1950’ye kadar cumhuriyet yoktu! Halk CHP’ye karşı sandıkta direndi

Star yazarı Resul Tosun, Cumhuriyet’in ilanının 1923’te gerçekleşmesine rağmen esas cumhuriyete 1950’de geçildiğini belirtti. Tosun, tek parti döneminin baskıları nedeniyle anayasanın din ile bağının kesildiğini vurguladı. Halkın bu müdahalelere tepkisini 1950 seçimlerinde gösterdiğini ifade eden Tosun, cumhuriyetin gerçek ruhuyla anayasada yeniden tanımlanabileceğini belirtti. Resul Tosun, şunları kaydetti:

“29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyet ilan edilmiştir. 1924 yılında da cumhuriyetin fabrika ayarlarını belirleyen anayasa yapılmıştır.

24 anayasası İslam’ı devletin dini olarak belirlemiş (madde 2) ve İslam ahkâmını uygulamayı (madde26) esas almıştır.

Ancak cumhuriyet sadece ilan edilmekle kalmış; asıl cumhuriyete 1950 yılında geçilmiştir.

Geçen süre içerisinde kurulan tek parti iktidarı, hiçbir siyasi harekete fırsat tanımamış; bu süreçte cumhuriyetin fabrika ayarlarını değiştirmiş; anayasanın din ile ilişkisini kesmiş ve CHP’nin ilkelerini anayasaya derç ederek cumhuriyetin ilkesi ilan etmiştir.

Bu süreçte hiçbir partinin siyaset yapmasına izin verilmemiş, yapılan değişikliklerin hiçbiri halka sorulmamıştır!

Bugün cumhuriyetin özellikleri diye anlatılan ilkeler cumhuriyetin değil CHP’nin ilkeleridir.

Öyle ki 1950 yılında cumhuriyete geçme kararı verildiğinde halkın tepkisini gören CHP seçim vaadi olarak CHP ilkelerinin anayasadan çıkartılacağını vadetmiştir!

17 Kasım 1924 tarihinde Kazım Karabekir paşanın başkanlığında Rauf Orbay, Fethi Okyar ve Ali Fuat Cebesoy gibi Milli Mücadele komutanlarının kurduğu ve milletin yoğun teveccüh gösterdiği Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası(partisi) 5 Haziran 1925’te kapatılmıştır.

1930 yılına gelindiğinde batının Türkiye’deki yönetimi dikta olarak algılamasına mani olmak için Atatürk Fransa sefiri Ali Fethi Okyar beye 12 Ağustos 1930 tarihinde Serbest Cumhuriyet Fırkasını muvazaa partisi olarak kurdurmuş hatta Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım da bu partinin kurucuları arasında yer almıştır.

Halk tek parti icraatlarından öylesine yaka silkmiştir ki bu muvazaa partisine bile yoğun bir teveccüh göstermiş bunun üzerine 18 Aralık 1930 da parti feshettirilmiştir!

Her iki partinin kapatılması CHP’liler tarafından gericilerin yuvalanması şeklinde gerekçelendirilmektedir!

Gericiler dedikleri milletin kendisidir!

Fikir hürriyeti desen hak getire.

Dindarların zaten konuşma hakkı yoktu ama solcular bile nefes alamaz haldeydi. Bugün CHP’lilerinin yere göğe sığdıramadıkları Nazım Hikmet bile tek parti iktidarı boyunca kodesten çıkamadı!

CHP, kendisini milletin üstünde gören ve milleti, dininden tarihinden kültüründen koparıp Batılılaştırmayı ilke edinen bir parti olarak icrayı hükümet etmiş ama milletin tepkisiyle karşılaşmıştır.

Millet eline geçen ilk fırsatta ona iktidar kapısını kapatmıştır.

Zaman zaman iktibas ediyorum. Birileri inkâr etse de Atatürk’ün şu tespiti hakikatin ta kendisidir:

“Laikiz dedik, dinle ilişiğimizi devlet olarak kestik. Cumhuriyetiz dedik, rejimimizi tehlikeye düşürmemek için saltanat devrini kötüledik, kazanılmış büyük zaferleri bile birkaç satırla geçiştirmeye başladık. Latin harflerini aldık, yeni kuşakları binlerce yıllık geçmişinin hazinesinden yoksun bıraktık.” (Atatürk’ün Fikir kaynakları, Milliyet 15 Kasım 1974)

Hülasa 29 Ekim 1923 cumhuriyetin ilan edildiği tarihtir.

Cumhuriyete geçiş ise halkın özgür iradesiyle yönetimi belirlediği 14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşmiştir.

Daha sonra yapılan darbelerle CHP ilkeleri yine cumhuriyet ilkeleri olarak dayatılmıştır.

İlanının 101. yılı cumhuriyetin ruhuna uygun bir anayasa için milat olabilir!

Olması dileğiyle!”

 

Yorum yapın