KAYNAKCNN TÜRK
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ UZANTILARI NELER YAPTI?
Böl, parçala ve yönet emperyalizmin parolası. Kendisine karşı çıkabilecek özgür ülkelere uyguladığı reçete. Bir ülkenin gençleri ölürken, sadece silahlandırarak fayda sağlamak. Dünya gerilimlerinde en çok kullanılan yöntemlerden biri etnik siyaset, ayrımcı dil ve halkları kışkırtmak.
Türkiye’nin de başındaki bela terör. 40 yılı aşan bir süreden beri Türkiye’nin kaynaklarını tüketen bir emperyalist proje. Peki ne oldu, PKK terörü nasıl çıktı, siyasal süreçleri nasıl etkiledi? Terör örgütü güdümündeki partiler ne yaptı? Terör örgütünün aslında ilk saldırıları 1984 öncesindeydi. Öncelikli hedef sağduyulu Kürt dernek ve sivil toplum temsilcileriydi. 1984 yılına kadar 250’ye yakın şiddetten uzak Kürt kanaat önderi, PKK’lı teröristlerce öldürüldü. Terör örgütü sadece silahla değil, siyasetle de toplumu etkileme yolunu seçti. Bölgede kendisine karşı partilere yaşam hakkı tanımadı. Sonrasında ne oldu? Etkileşime girdiği partilerle ayrımcı ve bölücü siyasetini halka tahakküm etmeye çalıştı.
KAN AKARKEN TERÖR GÜDÜMLÜ PARTİLER NE YAPIYORDU?
Etnik ve ayrımcı siyasetin ilk örneği, ilk kez 1991 seçimlerinde Halkın Emek Partisi ile ortaya çıktı. O zamanki Kürtçe yemin krizi, terör örgütü PKK’nın propagandası için dayanak noktası oldu. Daha sonra kapatılan HEP’in yerini sırasıyla ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, ÖTP, DTP ve BDP aldı. Harfler değişse de bölücü parti hep aynıydı. Hedef belliydi; Türkiye’yi bölmek.
DBP, HDP ve DEM parti aynı siyasal çizgide devam etti. 30 yılı aşan süreçte PKK-KCK’nın etnik söylemi üzerine kuruldu siyaset. Meşruiyet tartışmaları arasında bölgeyi karıştıran birçok icraata ön ayak oldu.
Etnik siyaset yapan partiler hem yerel hem de genel politik süreçlerde Türkiye’nin aleyhine tutum alıyorlar. Aldıkları belediyelerle kamuya harcanan tüm kaynakları kandile aktarıp vatandaşın hizmet almasını engel tavır takınıyorlar.
Partilerle ayrımcı ve bölücü siyasetinin önünü açan yapı, aynı zamanda ülkeye ve bölgeye hem siyasi hem ekonomik anlamda büyük zararlar veriyorlar. Gerilim anlarında yapılan açıklamalarla ülkede tansiyon artıran tutum sergiliyorlar. 6-8 Ekim gerilimindeki tutum tartışma konusu.
Çukur gerilimi sırasında terör örgütünün de desteğiyle ortaya çıkan görüntülerde bölgedeki etnik siyaset yapan partinin de etkisi vardı. O partilere ailelerin tepkisi büyüktü. Diyarbakır Anneleri, PKK’nın kaçırdığı evlatlarını eski adı HDP, şimdiki adıyla DEM Parti’nin önünde yaptığı eylemle istiyor.
KAMU KAYNAKLARI PKK’YA MI AKTARILIYOR?
Şimdi sorular şöyle; Etnik ve ayrımcı siyaset bölge halkına nasıl zarar verdi? Birçok belediyeyi alan bu partiler, halka hizmet etmedi ama onlara Ankara’dan giden finansal destekler nereye harcandı? Kayyıma devredilen belediyelerin hizmetleri konuşulurken etnik siyaset yürütenler, bölge halkına nasıl zarar verdi? Bölge halkı terör örgütünün etkisinden kurtulamayan yaklaşımdan nasıl kurtulacak?