Lübnan Hizbullah’ının yeni lideri Naim Kasım, lider seçildikten sonra ilk kez kameraların karşısına geçti. Hasan Nasrallah’ın halefi Kasım İsrail’le savaşamaya devam edeceklerini vurgularken “İsrail insanlığın yüz karası!” dedi.
Kasım yaptığı konuşmada “Çok fazla cesaret göstermemiz gerekiyor ama zaferin bizim olacağından eminiz.” açıklamasında bulundu. Hizbullah’ın İsrail ile savaşmaya devam edeceğini söyleyen Kasım, “İsrail insanlığın yüz karası” dedi.
“DİRENİŞİN BAYRAĞI YÜKSELİYOR”
Hizbullah’ın genel kadrosunun hepsinin mücahitlerden oluştuğunu söyleyen Kasım, “Beni bu ağır göreve seçtikleri için teşekkür ediyorum. Bu bana güvendiklerinin kanıtıdır. Direnişin bayrağı yükseliyor. Bu emanettir. Rehberimiz Nasrallah’ın rehberi aynen devam edecek. Savaşın gereklerini yapacağız. Bu aşamanın gereklerini yerine getireceğiz.” açıklamasında bulundu.
“GAZZE’Yİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Gazze’yi desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Kasım, “Bizim direnişimiz işgalcilere karşı çarpışmakla başladı. İsrail 75 yıldır Filistinlileri öldürüyor, kutsal değerlerimize saldırıyorlar, katliamlar yapıyorlar.” dedi ve şöyle ekledi:
“Netanyahu ‘Lübnan’ı siyonistlere açacağız’ dedi. ABD ve İsrail’in proje oyunlarına direnişimiz sürecek. Bizim bunların karşısında durmamız farzdır. Vahşi bir grupla karşı karşıyayız. Bu savaş çağrı cihazları ile başladı. Biz defalarca kez ‘savaş istemiyoruz’ dedik. Ama eğer bize savaş açılırsa bütün gücümüzle ve bütün varlığımızla karşı dururuz ve inşallah zafere ulaşacağız. Biz İsrail ve Amerika bizi yönetmesin diye, Filistin’i özgürleştirmek için savaşıyoruz. İran’a gelince o bizi destekliyor ve bizden bir şey istemiyor.”
‘NEDEN DİYE SORULMASIN’
Naim Kasım, İsrail’in 1978 yılında uluslararası kararlara rağmen Lübnan’ı işgalew devam ettiğini hatırlattı. Lübnan işgaline karşı da Gazze’nin yanında olacaklarını dile geitren Kasım, “Filistin direnişimizi ve milli direnişimizi kırmak için yaptılar bunu neden çünkü sınırda bir güvenlik hattı oluşturup yerleşkeleri çoğaltmak istediler. Tam olarak istedikleri zamanda savaşı başlattılar. Ama Allah’a hamdolsun bizler önce Gazze’ye destek savaşıyla başladık ve siyonistlerin Lübnan’ı işgal projelerini hezimete uğrattık. Direniş, İsrail’in bu uğursuz projelerini boşa çıkardı ve biz İsrailliler’in eline bahane vermemek adına elimizden geleni yaptık. Diyorlar ki ‘israil’e bahane vermeyin.’ İsrail bahane dinlemiyor ki zaten. Direniş hem savunma yapıyor hem saldırıyor.” şeklinde konuştu.
“BUNLARA KARŞI DURMAMIZ FARZDIR”
İsrail’in bölgedeki işgalinin bir parçası olarak ABD’yi hedef gösteren Kasım, “Bu İsrail’in sadece Gazze’ye savaşı değil. Dünyanın bütün savaş imkanlarını İsrail’e sundular, sırf bölgedeki direnişi kırmak için. Bu Amerika tarafından yönetilen bir oyundur. Bütün vahşilikleri yapıyorlar, soykırım işliyorlar. 43 bin şehit verildi Gazze’de, 100 bin yaralı var ve dünyanın umurunda değil. Bu hiç kimseyi uyandırmıyor mu? Oyun oynayan çocukların nasıl öldürüldüğünü görmüyor musunuz? Bu dünyayı uyandırmıyor mu? Vahşice kan döküyorlar ve suç işliyorlar ve biz bunların karşısında durmayalım mı? Bizim bunların karşısında durmamız farzdır.” dedi.
“SAVAŞ ÇAĞRI CİHAZLARIYLA BAŞLADI”
Lübnan’a açılan savaşların çağrı cihazlarıyla başladığını söyleyen Kasım açıklamalarına şöyle devam etti:
“Gelecek nesillerin inşasını bu direniş yapacaktır. Bizler şu anda Lübnan’a savaş aşamasındayız. Bu savaş çağrı cihazlarıyla başladı. 17 Eylül’de ve defalarca kez söyledik ‘biz savaş istemiyoruz’. Gazze’ye ilk destekten itibaren şehidimiz Hasan Nasrallah da savaş istemediğimizi söylüyordu. Ama bize zorla savaş açılırsa kendi kararlarıyla kendi topraklarını savunmak için savaşacağız.Kimsenin projesinden yana değiliz. Kendi toprağımızı özgürleştirmek için savaşıyoruz. Bizim projemiz bu. Kendi ülkemizin özgür olması için savaşıyoruz ve İsrail ve amerika bizi yönetmesin diye savaşıyoruz. Biz evet bedel ödüyoruz ve fedakarlıklar yapıyoruz ama özgürlük, onur ve vatanımızı özgürleştirmek, Filistin’i özgürleştirmek için savaşıyoruz.İran İslam Devleti bizi destekliyor, bizden bir şey istemeden bizi destekliyor. İran’ı değil Lübnan’ı özgürleştirmeye çalışıyoruz. İsrailliler bizim gençlerimizle savaştığında biz kendi sınırlarımızda savaşıyoruz. İran’ın bizim savaşımıza ihtiyacı da yok ama bizim kanaatimiz neyse İran’ın kanaati de odur.”
“11 GÜNDE TOPARLANDIK”
Hizbullah’ın İsrail’in işgaline karşı kendi topraklarında savaştığını dile getiren Kasım, çağrı cihazlarından sonra 11 günde toparlandıklarını belirterek sözlerine şöyle son verdi:
“Biz bütün direnişe destek veren Yemen’e ve Irak’a destek oluyoruz. Kimseden bir beklentileri de yok. Görüntü nettir, kendi topraklarımızda savaşıyoruz. İşgal edilen topraklarımızı özgürleştiriyoruz, kimse bizi bir şeye zorlamıyor.Üçüncü olarak, savaş meydanı ve yapılması gerekenler; 17 Eylül’de çağrı cihazı olaylarıyla karşılaştık ve 18 Eylül’de de telsizler patladı. 4 bin mücahit erkek ve kadın, siviller, sağlık çalışanları etkiledi. Bu çağrı cihazları sivillere de dağıtılmıştı. Bu savaş, anormal bir şekilde sürüyor. Eğer telsizler ve çağrı cihazları patlaması bir ordunun başına gelse ordu yıkılır, devletin başına gelse devlet yıkılırdı. Dünyada hangi grup bunu yaşasaydı çok acı bir durumla karşılaşırdı. Hemen arkasından büyük şehit rehberimiz Hasan Nasrallah şehit edildi. Doğal olarak bu kadar çok sayı kaybettik. Doğal olarak sarsıldık. Bilin ki acı çektik, ağır bir darbe yedik ama 17 Eylül’den 28 Eylül’e kadar 11 gün bu Hizbullah tekrar boşlukları doldurdu ve alternatifler hemen yerlerine geçtiler. Savaş meydanı zaten bunu ispatlıyor.”