Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ‘109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde açıklamalarda bulunuyor. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet milletinin hizmetindedir. Kibirli yöneticiye tolerans göstermeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde “109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni”nde konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından derlenenler;

Her biriniz Türkiye’ye hizmet etmek üzere yola revan olmanın heyecanını yaşıyorsunuz. Tüm ilçelerimiz bizim için önemlidir ve birinci sınıf hizmeti almaya layıktır. Küçük büyük, gelişmiş geri kalmış ayrımına gitmemenizi rica ediyorum. Ülkemize sığınan bir çarelere kardeşlik görevimizi ifa etmek de görevimizdir. Mağdurların feryadına kulak tıkamak Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz. Sizden bu noktada hassasiyet ve özveri bekliyorum.

İlçelerimizde görev yapan Kaymakamlarımızdan hassasiyet ve özveri bekliyorum. Hangi kökene, meşrebe, kimliğe, inanca, görüşe, mensup olursa olsun, milletimizin her bir ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır.

Milletin adamı olmada hakiki devlet adamı olunmaz. İlçelerinde Cumhurbaşkanını ve devlet adamı devleti temsil eden kaymakamlarımız görev göz, duyan kulaktır. Her bir vatandaşımızın derdiyle dertlenmek en büyük sorumluluğunuzdur.

Biz millet olarak tarih boyunca nice büyük devletler kurduk. milyonlarca kilometrekarelik alanı atlarımızın nal sesleriyle inlettik. Sınırları bir dönem Afrika’dan Avrupa’nın ve Asya’nın ücra köşelerine uzanan devletimizle milyonlarca insanı huzur içinde yönettik. Tarihte kurduğumuz devletlerin iki taşıcıyı oldu. Biri adalet diğeri de merhametti. Aynı durum bugün de geçerli. Türkiye bir hukuk devletidir, bir merhamet medeniyetidir. 

“DEVLET MİLLETİNİN HİZMETİNDEDİR”

Devletle millet arasındaki mesafe açılırsa yaptığımız hizmetlerin hiçbir anlamı olmaz. Biz iki tecrübeyi de yakın tarihte yaşamış bir ülkeyiz.

Devletle millet arasında duvarlar ören, devletle milleti farklı konumlara yerleştiren elitist zihniyetin ülkemize çok büyük zararları oldu. Milli iradenin askıya alındığı dönemlerde devlet vatandaşlarının bir kısmını tehdit kaynağı olarak gördü. Dış görünüşüyle, kılık kıyafetiyle, kadınların başörtüsüyle, erkeklerin saçı ve sakalıyla çok uğraştılar. İrticacı, takunyalı, tarikatçı, cemaatçı, laik, antilaik, ilerici gerici diye insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Sırf inancını özgürce yaşamak istediği için, sırf annesinin dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız bedelini ödedi. Bunun bedelini, demokrasimiz, devletimiz ve milletimiz ödedi.

Vatandaşına üstten bakan, vatandaşların bir kısmını tehdit kaynağı gören bürokratik holigarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır. İlkemiz, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Osmanlı’yı 6 asır ayakta tutan ilke işte budur. En ufak bir sapmaya izin veremeyiz.

Detaylar gelecek…

Yorum yapın