Türkiye’nin başarısını bu sözlerle duyurdular: Türkler Batı’ya rakip oldu

Savunma sanayi ve silahlanmada millileşme hamleleri ile yoluna emin adımlarla devam eden Türkiye’nin başarı basamaklarını adım adım tırmandığı süreç dünya kamuoyunda da yer almayı sürdürüyor.

Bulunduğu coğrafyada stratejik konuma sahip olan ve dünya diplomasisinin kilit noktalarından biri olan Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi araçlarını başarıyla geliştirmesi dikkatlerden kaçmıyor.

İtalya basınından yer alan makalede; Türkiye’nin dış politika hamleleri ve bu hamlelerde belirleyici unsurlardan biri olan savunma sanayi adımları incelendi.

Ankara’nın günümüzde silah üretimimde yenilikçi ve önemli bir oyuncu olduğunun altı çizilen analizde “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye Amerikan malzemelerine bağımlıydı; bu durum yavaş yavaş değişti ve günümüzün sağlam savunma sektörünü oluşturdu.” ifadelerine yer verildi.

“BATIYA BAĞIMLILIKTAN, BİR RAKİBE DÖNÜŞTÜ”

İhracatta Türkiye’nin savunma sanayi araçlarının büyük pay sahibi olduğu ifade edilerek “Sanayi devrimi” ülkenin konumunu değiştirdi. Batıya bağımlı olmaktan, silah satışında olası bir rakibe dönüştü. Ankara’nın dış politikası da böyle bir gelişmeden etkilenebilir.” sözleri kullanıldı.

Analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türk dış politikasının bağımsız ve Türkiye’nin yararına bir tavırla seyrettiği vurgulanırken “Türkiye NATO ortaklarıyla işbirliği yaptı ancak aynı zamanda Çin yatırımlarını teşvik etme ve Ruslardan teknoloji alma konusunda da istekliydi. Son zamanlarda Ankara, çoğu batılı hükümet tarafından düşmanca olarak algılanan çeşitli ülke

SAVUNMA SANAYİDE İTHALAT YÜZDE 80’DEN YÜZDE 20’YE DÜŞTÜ!

2022 yılında Türkiye’nin toplam silah ihracatının sadece 400 milyon dolar olduğuna dikkat çeken analizde “Dış aktörlere bağımlılık, savunma cihazlarının yaklaşık %80’ini ithal etmekten 2022’de sadece %20’ye düşerek önemli ölçüde azaldı. Başarının nedenlerinden biri, kısıtlayıcı bir silah ihracatı politikasının olmamasıdır.” değerlendirilmesinde bulunuldu.

“BAYRAKTAR TB2 BAŞARILI BİR HİKAYE”

BAYKAR tarafından geliştirilen silahlı insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar TB2’nin ele alındığı analizde “Bayraktar TB2, istihbarat, gözetleme ve keşif ile silahlı saldırı görevlerinde kullanılan taktik insansız hava aracıdır. Baykar’ın ürettiği bu drone, dış pazarlarda Türk savunma askeri teknolojisini simgelemeye başladı. Ukrayna tiyatrosunda yapılan yoğun kullanımı nedeniyle yurt dışına satılan bu türden ilk Türk drone olma özelliği taşıyor. Bayraktar TB2’nin en büyük operatörü Türk ordusudur; Bu teknolojinin kullanılması, 2018 yılında Suriye’ye hızlı müdahale edilmesinin temelini oluşturuyor. Zeytin Dalı Harekatı’nda 400’ün üzerinde PKK’lı terörist sadece İHA’lar sayesinde etkisiz hale getirildi. Azerbaycan, Bayraktar TB2 insansız hava araçları sayesinde Dağlık Karabağ’daki Ermeni savunma mevzilerini aşmayı başardı. Son olarak “Türkiye yapımı” İHA’lar, Sahel’deki terör faaliyetlerine ve Afrika’daki isyanlara karşı mücadelede rol oynadı. Etiyopya Tigray isyancılarına karşı.” ifadeleri kullanıldı.

TÜRKİYE’NİN BRICS’E GİRMESİ, TAHMİNLER VE GELECEK SENARYOLARI!

Türkiye’nin BRICS’e girme teklifinin de incelendiği analizde “Türk savunma sanayisindeki yükselişin ülkenin politika yapıcılarının tercihlerini ne ölçüde etkileyeceğini belirlemek zor. Ankara’nın diğer aktörlerle çok taraflı ve bağımsız yaklaşımına odaklanmaya devam edeceği kesin olarak varsayılabilir. BRICS’e girme teklifi gibi son gelişmeler, Türkiye’nin NATO’ya düşman güçlerle yeni iletişim kanalları açma isteğinin sinyalini veriyor. Ülkenin gruba olası erişimi, dış ticaretin yönlendirdiği şekilde basitleştirilemeyecek dış politikasında bir dönüm noktasını temsil edebilir. Bununla birlikte Türk endüstrisi BRICS dostu ülkelerle bağların geliştirilmesi konusunda olumlu bir teşvik alabilir.” açıklamasına yer verildi.

Yorum yapın