Hakan Çelik’le Hafta Sonu konu ve konuklarıyla gündem yaratmaya devam ediyor. AK Parti Hatay Milletvekili ve Meclis Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman Hafta Sonu’na konuk oluyor. Kaysei’den Suriye’ye uzanan olayların perde arkasında ne var? Hatay yeniden inşa sürecinde hangi aşamada? TBMM dijital platformlarda hangi kritik düzenlemeleri hayata geçirecek? AK Parti Hatay milletvekili Hüseyin Yayman ve TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, CNN TÜRK’te.
Yayman’ın açıklamalarından satır başları:
Hatay’dan size selamlarını ve sevgilerini getirdim. Türkiye bugün heyecan içerisinde, milli maçı seyredeceğiz. Türk Milli Takımı inanılmaz bir maç oynadı Avusturya’da. İçimizdeki İrlandalıları da yendik dedim. Merih’in bozkurt işareti yapması, bir futbolda yaptığı hareket bu. Futbol asla futbol değildir. Burada çifte standart var. Bir bardak suda fırtına kopardılar.
“AVRUPA ÇİFTE STANDART UYGULUYOR”
Merih Demiral çok değerli bir futbolcu. Bu men cezası asla kabul edilemez. Futbol şenliktir. Futbol kitleleri birleştirendir. Ama siz ötekileştiriyorsunuz. Türkiye 2-1 kazanacak diyorum. Bizim coşkuya, birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Avrupa çifte standart uyguluyor. Bunu AB’de de uyguluyor. İnşallah finali İspanya’yla oynarız.
KAYSERİ VE SURİYE’DEKİ OLAYLAR
Suriyeliler konusunda çok yanlış bilgiler var. Son bir yılda 800 bin Suriyeli geri döndü. Türkiye’de resmi sayılara göre 3 milyon 400 bin civarında Suriyeli var. Suriyeliler konusunda milletimizin bir rahatsızlığı olduğunu biliyoruz. Asla kimsenin dükkanı yağmalamak vandallıktır. Kayseri’de bu dükkanları yakmalıyız diyen akıl ile Suriye’de Türk bayraklarını yırtan el aynı. Liderlerin görüşmesinden rahatsız olan bir irade var.
Esad yönetimi seçimden önce Türkiye’yle ilişkileri normalleştirmek istemediğini söyledi. Seçim geçti. Eğer Kayseri’deki Afrin’deki olaylar olmasaydı ben Astana’da bir görüşme olacağını düşünüyordum.
Türkiye ve Suriye’nin arasının düzelmesi, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen teröristan devletinin ortadan kalkması demek.