Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, Galatasaray Lisesi, Galatasaray Üniversitesi ve Galatasaray Kulübü ile ilgili çok konuşulacak bir yazıya imza attı. Galatasaraylıların büyük tepkisini çekecek yazısında, “FETÖ” göndermesi de yapan Korkmaz, şunları kaydetti:
“Eski diplomat ve siyasetçi Coşkun Kırca, Törkiş Gladyo’daki “Konsey” üyelerinden biriydi.
24 Ekim 1960 tarihinde, Yassıada’da Adnan Menderes ve arkadaşları aleyhine tanıklık yapmıştı.
***
ÖNE ÇIKAN VİDEO
“Evet, Ben Selanikliyim” kitabının yazarı Ilgaz Zorlu, 2000’deki bir röportajda Mösyö Kırca’dan şöyle bahsediyor:
“Her ne kadar reddetmiş olsa da; Kırca, geçmişte bir Fransız gazeteciye Sabetayist kökenini itiraf etmişti!”
DEEP THROAT (DERİN GIRTLAK)
Müteveffa Baron Kırca, medyamızdaki Sarı-Kırmızı formalı Teke Tek’çi Leon’un “Derin Gırtlak” misali başöğretmeniydi.
***
1992’de G.Saray Üniversitesi kurulurken İnan Kıraç ile birlikte önde gelen iki isimden biriydi.
FRANSARAY
Galatasaray Lisesi’ndeki, 50. ve 75. yıl mezunlarının madalya töreninde konuşan G.Saray Eğitim Vakfı Başkanı Kıraç şöyle demişti:
“Yüz elli sene evvel kurulan bu yapı, Türkiye’de laikliğin başladığı kurumdur. Laikliği, hiçbir zaman bırakmayalım.”
(Hürriyet, 4 Aralık 2017)
***
Prof. Dr. İsmail Aydoğan ile Mutlu Sadık Fidan’ın yazdığı “Küresel Sermaye ve Eğitimin Dönüşümü” adlı kitapta şu satırları okuyoruz:
“Pozitivizm Tanrı inancını yok etmek için büyük çaba harcadı. Bu amaçla hemen her ülkede temsilcileri vasıtasıyla gayesine ulaşmaya çalıştı.
En çok üzerinde durulan devletlerden biri Türkiye’dir. (…)
1868’de G.Saray Lisesi’nin açılmasıyla birlikte birçok Fransız hoca memlekete getirilerek bu lisede ders vermeye başladı.
Aynı tarihlerde Robert Kolej de yeni düşüncelere uzanan iki kapıdan biriydi.
Bu okullar, pozitivizm hareketinin Türkiye’ye girişine uygun ortamı hazırladı.”
(Hece Yayınevi/ Ocak 2024/ S: 34-35)
ON ÜÇ YIL ÖNCE
Erdoğan, Başbakan iken G.Saray’ın Arena Stadı’nın açılışında yuhalandı. (14 Ocak 2011)
Hükümet, anılan işbu kulübü “stadyum sahibi” yaparken; onlar bu şekilde “teşekkür ediyorlardı!”
Genel seçimlerden altı ay önce yaşanan bu büyük protestoyu kim organize etmişti?
KASET GÜNLERİ
Baykal’a yönelik kaset operasyonundan üç ay önce yaşanan bir olaya tanıklık eden CHP’li Yılmaz Ateş, şöyle demişti:
“İnan Kıraç partimize geldi, Deniz Bey’e ‘O ekibi listeye alma!’ dedi.
Sonra, kaset çıktı, Baykal tasfiye edildi.”
(25 Mayıs 2011)
PARALEL KUMPASLAR
FETÖ, 3 Temmuz 2011’de Fenerbahçe’ye “Şike” Kumpası düzenledi: Kulübün Başkanı Aziz Yıldırım hapse atıldı.
***
Sadece futbolda değil siyasette de derin neticeleri hedefleyen bu kumpas…
2012’de peş peşe gerçekleştirilen FETÖ operasyonlarının habercisiydi!
İlker Başbuğ’un tutuklanması (6 Ocak) ve MİT Krizi (7 Şubat) atakları; nihayetinde Erdoğan’ı tasfiye etmeyi amaçlıyordu.
***
Dönemin G.Saray Başkanı Ünal Aysal, “Bu ateş üflemekle sönmez” diyerek FETÖ kumpasına tam destek verdi.
***
“Derin G.Saray” diye tanımladıkları Bay Kıraç ise “Ünal Aysal’ı ben Başkan yaptım” diyordu. (28 Ocak 2013)
***
Uzun seneler evvel yani 1979 yılının son çeyreğinde…
O dönemde adı sanı bilinmeyen Aydın Doğan’ın “elinden tutarak” onun Milliyet gazetesini satın almasını sağlamıştı, Kıraç…
Komprador Burjuvazinin televizyoncusu Mehmet Ali Birand’ın da başöğretmeniydi.
DÜNDEN BUGÜNE
Suna-İnan Kıraç’ın kızları İpek Kıraç’ın Oksijen gazetesinde yer alan röportajında şu başlık vardı:
“Babamın tutumunu ne duygusal, ne de mantıken anlamam, kabullenmem mümkün değil” (10-16 Mayıs 2024)
***
İpek Kıraç, annesi Suna Kıraç’ın vasiyeti dolayısıyla, Koç Holding’in “Yaklaşık yüzde 12 hissesine” miras yoluyla sahip olmuştu.
Babası İnan Bey ise vasiyetnamenin iptali için Yargı yoluna gitti…
Kızı hakkında da “evlatlıktan ret” davası açtı!
KÜFÜRBAZ UNITED
Futbolculuğunda Locaefendi’sinin ilk on birinde “Hakan Şükür Firarda” ile birlikte top koşturan “Kokan Acre” ise günümüzde “Kharampiyon” unvanlı bir küfürbaz…
Bu utanmaza “Cennet, anaların ayakları altındadır” hadisini hatırlatıyoruz!
***
Leyla Alaton’la uçaktaki muhabbetinden bu yana geçen altı senede “ayaklarını yerden kesecek” şekilde acayip pohpohlandı…
-Peki ya, final?
-Malum küfürlü tezahürata eşlik etmesi, tam da zurnanın “zırt” dediği yerdi!
***
Bay Küfürbaz’ın topçuluk yıllarında…
Törkiş Gladyo’nun Baronu İzhak Alaton, Locaefendi’sini “Yahudi lobisi ile buluşturan kişi” idi!
BAY “ÇİFTE BY LOCK”
Futboldaki “3 Temmuz 2011” Paralel Kumpas sürecinin günümüzdeki temsilcisi olan Sarı Kırmızı formalı Mauro Böyükekşi, diyor ki:
“-Futbol, bilimin farklı disiplinleri ile…
Yolu, sürekli kesişen bir spordur.”
***
-Güler misiniz, ağlar mısınız?
***
Bu minvalde, isabetli tanımlama şudur:
Kurgusal, Korumalı ve Kollamalı “Süper Ayak Oyunları Ligi”nin yolu; sürekli Paralel Yapı’nın farklı maskeler taşıyan elemanları ile kesişiyor!
Bir başka söyleyişle…
-3 Temmuz, Kriptolar’ın eliyle sürüyor! (…)”