Bu hipertansiyon öldürücü – Sağlık Haberleri

Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kadriye Memiç Sancar, sıklıkla geç ve yanlış teşhis edilen Pulmoner Hipertansiyon (PH) hastalığı ile ilgili bilgi verdi. Dünya çapında Pulmoner Hipertansiyon ile yaşayan 25 milyondan fazla insan olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Sancar, “Pulmoner Hipertansiyon (PH), akciğerlerde basıncın yükselmesiyle ortaya çıkan tansiyon yüksekliğidir. Hastanede veya ev içerisinde kolumuzdan ölçtüğümüz tansiyondan farklıdır. Bir kişinin Pulmoner Hipertansiyonu olduğunda, akciğerlerdeki damarlar hasar görür, daralır veya sertleşir. Kalbin sağ tarafı bu yüksek basınca karşı çalışırken yorulur, kanı pompalamak için ekstra çaba harcar. Eğer bu durum erken fark edilip tanı ve tedavi süreci başlamazsa, sağ kalp yetmezliğine ve ölüme yol açabilir. Pulmoner Hipertansiyonu ilerleyici, ciddi bir hastalıktır” dedi.

TEŞHİS EDİLMESİ ZOR OLABİLİR

Pulmoner Hipertansiyonun belirtilerini ise Doç. Dr. Sancar şöyle sıraladı: “Nadir görülen bu hastalıkta, nefes darlığı, baş dönmesi ve yorgunluk gibi semptomlar görülebilir. Bu semptomlar yaygın, birçok hastalıkta da görülebildiğinden hastalık genellikle teşhis edilmeden yıllar geçer veya Astım/KOAH gibi değerlendirilip tedavi başlanır, yanlış teşhis edilir. Pulmoner Hipertansiyon da gördüğümüz diğer semptomlar arasında göğüs ağrısı, bayılma, ayak bileklerinin veya karnın şişmesi, kuru öksürük sayılabilir.”

PULMONER HİPERTANSİYON MERKEZLERİ

Erken ve doğru tanı ile uygun tedavinin Pulmoner Hipertansiyon hastalarının yaşam kalitesini uzatabildiğini ve iyileştirebildiğini söyleyen Doç. Dr. Sancar, “Nefes darlığı şikayeti ile kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarına başvuran hastalarda Pulmoner Hipertansiyon tanısı akılda tutulmalı, şüphe duyulan hastalar Pulmoner Hipertansiyon Merkezleri’ne yönlendirilmelidir” dedi.

6 DAKİKA YÜRÜME TESTİ

Herkeste Pulmoner Hipertansiyon gelişebileceğini belirten Doç. Dr. Sancar, bu hastalıktaki tanı yöntemlerini şöyle sıraladı: “Elektrokardiyografi (EKG), akciğer röntgeni, ekokardiyografi, solunum fonksiyon testleri, kan gazı, akciğer tomografisi, batın ultrasonu (USG), laboratuvar testleri, 6 dakika yürüme testi. 6 dakika boyunca yürütülen hastanın, efor kapasitesi ve efora yanıtı değerlendirilir. Takipler de tedaviye yanıtı değerlendirmede, risk sınıflandırmasında çok önemlidir. Kardiyopulmoner egzersiz testi gibi testler yapılabilir.”

SEYAHATTE HASTA DOSYANIZ YANINIZDA OLSUN

Doç. Dr. Sancar, bu hastalara şu önerilerde bulundu: “Aşırı fiziksel aktiviteden kaçınmalı, doktorların önerdiği egzersizler uygulanmalıdır. Sigara bırakılmalıdır. Hastalara gebelik önerilmemektedir. Bu nedenle doktorlarına danışarak uygun doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgi alınmalıdır. Uçakla seyahat sırasında ya da yüksek rakımlı yerlerde oksijen ihtiyacı olabileceğinden, tıbbi bilgilerini içeren bir dosyayı yanlarında taşımalı, seyahat öncesi doktorlarını bilgilendirmeliler.”

Yorum yapın