Aşırı sağın yükseldiği Avrupa’yı ne bekliyor? Prof. Dr. İsmail Ermağan anlattı: Aşırı sağ Avrupa değerlerini yok etti

Avrupa’da aşırı sağın yükselişini değerlendiren İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ermağan, “Avrupa’da aşırı sağ yükseliyor çünkü Avrupa 2010 Euro krizinin ardından çeşitli ekonomik göstergelerde gerileyen halkın refahının düşmesi, eskiden yararlandığı bazı imkânlardan yararlanamaması temel bir dinamik oldu. Şimdi bu dinamiği özellikle göçler de pekiştirdi. Eyvah din elden gidiyor, eyvah kültür elden gidiyor gibi somut olmayan düşünceler Avrupa’da aşırı sağın ciddi anlamda yükselmesine neden oldu. Şunu anlamak lazım; Avrupa medeniyeti yıkılıyor ve Avrupa şuan hasta adam bunu net olarak ifade etmek lazım. Çünkü Aydınlanma Çağı’nı, insan haklarını hukukun üstünlüğü gibi erdemli değerleri biz Avrupa’dan gördük ama şuan tam tersi bir durum var. Hollanda’da bir dinin kitabı olan Kuran’ı yakanlar iktidardadır. Belçika bambaşka bir ülke haline geliyor. Finlandiya, Avusturya’da aşırı sağ iktidarda Fransa’yı zorluyor. Almanya’da bu tür partiler yüzde 26 oy aldı. Avrupa Birliği’nde Avrupa Halk Partisi önderliği var. Hala geniş bir kitle var. Bu geniş kitleyi zorlayan büyük bir aşırı sağ devrede. Şimdi Avrupa Birliği’nin 2005 yılında kabul edilmeyen anayasasından itibaren dünya konjonktüründe gerileyen ekonomisi ve küresel ve bölgesel göçlerin Afrika, Ortadoğu ve başka yerlerden Avrupa’ya gelmesi net bir şekilde aşırı sağın yükselmesinde etkili oldu. Fakat en bomba etki Putin ile oldu. Takunyalı Türkleri beklerken Putin yukarıdan geldi. SSCB özlemiyle Avrupa2nın kapısında. Oranın insanları şunu görüyor; Putin, Ukrayna’da durmayacak. O sebeple Avrupa insanı korkudan aşırıcılığa kaydılar. Bu seçimlerde en temel etki Ukrayna’daki Rus işgalidir. ABD’nin tekrardan NATO’cu bir felsefeyi devreye sokarak Avrupa’yı arkadan kuşatmaya çalışması ve Avrupa’yı aşırılaştırarak kendine bağlamak istemesidir. Böylece Avrupa medeni değerlerinin zayıflamasıdır. Bu ülkelerde aşırı sağa hayır diyen bir kesim var. Bunlar hala makul çoğunluğu oluşturuyorlar. Sonuç bu makul çoğunluk, aşırılara teslim olacak mı? Burada Ukrayna savaşının geleceği buna cevap verebilir. Bugün ki konjonktürde şunu hesap etmeliler bu aşırı sağ nerede duracak. Görülen o ki yerinde durmayacaktır” dedi.

“MAKUL KESİMLERLE İLİŞKİLER GELİŞTİRİLMELİDİR”

Aşırı sağa karşı makul kesimlerle ilişkilerin geliştirilmesinin Avrupa’daki Türkler için avantajlı olacağını söyleyen Prof. Dr. İsmail Ermağan, “Almanya’nın yüzde 26’sı aşırı AFD partisi, Belki de SDU bu partiyle iktidar ortaklığı yapmak zorunda kalacak. Görünen şu millet bir korku içinde ve İlkay Gündağ orada milli takımda ve ülkesinde bu yüzde 26’lık kesim neden Türk kökenli birisi kaptan diyor. Bu aşırı sağdan korkmamayı öneriyorum. Demokratik liberal kesimlerle ve sosyalist kesimlerle hatta SDU’lu kesimlerle işbirliği geliştirilmesini öneriyorum. Ama bunun yanında bu aşırıcı sağın daha gelişeceğini çeşitli öldürme olaylarının da olabileceğini öngörebiliyorum. 5 kişiden biri Hitler olarak düşünün, böyle olan düzlemde bu adamlar kendi solcularına kendi liberallerine makul insanlarına da saldırıyorlar. Bu anlamda dikkatli olunması gereken bir döneme gelindi. Aşırı sağı yükselmesi Türkleri siyasette daha etkin olmaya götürmesi lazım” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN DİPLOMASI YÜRÜTMESİ GEREK BİR DURUM”

Türkiye’nin diploması yürütmesi gerek bir süreç olduğunu aktaran İsmail Ermağan, “Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri çoktan donduruldu. Bu ilişkiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilerletelim düşüncesine rağmen bu aşırı sağın da yükselmesiyle aslında dondurulmuş bir seyirde duruyor. Avrupa’yı sadece aşırı sağ yönetmiyor, liberaller, sosyalistler ve Hristiyan demokratların makul insanların Avrupa’sına hala bir ümit var. Aşırı yükselmesi Avrupa değerlerinin yıkılması anlamına gelir ama makul bir çoğunluk da var. Bundan sonraki 5 senede 10 senede çoğunluk aşırı sağın mı eline geçecek yoksa makul bir çizgide mi gelecek? Bu biraz da Putin’e bağlıdır. Korku içinde insanlar aşırılışa bilir. Bu arkadaşlar Türkiye’nin denge politikasında ve Avrupa’nın güvenliği konusunda önemini anlamadılar. Anlamak üzere de biat ettiler. Bu sebeple de bu sarmal Türkiye, Rusya ve Avrupa üçgeninde devam edecek gibi görülüyor. Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde ekonomik anlamda Gümrük Birliği’ni yenilemelidir. Vize, göç konusunda avantaj sağlamalı ve maden üyelik söz konusu değil özellikle Euro birliği konusunda Türkiye baskısını yapmalıdır. Avrupa’daki seçimleri tamamen siyah veya beyaz görmüyorum. Dikkatli olunması gereken Türkiye’nin de diploması yürütmesi gereken bir durum olarak görüyorum. Oradaki aşırıcıların karşısında yürüyen insanlar da var. O makul insanlarla artık beraber hareket etme zamanı diye düşünüyorum” dedi.

Yorum yapın