“Bu oran yüzde 60’a çıkabilir”

Dolar/TL tahminleriyle dikkat çeken ünlü ekonomist Selçuk Geçer, enflasyona ve alım gücüne ilişkin çarpıcı ifadeler kullanarak yurttaşları uyardı.

Ünlü ekonomist Selçuk Geçer, yıl sonu enflasyon verilerini işaret ederek, kritik uyarılarda bulundu. 

Ekonomik çalkantılar ve git gide artan hayat pahalılığı, yurttaşların en önemli meselesi olarak önlerinde duruyor. Özellikle Aralık ayında netleşecek asgari ücret zammı, milyonlarca çalışan ve emeklinin beklentilerini de şekillendiriyor.

Bu zammın, yaşam maliyetine karşı bir rahatlama ve refah sağlayıp sağlamayacağı merak konusu olurken, Selçuk Geçer’in değerlendirmeleri dikkat çekti.

“PİYASADAKİ GERÇEK ENFLASYONU YANSITMIYOR” 

ENAG ve TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri arasındaki farkları analiz eden Geçer, gerçek enflasyonun resmi verilerin ötesine geçtiğini savunarak, “Gerçek hayattaki enflasyon, ENAG’ın verilerinin dahi üzerinde. Enflasyon azalmıyor, yalnızca artış hızı yavaşlıyor. Eylül ayı itibarıyla TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 48 civarında. Ancak bu oran, piyasadaki gerçek enflasyonu yansıtmıyor” dedi. Geçer, ENAG’ın verilerinin hayatın içindeki duruma daha yakın olduğunu belirtti.

“TÜİK, GIDA AĞIRLIĞINI YÜZDE 10 GİBİ GÖSTERİYOR”

Ekonomist Selçuk Geçer, TÜİK’in enflasyon sepetindeki ağırlıkları eleştirerek, gıda ve kiranın gerçekteki öneminin verilere yansıtılmadığını vurguladı. Geçer, “TÜİK, gıdanın ağırlığını yüzde 10 gibi gösteriyor ama insanların hayatında bu oran yüzde 60’a çıkabilir. Aynı şekilde, kira giderlerinin de düşük gösterildiğini görüyoruz. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları, maaş zamlarını belirlerken esas alınıyor, bu da çalışan ve emeklileri daha da zor duruma sokuyor” şeklinde konuştu.

“VATANDAŞIN ALIM GÜCÜNÜN DAHA DA AZALMASI ANLAMINA GELİR”

Yıl sonu için TÜİK’in yüzde 40-45 aralığında bir enflasyon oranı açıklayabileceğini öngören Geçer, ENAG verilerinin ise yüzde 100’lere çıkabileceğini ifade etti. Selçuk Geçer, “Kasım ve Aralık aylarında enflasyonun normal şartlarda yükselmesi beklenir. Bu durum, TÜİK ve ENAG arasındaki farkın açılmasına yol açar. Ancak TÜİK’in verilerine göre zamlar yapılırsa, bu da vatandaşın alım gücünün daha da azalması anlamına gelir” şeklinde konuştu.

Yorum yapın