170 kilometrelik sessizlik… Beyrut bu kadar yakınken neden hâlâ uyuyoruz?

Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, savaşların ekranlardan izlenmesinin sıradanlaştığını ve tehlikenin giderek yaklaştığını dile getirdi. Lübnan’ın sadece 170 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen halkın tehlikeyi ötelemesinden yakınan yazar, tehlikenin ne kadar yakında olduğunun altını çizdi. Şeker, şunları kaydetti:

“(…) Yıllar önce ilk defa Irak bombalanırken canlı yayında takip etmiştik.

Siyah ekranda bir takım ışıklar vardı.

Ne olduğu tam anlaşılmıyordu.

Bugünlerde savaşı yine ekrandan izliyoruz. Daha doğrusu, saldırıları.

Bu defa daha ayrıntılı görüntüler çıkıyor karşımıza.

Bunun bir sonraki aşaması ne olabilir?

Herhalde şudur:

Kendi ülkemiz, kendi şehrimiz, nihayet kendi binamız hedef alınırken, ‘olayı’ ekrandan seyretmek.

*

Bu böyleyken… Sır değilken…

“Tehlike yakın” diye düşünüp bunu dile getirerek hepimizi uyaranlarla dalga geçmeye çalışmak nasıl bir kafadır?

Ha bir de İsrail’e atılan birkaç cılız füze hakkında konuşanların “İsrail’in bunu hak ettiğini düşünmüyorum” diyenler çıkmıyor mu içimizden…

Boş tenekenin çıkardığı sese hasret bırakıyorlar insanı.

*

Lübnan’ı bize çok uzak sanıyoruz. Algı öyle. Çünkü zihnimizde ötelemişiz hep.

Misal Almanya hemen şurası, İngiltere az ötesi ama Beyrut pek çoğumuza çok uzak geliyor.

Biri sesini yükseltip “Sadece 170 kilometre” diye hatırlatınca hayrete düşüyoruz.

Bir de alaya almak için çabalayanlar çıkıyor.

Ölçse baksa, en fazla üç beş kilometre fark görecek.

170 değil de 173 olması neyi değiştirir sayın dangoz? (…)”

 

Yorum yapın