Akşam gazetesi yazarı Murat Özer, CHP’li belediyelerin yandaş sanatçılara yüksek meblağlarda ödeme yapmasına yönelik eleştirilerde bulundu. Özer, halkın sırtından kazanılan paraların sanatçılara ve konser organizasyonlarına harcandığını vurguladı. Özer, şunları kaydetti:
“Ne diyordu Sezen? “Vur usta tamburun tellerine, hanendeler çağlasın”. Vurgun o kadar büyük ve o kadar sıradan ki artık, çağlayanlar gibi akıyor hanendeler paradan nehirlere. Nereden bilecek sazendeler her dokunduğunda saza, vurgun yediğini bu millet. Elleri patlayıncaya kadar alkışlaması bu yüzden olsa gerek.
Mehmetçik’e destek vermek için sınıra giden sanatçılara “rezil adamlar” diyen Kılıçdaroğlu’nu duyanınız var mı? Hani şu başkanlıktan indirildiğinden bu yana her konuda konuşan sabık genel başkanı. Partisinin belediyelerinin sanatçılara dudak uçuklatan rakamlarda ulufe dağıtması karşısında susma orucu tutuyor herhalde. Meğer yalakadan sanatçı oluyormuş, değil mi Kemal Bey?
İstanbul’dan, Ankara’dan, Anadolu’nun pek çok şehrinden şişirilmiş milyonluk faturalar yağıyor halkın tepesine. Fakat Özgür Özel’in tek derdi soyguna dönüşen bu konserler silsilesinde Zerrab’ın eski karısının sahneye çıkması olmuş. Bu konserlerden en az 80 tane daha verilmiş Ankara’da Özgür Bey, zurnanın sesi arşa ulaştı, siz duymadınız mı?
“Biz sanatçının CHP için çalışanını, üstün hizmetleri karşılığında milletin cebini boşaltanlarını severiz” deyiverin de herkes rahatlasın. Gerçi bu soygun düzeninde en az günahkâr olanlar sanatçılar. Beş yıldızlı otel patronlarına beş milyon fatura kesen güzide sanatçılarımız, iş “halkın sırtı” olunca on beş milyon lira kesmişler sadece.
Asıl parayı ajanslar götürmüş. Hani seçimlerden önce partinin kampanyasında görev alıp, seçimlerden sonra belediyenin tüm ihalelerine konan ajanslar. Sadece bir konserde aldıkları hizmet bedeli elli beş milyon lira olunca Mansur Yavaş himmet buyurup düzeltmek zorunda kaldı: “Rakamları abartmayın, 45 milyon verdik” diye.
Yavaş yarıştan çekilsin diye fahiş faturalarla şantaj yapanların Ankara’dan aşağı kalır yanı yok elbette. İBB’nin konser ve etkinlikler adıyla 2 Eylül’de duyurduğu ihalenin bedeli yaklaşık 800 milyon lira.
Parti sanatçısı olmak kolay değil şüphesiz. Yangın, sel ve depremlerde meydana dökülüp, çoğu asparagas bilgiyle kara propaganda yapacaksınız. Yetmeyecek, seçim kampanyası başlayınca kolunuzda kazla, elinizde kazmayla biteviye çalışacaksınız.
Olsun. Nasılsa pek çok ülkeden daha büyük bütçesiyle belediyeler emrinizde. Başkan isimli küçük imparatorların partideki yoldaşlarına bavul bavul dağıttıklarından kalan kısım bile milyonları buluyor. Her şey Türkiye için.
Takdir etmek lazım lâkin yeteneklerini. Bunca cürufun içinde rezil olmayıp, bir de üste çıkmayı başarmak büyük maharet.”