Bastırılmış duygular birçok sorunun gizli tetikleyicisidir

Bastırılmış duygular, tıpkı birer mayın gibi sessizce içimizde bekler ve en beklenmedik anda patlayarak hayatımızı alt üst edebilir. Kaygı, depresyon, öfke kontrol problemleri ve hatta bedensel hastalıklar bile bastırılmış duyguların yol açtığı problemler arasındadır. Bastırılmış duygular, en yalın özetle bilinçli bir şekilde farkına varıp kabul etmediğimiz ve görmezden geldiğimiz duygular olarak tanımlanabilir. Bu duygular genellikle çocukluk dönemindeki travmatik deneyimler, aile içi problemler veya sosyal zorluklar gibi olumsuz bağlantılar olabilir.

Bastırılmış duyguların birçok farklı belirtisi söz konusudur ancak en yaygın belirtiler; açıklanamayan kaygı ve gerginlik, kronik öfke, depresyon, uyku problemler ve yeme bozukluklarıdır.

Sıklıkla kişiler yüzleşmekten kaçındıkları durum ve olayların üzerini örttüklerini düşünüyor olsalar da aslında bastırılmış olan duygular kişiyi bambaşka davranışlara sürükleyebiliyor.

Örneğin eşi ile yaşadığı problem neticesinde duygu ve düşüncelerini rahatlıkla paylaşamayan bir hanımefendi kendisini ev temizliğine ve düzenine fazlasıyla odaklayabiliyor.

Kişi, bu davranışla sorun ve problemden uzaklaştığını düşünse de aslında sadece belirli bir süre o sorundan kaçmış oluyor, zaman geçtikten sonra yaşamış olduğu problem tekrar aynı yerde onu bekliyor ancak bu sefer büyük bir farkla; artık o hanımefendi eşine karşı daha tahammülsüz ve daha öfkeli çünkü zihni yaşadıklarını kaydetti ve çözüm getirilmeden tekrar tekrar aynı problemi yaşamak kişiyi olumsuzluğa sürüklemiş oldu.

Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, ”Duygularımızı bastırmak yerine, onları kabul etmeyi ve sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrenmeliyiz. Bu sayede daha mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşayabiliriz. Unutulmamalı ki bastırılmış duygular, birçok sorunun gizli tetikleyicisidir. Bu duygularla başa çıkmak için bir uzmandan yardım almak ve onları görmezden gelmek yerine yüzleşebilmek çok önemlidir.” dedi.

Yorum yapın