Napolyon’u Akka’da tepetaklak eden Türk paşası! Öfkeden deliye döndü: Türkler beni durdurmasaydı…

Mısır’ın Fransa tarafından işgali âdeta bu ülkenin yeniden keşfi gibi sunulmuştur. General Bonapart yanında devasa bir botanikçi, zoolog, coğrafyacı ve ressamlar kalabalığıyla gelmişti. Mısır’ın bütün böcekleri, hayvanları, abide ve hatta bitkileri resmedildi. Çözülmeyen hiyeroglif levhalar sayısızca kopya edildi. Nitekim bu işgalin önemli olayı da Nil Deltası’ndaki Raşid (Rosetta) mevkiinde ünlü Rosetta Taşı’nın bulunması ve üç dildeki bu metnin sayesinde eski Mısır hiyeroglifinin çözülmesi olmuştur. Hiyeroglif Koptça yazıtın en üstünde Yunanca kitabe, altında Helenistik devrin Dimetiki denen Koptçasının Yunan harfleriyle yazımı bulunuyordu. Hiyeroglif bunların yardımıyla çözüldü ki büyük bir mesaidir. Bir noktayı Büyük İskender gibi Bonapart da beceremedi: Nil’in kaynağını bulmak…

SERT AMA SAYGI DUYULAN

Doğu İmparatorluğu onun pek gizlediği bir hayal değildir ve 1799 senesinde Suriye’ye doğru hareket etti. Hiç şüphesiz ki yoldaki en önemli merkez o zaman dikkati çok çeken fakat fazla cesameti olmayan bir sahil kasabasıydı: Yafa. Yafa’nın Fransız ordusu tarafından işgali bir katliam ve halkın taciziyle sonuçlandı. Filistinliler kendisini hiç sevmemişlerdi ve onları ikna etme şansı yoktu. Akka’ya yani kuzeye geçtiği zaman uzun bir savaşla karşı karşıya kaldı. Bölgenin hâkimi Cezzar Ahmed Paşa’ydı. Cezzar “Deve kasabı” demek. İsyan eden bedevileri develeriyle birlikte kestiği için bu unvanla anılmıştı. Paşa sertti ama Şark’ta sert ve adil yöneticiyi halk sever. Nitekim ürkülen ama saygı duyulan bu komutan, Bonapart’ı durdurdu.

KUŞATMAYI BIRAKTI

Yorum yapın