Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Başkanlığı görevini de yürüten Tanrıvermiş, kiralarda yüzde 25 sınırının kaldırılmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Kovid-19 salgını döneminde yeni gayrimenkul ve konut projeleri sayısında ciddi azalış yaşandığını, bu nedenle kiralarda artış meydana geldiğini dile getiren Tanrıvermiş, bu artışı kontrol etmek için getirilen yüzde 25 kira artışı sınırının dün sona erdiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Tanrıvermiş, 1 Temmuz’dan sonra imzalanacak kira sözleşmelerinin TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre güncelleneceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Yüzde 25 sınırının kaldırılmasıyla kiralarda ciddi artış olacağına yönelik beklenti oluştu. Çok fahiş bir artış olması mümkün değil. Daha önce yapılmış olan sözleşmelerin yenilenmesi ve ek kira artışı istenmesi mümkün değil. Çünkü Türkiye’de mevzuat ve uygulamada konut kira sözleşmeleri ve kira artışları yıllık olarak yapılıyor. Dolayısıyla, ‘Mayısta yüzde 25’e razı olmuştum, şimdi yüzde 65 oldu. Kirayı, tekrar 65’e göre revize edelim.’ Böyle bir uygulamamız yok. Mevzuata uygun değil.”
“Piyasalardan algılayabildiğim, ilanlardan gördüğüm kiralarda büyük köpük etkisini kaybetti.” diyen Tanrıvermiş, kira takip sistemi kurulmasının önemine dikkati çekti.
Tanrıvermiş, Türkiye’de her 100 hanenin 56’sının konut sahibi olduğunu anlatarak, sorunu çözmek için konut üretiminin artırılması gerektiğini bildirdi.
Kiracılara yönelik uyarılarda da bulunan Tanrıvermiş, “TÜFE’deki 12 aylık artışı belirleyen oran üzerinde kira sözleşmesi yapılmamalı. Kira sözleşmesiyle birlikte tahliye sözleşmesi imzalanmamalı. Yaptıkları kira sözleşmesi dikkatlice okunmalı. Kanunlar net ve ortada. Bunlara dikkat edilmeli.” dedi.
Konut fiyatlarındaki artış hızının yavaşladığını ifade eden Tanrıvermiş, “Şubattan itibaren konut fiyatlarındaki artış, enflasyon oranının altına düştü. Bu trend böyle devam ederse konut fiyatlarındaki artış yıl sonuna doğru hemen hemen enflasyon oranı altında kalacak.” diye konuştu.