Kaşıntılı döküntü; on çocuktan 1 ila 2’sinde görülüyor

“Bebekleri uykudan uyandıracak kadar kaşıntı olabilir”

/

Dr. Mazmanoğlu atopik dermatitin genellikle dirsek önleri, diz arkaları gibi kıvrımları, boynu, göz kapaklarını, yüzü, bilekleri, el ve ayak üstlerini etkilediği bilgisini verdi. Hastalığın yaşa göre 3 klinik forma ayrıldığını belirten Dr. Mazmanoğlu “1 yaşından küçüklerde görülen bebek formunda yanaklar, alın ve çenede belirgin döküntüler şeklinde başlayan lezyonlar bir süre sonra gövde, kol ve bacaklara yayılmaya başlar. Bebekler kaşıntı sebebiyle huzursuzdur ve sıklıkla uykularından uyanırlar. Anaokulu ve okul çağındaki çocuklarda görülen formunda genellikle dirsek ön kıvrımlarında, diz arkalarında, boyunda, ellerde ve ayaklarda görülür. Çocukların yüzde 80’inde hastalık yaklaşık yedi yaşında ortadan kalkar. Yetişkinlerde ise ya çocukluktan itibaren devam eder ya da yetişkinlikte alevlenebilir. Yetişkinlerde, genellikle üst göz kapağı tutulumu ön plana çıkar. Ancak yüz, dudaklar, boyun, el içleri ve ayak tabanları da tutulabilir” diye konuştu.

“Çocuklarınız için sülfatsız şampuan kullanın”

/

Genetiğin rolünden bahseden Dr. Mazmanoğlu ebeveynlerden birinde herhangi bir alerjik hastalık olduğunda, çocukta atopik egzama gelişme riskinin yüzde 20 ila 40 olduğunu ifade etti. “Bu çocuklarda en etkili korunma yöntemi doğumdan itibaren sülfatsız sabun, şampuan ve yumuşatıcı kullanmaktır. Ürünlerin köpürmesi ve cildi daha iyi temizlemesi için kullanılan sülfatlar, zaten hasarlı olan cilt bariyerini yok ederek başarılı bir tedaviye izin vermez. Ayrıca çok sıcak veya soğuk suda uzun süreli banyolardan kaçınılması önerilir. Kurulama, mikroskobik partiküllerin oluşumunu önlemek amacıyla herhangi bir sürtünmeden kaçınılarak sadece havluyu cilde uygulayarak yapılmalıdır” dedi.“Hastalıkla yaşamayı öğrenmek gerekiyor”Günümüzde atopik dermatitin kesin bir tedavisi olmadığını ve bu hastalıkla yaşamayı öğrenmenin önemini vurgulayan Dr. Mazmanoğlu “Tedavi tamamen bireyseldir. Bir hastada işe yarayan tedavi şekli başka bir hastada aynı derecede etkili olmayabilir. Lokal tedavi hastalığın evresine göre akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Uzman dermatolog muayenesi şarttır ve önerileri dikkate alınmalıdır” dedi.

Yorum yapın