Bülent Erandaç, Takvim gazetesindeki köşe yazısında ABD’nin Orta Doğu politikasını şekillendiren Brett McGurk’ü ele aldı. Yazısında, McGurk’ün Irak ve Suriye’deki politikalarını anlatan Erandaç, McGurk’ün Irak Anayasası’nın yazımında büyük rol oynadığını belirtti. Bu süreçteki politikalarının bölgedeki kaosu artırdığını ifade eden Erandaç, şunları kaydetti:
“ABD’nin Orta Doğu politikasını şekillendiren isimlerden McGurk, İsrail ile müzakerelerden bölgeye silah satışına ve ülkesinin Irak ve Suriye’deki politikalarına kadar ABD’nin bölgedeki politikasının karanlık adamıdır. 100 yıl önce İngiltere’nin cetvelle çizdiği Irak-Surıye-Lübnan’da cirit atan İngilizlerin Casus Lawrence, Getrude Bell’in günümüzdeki devamıdır.
Eski ABD Başkanı Bush, Irak’a çöktü. O dönemden başlayarak McGurk, ilk işi, dönemin ABD Bağdat Büyükelçisi John Negroponte’ye Irak Anayasası’nın yazımında danışmanlık yapmak olmuştu. McGurk’ün Irak’ta görev yaptığı 2004-2009 yılları, Irak’ın “yeniden yapılandırıldığı” YANİ ŞEKLEN BÖLÜNDÜĞÜ dönemdi. Bu ortamda McGurk, Irak’taki kaosun taşlarını ören ekibin baş aktörlüğünü yaptı.
McGurk’ün yazımında büyük role sahip olduğu Irak Anayasası, Ekim 2004’te ülkede Sünni Arapların rahatsızlığına rağmen kabul edilmişti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Ülkeye federal yönetimi getirdi. McGurk’ün, Mart 2015’te Kuzey Irak’ta verdiği bir demeçte “Biz Irak’ın bütünlüğünde ısrarcı değiliz. Irak’ı (3’e bölen) Anayasal çerçeveyi destekliyoruz.” ifadesi de dikkati çekmişti.
McGurk ve ekibinin, terör örgütünü öncelik alan politikası, direnişin artması, istikrarın sağlanamaması, parçalanmışlığın artması, Irak içinde Şii iktidar ve SURİYE’DE PKK kantoncukları konusunda yükselen hassasiyet gibi dış dinamikleri ortaya çıkardı.
DEAŞ’ı ortaya çıkaran şartların doğmasında etkili oldu. Sünnilerin dışlandığı Irak, siyasi, ekonomik ve toplumsal karmaşaya sürüklendi.
Ve. DEAŞ, ABD işgali sonrası etkinlik kazanan ve El Kaide’ye bağlılığını bildiren gruplardan biri olarak 2004’te ortaya çıktı.
Dışlanmış Sünnilerden taraftar toplayan örgüt ilerleyişini hızlandırdı.
2004-2009 yıllarındaki “Irak deneyimi” sayesinde McGurk, Eylül 2014’te dönemin ABD Başkanı Obama’nın DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi John Allen’ın yardımcısı oldu. 2022’de Eski ABD Başkanı Trump, ‘DEAŞ’ı Obama kurdu’ açıklaması yapması çok konuşuldu. Irak’ın federal yapısının mimarı McGurk, Suriye’nin kuzeyinde DEAŞ ile mücadele bahanesiyle PKK/YPG’ye destek vererek iç savaş sonrası parçalı bir Suriye haritası çizmeye koyuldu.
McGurk, Erbil’de PKK/ YPG elebaşlarından Salih Müslim ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından yaptığı bir açıklamada, DEAŞ’a karşı mücadelede ilk kez PKK/YPG’NİN rolüne değindi. Ekim 2015’te Obama’nın DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi olan McGurk, PKK/ YPG’nin “Rojava”sına (Kürtçede batı) yöneldi.
PKK/YPG’ye DEAŞ ile mücadele bahanesiyle daha fazla destek verilmesinin yolunu açtı. McGurk, yeni görevinde iki sene içinde Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK/YPG’nin işgal ettiği bölgeyi birçok kez ziyaret etti. Bunların çoğu basına yansıdı. McGurk’ün, PKK/ YPG’nin sözcülerinden Polat Can’ın elinden plaket aldığı fotoğraf üzerine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Obama yönetimine, “terör örgütü ve NATO müttefiki arasında tercih yapması” çağrısında bulundu. Haydut McGurk, Türkiye’nin aradığı PKK’lı terörist Ferhat Abdi Şahin kod adı ile Şahin Cilo ve PKK/YPG’nin sözcülerinden Redur Halil ile görüşmelerine ilişkin kareler basına yansımıştı.
McGurk de 17 Mayıs’ta Rakka’nın kuzeyindeki PKK/YPG noktalarını ziyaret ederek aralarında Şahin Cilo, Aldar Halil ve Enver Müslim’in de olduğu terör örgütü elebaşlarıyla poz veriyordu. PKK/YPG’NİN İSMİNİ SDG DİYE DEĞİŞTİREN ADAM MCGURK’TÜR.
Suriye’nin Deyri Zor ve kuzeyinde bazı bölgeleri ABD askerlerinin korumasında işgal eden PKK/YPG, McGurk’ün meşruiyet kazandırma projesi çerçevesinde, 12 Ekim 2015’te, “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) altında birleştirdi.
Bu tarihten sonra başta McGurk ve CENTCOM yetkilileri, DEAŞ ile mücadelede SDG’ye destek verdikleri yönünde açıklamalar yapmaya başladılar. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, PKK/YPG’nin McGurk’ün talimatlarıyla isim değiştirdiğini 22 Temmuz’da itiraf etti.
Thomas, şöyle demişti:
“McGurk gibi bir partnerim olduğu için şanslıydım çünkü (SDG unsurları) benim veremeyeceğim şeyleri istiyorlardı.
Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı.
PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı. Bu yüzden onları askerileştirdik ve McGurk, onları bu şekilde görüşmelerin içinde tuttu ve bizim iyi bir ortağımız olmaları için onlara gerekli meşruiyeti sağladı.” PKK/ YPG, Suriye’nin kuzeyinde McGurk’ün desteğiyle peş peşe kantonlar ilan etti.
McGurk, böylece kantonal idari özerk yapılarla federal Suriye hazırlıklarına hız veriyordu. Bu yönde en dikkati çekici hamle, PKK/ YPG’nin Ağustos 2016’da ABD’nin askeri yardımıyla Fırat Nehri’nin batısındaki Münbiç ilçesine girmesi oldu. Amerikalı yetkililer Türkiye’ye, Münbiç’in DEAŞ’tan alınmasının ardından, örgütün ilçeyi terk edeceği garantisini vermişti. PKK/YPG’nin 2017’de Rakka’yı işgal etmesinin ardından Trump’ın Özel Temsilcisi McGurk’ün, PKK/YPG’nin ilan edeceği özerk bölge hakkında Haseke’de görüşmeler yaptığı belirlendi.
SONUÇ: MCGURK’ün kurguladığı Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD gözetiminde 11 Haziran’da yapılması düşünülen ancak Türkiye’nin itirazı üzerine iptal edilen ve Ağustos’a kaydırılan seçimlerle ilgili TÜRKİYE KARARLI DURUŞ İÇİNDE. Türkiye ağırlığını koymasa Cezire Kantonu, Deyrizor Kantonu, Rakka Kantonu, Fırat Kantonu, Minbic Kantonu, Efrin-Şehba Kantonu ve Tabka Kantonu’nda 6 büyükşehir, 40 şehir ve 105 beldede 6 milyon kişinin yaşadığı bölgede seçimler yapılacaktı.”