Büyük değişimin ‘1’ ve ‘0’ kodları…

Teşbihte hata olmasın.

Dolayısıyla vereceğimiz örnek alınganlık yaratmasın. Ama yine de teşbihte özenli davranmaya da gayret gösterelim…

Merhum Vehbi Koç‘un bana da hediye ettiği hatıratında bir bölüm vardı. Diyordu ki…

“Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene. İşin varsa bir sıfır daha koymalısın. İş seninse üç sıfır daha koymalısın, İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha. Araban varsa bir sıfır. Yazlığın varsa bir sıfır daha. Daha da sıralanabilir sıfırlar hanesi… Ancak, “Sağlığın” varsa 1 koyarsın başına. O zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere!..”

Şimdi bu anlatımdan hareketle…

AK Parti’de kongre süreçleri başlarken, büyük değişimin yol haritası hazırlanırken, bir tespitimi paylaşayım.

Yeni ve yenilikçi kadrolar, yazın siyasi haneye bir sıfır. Yeni söylem, yeni iletişim dili, ekleyin iki sıfır daha. Geçmişten geleceğe köprü kurma iddiasını, tecrübeyi, güven verme becerisini, yönetim birikimini ekleyin siyasi hanenin sıfırlarına. Adalet ve kalkınma heyecanını, insan haklarını, Türkiye merkezli diplomasiyi, yerli ve milli atılımları art arda sıralayın, her biri için yine birer sıfır atın. Ülke adına tüm umutlarınızı sıralayın ve sıfırların sayısını artırın…

Ancak bir gerçek var ki…

Gerek AK Parti gerekse devlet yönetimi açısından tüm sıfırların başına gelecek “1” çok önemli.

İşte o “1”, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan!

Dikkat ederseniz, “1” diyorum fakat “Tek” veya “Tek adam” demiyorum. Tüm sistemi ve memleketin kaderini bir kişiye bağlama ısrarında da değilim. Hele, kişilere dayalı kutsamayı hiç kabul etmiyorum. Buna karşın… Reel politiği görüyor, küresel gelişmeleri izliyor, risk analizleri yapıyor ve belli sonuçlara ulaşıyorum.

***

AK Parti’nin gelecek tasarımı, kurumsal yeniden yapılanması ve devletin kilit taşının sağlamlığı açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün olduğu kadar 3.5 yıl sonra da nerede olacağı pek çok hesabı ve dengeyi kökten etkileyecek.
Elbette, Erdoğan’ın da anayasal görevleri belli bir süre ile sınırlı. Ama Erdoğan’ın siyasetine veya Erdoğan siyasi ekolüne tarih ve takvim koymak hem doğru hem de mümkün değil.
Yakın tarihe, Türkiye’nin idari ve zihni dönüşümüne damga vurması bir yana bölgesel ve küresel süreçleri okuması, çevre ülkelerin halklarına ilham kaynağı olması, gerektiğinde ödenecek bedelleri göze alarak milli çıkarları koruması, insani dış politika kavramını yerleştirmesi, adil dünya düzeni arayışı ile insanlığı uyandırması ve burada sayamayacağım kadar pek çok özellik ve faktör Erdoğan’ı, yarınları da etkileyecek rol model olarak hep ayakta tutacak.
Ama şimdi gerekli olan
Erdoğan’ın milleti birinci sıraya alarak, devlet için ortaya koyduğu ilkelerin farklı dönemin kuşakları tarafından içselleştirilmesi, deneyim ile takviye edilmiş gençlik aşıyla siyasi ve milli bağışıklığın güçlendirilmesidir.
Unutmayalım! “1 olmak” aynı zamanda “1’lik olmak” demektir!

Yorum yapın