“İNSÜLİN DİRENCİ KIRILDIĞI İÇİN HASTA KİLO VERMEYE BAŞLIYOR”
/
Yeni nesil insülinlerin belli bir dereceye kadar olan insülin direncini kırdığını bu nedenle vücudun karbonhidratları kullanabilir ve yağ yakabilir hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Koç, “Bu ilaçlar belli dozlarda hastalarda bulantı yan etkisi oluşturuyor. Bulantı hisseden biri de yemeğe karşı bir soğuma yaşıyor ve yemek ihtiyacını azaltıyor. Arka planda ilacın etkisiyle insülin direncini kırdığınız için hasta kilo vermeye başlıyor. Bu kilo verimi kısıtlı. Çünkü bu ilaçlara vücut tolerasyon geliştiriyor ve gittikçe ilacın dozunu artırmanız gerekiyor. Bu ilaçların belli bir noktaya kadar dozu artırılabiliyor. Doz miktarı vücuda ciddi zarar verebilecek noktaya geldiğinde belli bir sınırda tutulmalı” diye konuştu.Hastalarda yaklaşık 3-6 ay arasında bu insülinleri tercih ettiklerini belirten Prof. Dr. Koç, “Çünkü bu süre zarfında da etkin doza ulaşmış oluyoruz. Hasta bu süre zarfında beslenmesine dikkat ederek, egzersiz yaparak ve ilacın etkisiyle insülin direncinin kırılmasıyla ortalama 10-15 kilo verebiliyor” ifadelerini kullandı.
“ÇOK UZUN SÜRE KULLANIMINDA PANKREAS KANSERİYLE İLİŞKİLENDİRİLMİŞ”
/
İlaçların vücutta bir takım yan etkiler yaratabileceğine dair bilgi veren Prof. Dr. Koç, “Bunlar dışarıdan direkt insülin aldığımız grup gibi değil. Vücuda etki ediyorlar. Siz uzun süre bunun etkisine maruz bıraktığınızda hormonal sistemi bozabilirsiniz. En önemlisi bu grup insülinlerin çok uzun süre kullanımında pankreas kanseriyle ilişkilendirilmiş. Her bu ilacı kullanan da pankreas kanseri oluyor gibi bir algı çıkmaması lazım ama uzun dönem kullanımda pankreas kanseriyle ilişkilendirildiği için bu ilaçların kullanımı belli bir dozdan sonra artık bırakılıyor. Sadece ilaca güvenen hastalarda bu ilaçların o kadar da etkili olmadığının bilinmesi gerekir” diye konuştu.