELİRKEN KÜRSÜ HEDEFİMİZ VARDI”
Olimpiyat şampiyonu milli okçu Mete Gazoz, dün yorucu ve uzun bir gün yaşadıklarını vurgulayarak sözlerine başladı.
Bugün yapılan karşılaşmalar öncesinde bütün maçları basamak basamak değerlendirdiklerini dile getiren Gazoz, “Bu merdivenin sonunda podyum vardı, podyuma da çıktık. Güzel bir gündü. Burada yaşadığımız her şeyin fazlasını teknik kadromuz antrenman sırasında yaşattılar. Hatta daha zorlu antrenmanlar oldu, nabzımız 180’lerdeyken ok attık. Hatta bugün o kadar yükselmedi bile. Güzel ve keyifli bir gündü. Çok eğlendik. Zihnimizi ve vücudumuzu kontrol altında tuttuk. Bu madalyanın burada değil, antrenmanlarda kazanıldığını ispatladık.” ifadelerini kullandı.
Madalyaya inandıklarının altını çizen Gazoz, şunları söyledi:
“Buraya gelirken kürsü hedefimiz vardı. Herkese ‘Tarihi bir olimpiyat.’ olacak diyordum. Bugün bizim için herhangi bir tribün veya seyirci baskısı olmadı. Bugün Fransa’nın aldığı desteğe şaşırmadık. Olimpiyatta yarı finale kalmıştık ve milimlerle kaybettiğimiz bir maç oldu. Buraya gelmeden önce ‘Size bronz vereceğiz, hiç gelmeyin.’ deselerdi buna tamam derdik. Tabii ki hakkımızla kazandık ama demek istediğim, ufak da olsa bir şans lazımdı ama bu şans Fransa maçında bizden yana olmadı. Sadece okçuluk branşı adına değil, bütün kafilemiz adına çok güzel bir başlangıç yaptık. Umarım katlanarak gider ve Tokyo’da kırdığımız madalya rekorunu kırarız.”
Müsabakalarda ve takım içinde sorumluluk almayı sevdiğini de belirten Gazoz, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu takımda herkesin sorumluluğu var. Ben kimsenin üzerinden sorumluluk almıyorum, kimse de bana ait olan sorumluluğu almıyor. Bu bir takım işi. Herkes burada bir paydaş. Karışık takımda da ben ekstra sorumluluk almayacağım. Elif Berra’nın kendi sorumlulukları var, benim kendi sorumlulukları var. Karışık takımda ikimiz de bu sorumlulukları yeteri kadar alırsak, podyum işten bile değil. Bireysel zaten sıkıntı olmayan bir durum. Hem benim hem Abdullah hem Ulaş hem de Elif için eşleşmelerimiz ve gruplarımız çok güzel. Her şey yolunda gidiyor.”
ULAŞ BERKİM TÜMER: “HEPİMİZ ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPTIK”
İlk kez olimpiyatlarda boy gösterdiğini ve bu sebeple çok heyecanlı bir gün olduğunu açıklayan Ulaş Berkim Tümer de şöyle devam etti:
“Çok heyecanlıydık. Mete daha çok bizi sakinleştirmeye çalıştı. Hepimiz üstümüze düşeni yaptık. Bu bir ekip işi. Büyük bir ekibiz. Bunun için çok çalıştık. Bütün ekip, bizim madalyayı boynumuza takabilmemiz için kendi hayatlarından vazgeçti. İlk olimpiyatta madalya almak çok güzel bir şey, duygularımı tarif edemiyorum. Umarım bireysellerde de devam edeceğiz.”
Takımın bir diğer ismi Muhammed Abdullah Yıldırmış da tribünlere dikkati çekti.
Seyirci baskısı hissetmediklerini söyleyen Yıldırmış, “Ancak ilk kez böyle bir ortamda ok attık çünkü okçulukta tribünler bu kadar büyük olmuyor. Fransa maçında tribün baskısının etkisi olduğunu düşünmüyorum, sadece şanssızlıktı diyebilirim.” şeklinde konuştu.