İmalat sanayimizin dönüşümü için yeni enstrümanları devreye alıyoruz

Kacır, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından İstanbul’da düzenlenen 2. MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Zirvesi’nde (MUST) yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sanayisine, üretimine, kalkınmasına ve istihdamına sağladığı değerler kadar, geliştirdiği projelerle teknoloji altyapısına da önemli katkılarda bulunan MÜSİAD’ın organize ettiği zirvenin son derece kıymetli olduğunu dile getirdi.

Bakan Kacır, zirvenin bu yılki temasının “Hamle Yap” olmasının MÜSİAD’ın Bakanlık ile aynı vizyonda olduğunu gösterdiğini söyledi.

Cumhuriyet döneminde Türk sanayisinde yapılanlardan bahseden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2000’li yıllara adım atarken ülkemiz, üretimi sınırlı, iş gücü kısıtlı, sahip olduğu potansiyel bastırılmış, adeta kabuğuna çekilmiş, kabiliyetleri ise sindirilmiş bir durumdaydı. Cumhuriyetimizin ilk döneminde kısıtlı imkanlara rağmen ülke kalkınmasına yönelik temeller atılmış, sanayinin gelişmesine yönelik yatırımlar yapılmıştı. Fakat bu kalkınma çabası sonraki dönemde ivme kaybetti. Kamu eliyle gerçekleşen sanayi yatırımlarındaki verimsizlikler, stratejik yatırımların da hızının kesilmesine neden oldu. Türk özel sektörü ise uzunca bir dönem üretimi öğrense de rekabetçi üretim gücünü kazanmakta zorlandı. Yaşanan istikrarsızlık hali, yatırımların sürekliliğine ket vurdu. Nihayetinde, ‘montaj sanayi’ bile ancak sınırlı alanlara yayılabildi.”

Kacır, 1970’li yıllarda ağır sanayi hamlesini gerçekleştiremeyen, 1980’lerdeki dünyaya açılma stratejisini güçlü bir sanayi altyapısıyla hayata geçiremeyen Türkiye’nin ticaretle elde ettiği büyüme ivmesini, kalıcı bir refah artışına dönüştüremediğini belirterek, internet ve bilgisayar teknolojilerinde gerçekleşen devrimlerin tüm dünyayı etkisi altına aldığı 1990’lı yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarsızlık dönemini yaşadıklarını anlattı.

– “MİLLİ GELİRİMİZİ 238 MİLYAR DOLARDAN 1,1 TRİLYON DOLARA ÇIKARDIK”

Bakan Kacır, yeni bin yıla bu zor koşullarda adım attıklarını kaydederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü ve sarsılmaz iradesiyle, yılmadan, pes etmeden ve hedeflerinden bir adım bile geri adım atmadan 22 yıla asırlık kazanımlar sığdırdıklarını aktardı.

Son 22 yılda sanayi ve teknoloji altyapısının nereden nereye geldiğine ilişkin örnekler paylaşan Kacır, şu ifadeleri kullandı:

“Milli gelirimizi son 22 yılda 238 milyar dolardan 1,1 trilyon dolara çıkardık. 2002 yılında dünyanın en büyük 18. ekonomisi olan Türkiye, her yıl ortalama yüzde 5,4 büyüyerek bugün satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi haline geldi. Sayılarını 191’den 362’ye yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. Sanayi üretimini 3,2 katına çıkardık, istihdamı 3,9 milyondan 6,7 milyona yükselttik. Sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık.”

Kacır, otomotiv ihracatını 14, beyaz eşya ihracatını 9, kimya ve makine ihracatını 11, çelik ihracatını 7, mobilya ihracatını 16, ilaç ihracatını 12 katına yükselttiklerini bildirdi.

– “İMALAT SANAYİMİZİN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN YENİ ENSTRÜMANLARI DEVREYE ALIYORUZ”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, bugün sayıları 104’ü bulan teknoparklarda 11 bine yakın firmanın teknoloji geliştirme çalışmaları yürüttüğünü belirterek, özel sektör bünyesinde yer alan ve sayısı 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezinde çalışan mühendis ile teknisyenlerin yüksek katma değerli üretimin önünü açan çalışmalar yürüttüğüne işaret etti.

“Bugün Türkiye, Çin’den Avrupa’nın ortasına kadar uzanan geniş kuşakta en fazla sayıda ürünü, rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir.” diyen Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Önümüzdeki dönemde katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm odaklı olarak imalat sanayimizin dönüşümü için yeni enstrümanları devreye alıyoruz. Yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE’den seri üretime; uçtan uca, bütüncül bir destek mekanizması kuran Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile bugüne kadar 100 milyar liranın üzerinde yatırımı harekete geçirdik. Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi (YTAK) programımızla, yüksek teknoloji yatırımlarına cazip koşullarda ve uzun vadeli finansman sağlıyoruz. Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının adresi kılacak, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı geçtiğimiz aylarda ilan ettik. Programla, yatırımcılarımıza proje bazlı yatırım teşviklerinin yanında pazar geliştirme destekleri, cazip koşullarda finansman ve uygun yatırım alanları sunuyoruz.”

– “YENİ TEŞVİK ENSTRÜMANLARINI DEVREYE ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Bakan Kacır, sanayinin ikiz dönüşümünde, kamunun yalnızca teşvik eden değil aynı zamanda rehberlik eden bir yaklaşıma sahip olması gerektiği anlayışıyla “Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programlarını” kamuoyu ile paylaştıklarını anımsattı.

Kacır, “Dünya Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ve Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile 750 milyon dolarlık finansmanı sanayicilerimize, KOBİ’lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunarak, Türk sanayisini yeşil dönüşümde örnek ve öncü hale getiriyoruz. Sanayicilerimizin ikiz dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda yeni teşvik enstrümanlarını devreye almayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin geleceğinin parlak ve önünün açık olduğunu dile getiren Kacır, “Bizi uzun vadede başarıya götürecek unsur katma değerli, rekabetçi bir üretim ve stratejik yatırım anlayışıdır. Sizlerin de desteğiyle Türkiye Yüzyılında, Milli Teknoloji Hamlesi ile sanayimizi, üretim altyapımızı yüksek teknolojiyle ve katma değerle besleyerek güçlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.

– “TUSAŞ’A SALDIRI BİZİ YOLUMUZDAN BİR AN BİLE ALIKOYAMAYACAK”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, jeostratejik ve jeopolitik konumlarının kendilerine her daim tetikte ve her geçen gün daha güçlü olmaları gerektiğini hatırlattığını söyledi.

Türkiye’nin şahlanışa geçtiği zamanlarda ayağına prangalar vurulmak istendiğini vurgulayan Kacır, “En son, güzide kurumumuz TUSAŞ’a (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi) gerçekleştirilen menfur saldırı, savunma sanayimizin hasımlarımızın hedefinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Şunu herkes bilsin ki bu hainlerin karanlık ve alçak eylemleri bizi yolumuzdan bir an bile alıkoyamayacak.” şeklinde konuştu.

Kacır, hainlere inat daha fazla çalışacaklarını ve üreteceklerini, savunma sanayisi projelerini daha hızlı hayata geçireceklerini dile getirdi.

İsrail’in tüm dünyanın gözü önünde 40 binden fazla insanını katlettiğine dikkati çeken Kacır, dünyanın bu soykırımı canlı yayında seyrettiğini, katliamların adeta sıradanlaştığını, son dönemde bu saldırganlığın Filistin topraklarını aşarak Lübnan’a uzandığını anlattı.

Uluslararası kurumların bu zulmü engelleyemediğine vurgu yapan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu çıplak gerçeklik karşısında hiçbir tereddüt etmeden bir şey yapmak zorundayız: O da Milli Teknoloji Hamlesi’dir. Bu hamleden vazgeçmemektir, namerde muhtaç olmamaktır. Türkiye’mizin istikbalini, istiklalini kendi geliştirdiğimiz sistemlerle muhafaza edebilmektir. Savunma sanayisindeki teknolojik başarıları her alana taşıyabilmektir. Finans teknolojilerinde bağımsız olmaktır. Gıda teknolojilerinde, sağlık teknolojilerinde, tarım teknolojilerinde, enerji teknolojilerinde yerli ve milli kabiliyetlerimizi sonuna kadar geliştirmektir. Tüm bunları yine vatan, millet, bayrak sevdalısı MÜSİAD’lılarla ve Türkiye’nin üreten gücü sanayicilerimizle birlikte gerçekleştireceğimize inanıyoruz.”

Yorum yapın