Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan dikkat çeken “Filistin” hamlesi! Hepsini gönderme kararı aldı

Haber7 yazarı Mehmet Acet, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın hakaret davalarından kazandığı paraları Filistin’e gönderdiğini söyledi. Acet, Erbaş’ın bu bağışları Filistin halkına yardım amacıyla kullandığını belirtti. Erbaş’ın bu yardımları yaparken büyük bir sorumluluk hissettiğini vurgulayan Acet, Erbaş’ın Gazze için düzenlediği yardım kampanyalarını anlattı. Mehmet Acet, özetle şunları kaydetti:

“(…) Önceki akşam gazeteci arkadaşlarımız Hacı Yakışıklı ve Fazlı Şahan’la birlikte Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’la bir araya geldik ve takriben üç saat boyunca sohbet ettik.

(…) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sırf böyle bir görev yürütmesi hasebiyle örgütlü bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyasının hedefi oluyor.

Çoğunlukla yalan haberler üzerinden, ağırlıklı olarak sosyal medyada ama aynı zamanda özellikle muhalefete yakın geleneksel medyada bu karalama kampanyası yürütülüyor.

Yalan dolan haberler derken örneğin;

“Diyanet İşleri Başkanı’nın oğlu içki tüketiyor” türünden bir haberden söz ediyor Erbaş.

Halbuki kendisinin erkek evladı bile yokmuş.

Örneğin, Diyanet İşleri Başkanı Londra’da kendisine ev satın aldı türünden başka bir asparagas haber…

İşin gerçeği, Diyanet İşleri Başkanı’nın Sakarya’da kooperatif üzerinden zamanında aldığı evi dışında yurt içinde yahut yurtdışında bir mülk sahibi olmaması…

Örneğin, pandemi döneminde uydurulan bir başka haber:

Kovide yakalanan Diyanet İşleri Başkanı Amerikan Hastanesinde tedavi görüyor…

İşin doğrusu ne peki?

Aslında Kovide yakalanan Erbaş, Ankara Şehir Hastanesi’nde tedavi görmüş.

Bir konuşmasında camii yapımı ile alakalı bir Hadis okuduğu için Ali Erbaş’a, dönemin CHP Sözcüsü  Faik Öztrak “Diyanet İşleri Başkanı Cennetten arsa dağıtıyor” diye açıklama yapmış.

“Kim dünyada bir mescit bina ederse Allah onun karşılığını cennette verir” şeklinde bir Hadis kendisinin aktardığı.

Böyle durumlarda bu suçlamaları yöneltenleri doğrudan aradığı da oluyormuş Ali Erbaş’ın.

Örneğin, Faik Öztrak kendisine durumu bizzat izah edince özür dilemek zorunda kalmış.

Ancak kamuoyuna yönelik bir suçlamayı, başka kimsenin haber olamayacağı türden bir yöntemle özürle geçiştirmek ne kadar doğru?

O da ayrıca tartışılır.

Şimdiki CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Diyanet’e karşı Faik Öztrak’a karşı daha saygısız bir üslupla hareket ettiğini de görüyoruz.

Cuma hutbesine yönelik, içinde “Saçmalık, hadsizlik” gibi kavramlar kullanarak açıklamalar yapmıştı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a kendisine dönük hakaretleri mahkemeye taşıyıp taşımadığını sordum.

Götürüyormuş.

“3 bin tane davam var” dedi.

Sonra da ekledi:

Buradan gelen gelirleri, Diyanet Vakfı’nın Filistin ve Gazze için açtığı hesaba yönlendiriyorum. Yani bu gelirleri Filistinliler için harcıyorum”.

“Sistemli ve istemli” bir şekilde yürütülen kampanyadan insanın etkilenmemesi söz konusu olamaz tabi.

“Bazen uykusuz geceler geçiriyoruz” diyor Erbaş Hoca.

Ama dirayetle işini yapmaya da devam ediyor.

Şimdiye kadar 60 ilde, kendi görev sahasına giren konularda derinlikli programlar yürütmüş.

Gittiği her yerde bir gece muhakkak kalıyor, üniversitelerde konferanslar düzenleyip, üniversite öğrencilerine, İslam’ın bilimle ilişkisine dair konuşmalar yapıyormuş.

“Bir şey yapmasak, burada otursak kimse bir şey demeyecek” diyor Erbaş.

Ama aleyhine yıpratma kampanyası yürütülüyor diye bu çalışmalardan vazgeçmek gibi bir niyetinin de olmadığını beyan ediyor.”

 

 

Yorum yapın