Yüksek faiz ortamı, yapısal sorunlar ve konjonktürel gelişmelerin etkisiyle büyüme performansı zayıflayan Almanya, bir süredir resesyonla karşı karşıya.
Avrupa ekonomisinin önde gelen ülkelerinden Almanya’da ekonomik kriz giderek derinleşmeye devam ediyor. İngiltere merkezli The Economist, bir zamanlar Avrupa büyümesinin motoru olan ülkenin, Avro Bölgesi için artık bir yük haline geldiğini yazdı.
Haberde, Rusya’nın işgal etmesinin ardından artan enerji fiyatları, ardından Çin’in aşırı endüstriyel kapasitesi Almanya ekonomisini etkileyen dış sebepler olarak sıralandı.
Almanya’nın özellikle Rus gazına bağımlı olmasıyla enerji sıkıntısının etkisi, ülkenin fiyat seviyesini daha da yukarı çekti. Yirmi yıldan uzun bir süredir ilk kez, Almanya Avro Bölgesi’ndeki akranlarına göre bir maliyet avantajına sahip görünmüyor.
Alman ekonomisi Avro Bölgesi’nin gerisinde kaldı (The Economist)
Ekonomik zayıflığın sadece dış etkenlere bağlı olmadığı vurgulanan analizde, Almanya’nın sorunlarının daha derin olduğu ve birçoğunun içeriden kaynaklandığı ifade edildi. Büyük pazarlıklar sonucu Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) arasında kurulan hükümetteki üçlü koalisyonun ise siyasi iyileştirmeler için engel teşkil ettiği bildirildi.
ENDÜSTRİYEL ÜRETİM ZORLUK ÇEKİYOR
The Economist’in analizine göre kimyasallar, metal işçiliği ve kağıt üretimi gibi enerji yoğun endüstriler özellikle sert bir darbe aldı. Bu sektörler Alman endüstriyel üretiminin sadece yüzde 16’sını oluşturuyor ancak endüstriyel enerjinin neredeyse yüzde 80’ini tüketiyor. Birçok firma daha yüksek enerji maliyetlerine üretimi durdurarak yanıt verdi.
ÇİN ALMANYA İÇİN ARTIK BİR RAKİP
Habere göre Almanya’nın Çin ile ekonomik ilişkisi değişti. 2010’larda iki ülkenin büyümesi birbirini tamamlarken bugün Çin, Almanya’yı geride bırakacak bir üretime imza atıyor.
Almanya Çin’e otomobil, kimyasal ve makine sattı ve karşılığında tüketim malları ve piller ve elektronik bileşenler gibi ara girdiler satın aldı. Şimdi Çin, bir zamanlar ithal ettiği şeylerin çoğunu kendisi üretebiliyor ve özellikle Alman ekonomisin temeli otomobillerde, ihracat pazarları için ciddi bir rakip haline geldi.
“EN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ OLACAK”
Almanya bu rekabet gücü kaybıyla uğraşırken, aynı zamanda demografik değişimlerle de mücadele etmek zorunda. Son yıllarda ülkenin yaşlanan nüfusu yüksek göçle dengeleniyor. Ancak artık daha az göçmen geliyor ve bu da firmaları işçi açığıyla baş başa bırakıyor. Uluslararası Para Fonu, (IMF) Almanya’nın çalışma çağındaki nüfusunun önümüzdeki beş yıl boyunca yılda yüzde 0,5 oranında küçülmesini bekliyor; The Econonmist’in analizine göre bu, herhangi bir büyük ekonominin en büyük düşüşü olacak.
“GERGİNLİK GÖSTERMEYE DEVAM EDECEK”
Almanya’nın mücadele ettiği resesyonunun hem Almanlar hem de daha geniş Avro Bölgesi için acı verici olduğu kaydedilen analizde “Gelecek yıl daha düşük enflasyon ve daha düşük enerji maliyetleriyle sağlanacak bir ekonomik toparlanma, yapısal sorunları hafifletmeyecek. Almanya ekonomisi, pandemi başlamadan çok önce, Rusya Ukrayna’yı işgal etmeden ve Çin zor durumda olan endüstrilere para atmaya başlamadan çok önce gerginlik belirtileri gösteriyordu. Önümüzdeki bir süre daha Almanya ekonomisi gerginlik belirtileri göstermeye devam edecek.” denildi.