Kurtuluş Tayiz, Türk milliyetçilerinin ayrıştırıcı, bölen ya da parçalayan değil, birleştirici olduğunu söyledi. Tayiz, bu ülkede bugüne kadar Türk-Kürt savaşı yaşanmadıysa bunda Türk milliyetçiliğinin ve özellikle de Devlet Bahçeli’nin payının büyük olduğunu belirtti. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra başlayan Kürt asimilasyonunun CHP’nin eseri olduğunu ifade eden Akşam gazetesi yazarı Tayiz, Türkiye’de sol, sosyal demokrat ve liberallerden daha çok milliyetçiler ve muhafazakâr demokratların bin yıllık kardeşlik hukukunun farkında hareket ettiklerini kaydetti. İşte Kurtuluş Tayiz’in yazısı:
“Yakın siyasi tarihe bakarak söyleyebiliriz ki Türk milliyetçileri ayrıştırıcı, bölen ya da parçalayan değil, birleştiricidir. Aynısını PKK’nın güdümündeki Kürt milliyetçiliği için söylemek mümkün değil. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ezber bozan “açılımı” işte bu ayrıştırıcı, bölücü Kürtçülüğü zayıflatacak bir nitelik taşıyor.
Bu ülkede bugüne kadar Türk-Kürt savaşı yaşanmadıysa bunda Türk milliyetçiliğinin ve özellikle de Devlet Bahçeli’nin payı büyüktür. Terör örgütü PKK’nın tüm kışkırtmalarına karşın Türkler ve Kürtler sağduyuyla hareket etmiş, Türk milliyetçileri bu tuzağa düşmemiştir.
Bahçeli’nin daha önce de defalarca sarf ettiği şu sözler Türk milliyetçilerinin kılavuzu niteliğindedir: “Tükler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Türkler ve Kürtler, bugün ortak tehlikeler karşısındalar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler.”
Malazgirt Zaferi’nden Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar Türkler ve Kürtler ortak hareket etmiştir. Aralarında bin yıllık bir kardeşlik hukuku gelişmiştir. Türk-Kürt kardeşliği her tarihsel sınamadan başarıyla geçmiştir.
Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra başlayan Kürt asimilasyonu ise CHP’nin eseridir. Kürtlere kulaklarını tıkayıp ayaklanmaları kanlı bir şekilde bastıran CHP’dir. Devletin resmi politikası haline getirilen inkâr-ret ve asimilasyon politikalarına AK Parti iktidarı döneminde, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından son verilmiştir. CHP’nin katlettiği bin yıllık Türk-Kürt kardeşliğini ipten alan, kurtaran yine Erdoğan’dan başkası değil.
Türkiye’de sol, sosyal demokrat ve liberallerden daha çok milliyetçiler ve muhafazakâr demokratlar bin yıllık kardeşlik hukukunun farkında hareket ediyorlar. Türkiye solu ayrıştırıcı ve bölücüdür; PKK güdümündeki Kürt milliyetçiliği sadece ayrılıkçı ve bölücü değil; aynı zamanda dışa bağımlı ve ipleri Batı emperyalizminin elinde olan bir siyasi akımdır.
Açılım süreçleri bin yıllık kardeşliğimizi koruma ve kurtarma adına atılan adımların sonucunda gelişmiştir. Siyasi ve kişisel fayda güdülmemiştir. Ülkenin birliği ve beraberliğini güçlendirmeyi, yani Türkiye kaygısı öncelenmiştir. Bu süreçleri ‘siyasi çıkarlara’ bağlamak son derece yanlıştır. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıyla ittifak içinde olan CHP’nin ve genel başkanının da özellikle bu üsluptan kaçınması gerekiyor.”