F-35, F-16… Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni dönem

ABD’de çekişmeli geçen 60. başkan seçimi sonrası sular durulmaya başlasa da seçimi kazanan Cumhuriyetçi Donald Trump’ı, iç ve dış politikada birçok sorun bekliyor.

YENİ DÖNEMDE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİ BEKLEYEN MESELELER

Başkanlık seçimleri sonrasında Beyaz Saray’a gelecek ABD yönetimi ile Türkiye arasında yeni dönemde ele alınması gereken pek çok mesele bulunuyor.

Türk-Amerikan ilişkilerindeki en sıcak konu başlığı, ABD’nin Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG’ye süren desteği. ABD’nin terör örgütüne desteğinin NATO müttefikliğiyle bağdaşmadığını vurgulayan Türkiye, örgüte sağlanan desteğin kesilmesini istiyor. ABD yönetimi ise DEAŞ’la mücadele bahanesiyle PKK/YPG’yi sahadaki ortağı olarak tanımlıyor.

ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA), Türkiye-ABD ilişkilerinin son yıllardaki en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin istediği füze savunma sistemlerini vermeye yanaşmayan, buna karşılık Rus S-400 hava savunma sistemlerinin alınmasını bahane göstererek CAATSA yaptırımları uygulayan ABD, uygulamanın sonlandırılması çağrılarına şu ana kadar olumlu yanıt vermedi.

ABD’nin S-400’leri bahane ederek F-35 savaş uçakları programından çıkardığı Türkiye’ye, program sırasında yaptığı katkılardan ötürü 1 milyar 450 milyon dolar borcu bulunuyor. Türk tarafının tespit ettiği tutar ile bunun ne şekilde tahsil edileceğine ilişkin görüşmeler sürüyor.

2016’daki hain darbe girişiminin ardından ABD’yi daha fazla mesken tutan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının Türkiye’ye iade taleplerine Washington yönetimi duyarsız kaldı. Türkiye, bu konuda ABD yönetiminin adım atması için baskısını sürdürüyor.

İki NATO müttefiki arasındaki temel meselelerden bir diğeriyse F-16 savaş uçaklarının tedarik edilmesi. ABD Kongresinin Türkiye’ye F-16 satışına onay vermesinin ardından sürecin aksaklık yaşanmadan tamamlanması müttefiklik ilişkileri bakımından önem arz ediyor.

İsrail’in Gazze’deki soykırımı 7 Ekim 2023’ten bu yana devam ederken birçok ülkenin lideri bölgesel savaş tehdidine karşı uyarıda bulunuyor. Bu ülkelerin başında gelen Türkiye, İsrail’e koşulsuz desteğini sunan ABD’nin İsrail’e silah ve mühimmat yardımlarını kesmesini istiyor.

ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu kaldırması da Türkiye-ABD hattında gerginliğe sebep oluyor. Türkiye, ABD’nin hamlesini Kıbrıs Adası’ndaki silahlanmayı artıracak ve bölgedeki hassas dengelere zarar verecek bir tehdit olarak algılıyor.

Türkiye ile ABD arasındaki önemli meselelerden biri de Rusya-Ukrayna Savaşı. 2022 yılında başlayan savaştaki jeostratejik ve jeopolitik rolü nedeniyle Türkiye hem ABD hem de uluslararası kamuoyu nezdinde “çatışma çözümü aktörü” olarak sahneye çıktı.

Bu süreçte hem Rusya hem de Ukrayna ile doğrudan görüşen nadir ülkelerden biri olan Ankara’nın bu güçlü pozisyonu, son dönemde Türkiye’ye oldukça mesafeli duran ABD Kongresinde dahi büyük takdirle karşılandı.

Yorum yapın