Grip mevsimi – Sağlık Haberleri

İnfluenza virüsünün yol açtığı grip, bir enfeksiyon hastalığı. Havaların soğumasıyla birlikte grip görülme sıklığı da artıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Şirin Elmi, gripten korunmak için alınması gereken önlemleri anlattı. Uzm. Dr. Elmi, “Gripten korunmada kişisel hijyen çok önemlidir. Özellikle çocukların ve tüm bireylerin kişisel hijyen konusunda bilinçlenmeleri, hayatları boyunca hastalıklardan korunmalarında büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

BULAŞMA İÇİN RİSKLİ ALAN

Gribin, influenza virüslerinin sebep olduğu yüksek ateş, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı ile gibi belirtiler verdiğini söyleyen Uzm. Dr. Elmi, şöyle dedi: “Hastalık belirtilerinin başlamasından 1 gün önce bulaştırıcılık başlar ve 7 gün süresince devam edebilir. Küçük çocuklarda bulaştırma süresi 10 güne kadar uzayabilir. Enfeksiyon öksürme, hapşırma, konuşma esnasında çıkan damlacıklarla ve solunum yolu salgılarının ağız, burun mukozası ve göze teması ile yayılır. Öksürük ya da hapşırık sırasında ağız ellerle kapatıldığında virüsler ellere, oradan da dokunulan çeşitli yüzeylere bulaşır. İnsanlar bu yüzeylere elle temas ederek, virüsü alırlar ve ellerini ağızlarına, burunlarına ve gözlerine temas ettirerek, hastalığı yayarlar. 1 metrelik mesafe bulaşma için riskli alandır. Virüs 0-4 C arasında haftalarca canlılığını sürdürebildiği için kış aylarında daha sık enfeksiyon oluşturur.”

AŞI KORUYOR

Gripten korunmada en etkili yollardan bir tanesinin de aşı olduğunu belirten Uzm. Dr. Elmi, “Grip aşısının içeriği her yıl yenilenmektedir. Aşı ile vücuda verilen cansız influenza virüs antijenleri, savunma hücrelerini harekete geçirir ve vücutta virüse karşı savunma oluşturur. Savunma hücrelerinin oluşması için 2-3 haftalık bir süre geçmesi gerekir. Bu süreden sonra vücut, influenza virüsü ile karşılaştığında, daha önceden aşı ile vücut, virüsü tanımış olduğu için hastalık oluşmasını önlemektedir. Koruyuculuğu yüzde 80 civarındadır. Grip aşısı canlı virüs içermediği için gribe, sebep olmaz” dedi.

EL HİJYENİ ÇOK ÖNEMLİ

UZM. Dr. Elmi, günlük yaşantıda tüm ihtiyaçları karşılayan ellerin, birçok bulaşıcı hastalık taşıyabileceğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Temiz görünen ellerde hastalık yapıcı binlerce mikroorganizma bulunabilir. Grip, sarılık, ishal yapan etkenler, bağırsak parazitleri, eller aracılığı ile ağza, oradan da vücuda yayılır. Çocuklar, vücut dirençleri daha zayıf olduğu için daha kolay hasta olurlar. Özellikle tuvaletten sonra ellerin gerektiği gibi yıkanmaması, okulda çocuklar arasında yapılan silgi, kalem gibi eşyaların alışverişinde bile mikrop transferine neden olur. Öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara bulaşan hastalık yapıcı mikroplar eller aracılığıyla vücuda alınabilir.”

1 DAKİKA BOYUNCA YIKAYIN

EL yıkamanın, diğer birçok bulaşıcı hastalıkta olduğu gibi gribin bulaşmasının engellenmesinde altın kural olduğunu belirten Uzm. Dr. Elmi, nasıl el yıkanacağını ise şöyle anlattı: “El yıkarken, ellerin bütün yüzeyleri ve parmak araları su ve sabun ile iyice köpürtülerek yıkanmalıdır. Suya ulaşılamayan durumlarda alkol içeren el antiseptikler kullanılabilir. Yıkama süresi en 1 dakika olmalıdır. Eller normal zamana göre daha sık ve şüpheli yüzeylere temastan sonra yıkanmalıdır.

5 GÜNDEN FAZLA SÜRÜYORSA DİKKAT

GRİBİN, çoğunlukla hastaneye gitmeyi gerektirecek bir hastalık olmamasına rağmen 5 günden fazla süren 38°C ve üstü ateş, koyu iltihaplı balgam, zor nefes alma veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, ishal ve kusma gibi şikayetler oluştuğunda ise mutlaka bir hastaneye başvurmak gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Elmi, şöyle dedi:”Risk altındaki kişilerin ve gribe yakalanmak istemeyen herkesin grip aşısı olması gerekir. 60 yaş üstü olanlar, huzur evlerinde yaşayanlar, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlarda, sağlık çalışanlarında gribin riski daha yüksektir.”

İSTİRAHAT EDİN

GRİBİN tedavisinde istirahatin çok önemli olduğunu ve bulaştırıcılığı önlemek için hastalık belirtilerinin geçmesinden bir gün sonrasına kadar sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Elmi, şunlara dikkat çekti: “Bol sıvı alınmalı, beslenmeye dikkat edilmeli ve sigara içilmemeli. Hastalık bir virüs tarafından oluşturulduğu için antibiyotik kullanımı gereksiz ve faydasızdır.”

Yorum yapın