Son yıllarda yapılan araştırmalar, doğum tarihinin bireylerin zeka seviyeleri üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’nun yayınladığı çalışmalara göre, doğum ayı ile bilişsel gelişim arasında belirgin bir ilişki mevcut.
Eylül Doğumluların Avantajı
Toronto Üniversitesi, Florida Üniversitesi ve Illinois’deki Northwestern Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir araştırma, ABD’deki 1,2 milyon okul çocuğunun bilişsel gelişimini inceledi. School Starting Age and Cognitive Development başlıklı çalışma, özellikle Eylül ayında doğan çocukların, diğer aylarda doğan akranlarına kıyasla daha yüksek not ortalamalarına sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, bu durumun temel nedeni, Eylül doğumlu çocukların okula başladıklarında yaşlarının daha büyük olması.
Gelişim Farklılıkları
Eylül ayında doğan çocuklar, Ağustos ayında doğan akranlarına göre neredeyse on bir ay daha büyük olabiliyor. Bu yaş farkı, bilişsel ve akademik gelişim üzerinde önemli bir etkiye sahip. Özellikle Ağustos doğumlular, en düşük not ortalamalarına sahip olarak dikkat çekiyor. Araştırmacılar, Eylül ayında doğan bireylerin üniversiteye gitme olasılıklarının daha yüksek olduğunu ve akademik başarılarının zamanla daha da artabileceğini öne sürüyor.
Sonbahar ve Yaz Bebeği Olmanın Etkileri
Ancak, doğum tarihi akademik başarıyla sınırlı değil. Araştırma, sonbahar veya yaz aylarında doğan çocukların “başarısız” olarak tanımlanan akranlarına yetişme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Bu durum, eğitim sürecinin ilerleyen dönemlerinde bireylerin gelişimlerinde eşitlenme olasılığının yüksek olduğunu vurguluyor.
Suç ve Doğum Ayı
Araştırma, Eylül ayında doğan bireylerin hapse girme ihtimalinin daha düşük olduğunu da ortaya koydu. Bu durum, doğum tarihinin bireylerin yaşamlarının farklı alanlarındaki sonuçlarını etkileyebileceğini gösteriyor. Yani, zeka ile doğum ayı arasındaki ilişki, yalnızca akademik başarıyla sınırlı kalmayıp, sosyal davranışlar üzerinde de etkili olabiliyor.