Türk savunma sanayiinin önde gelen kuruluşlarından ROKETSAN, uluslararası yaptırımlara rağmen tamamen yerli üretim yapabildiğini duyurdu. ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, şirketin artık yurtdışından hiçbir kritik parça almadığını ve tüm üretimin yerli imkanlarla gerçekleştirildiğini açıkladı.
GDH Defence’ta yer alan habere göre, Murat İkinci, yaptığı açıklamada, “Bize uygulanan yaptırımlara teşekkür etmek lazım. Çünkü ROKETSAN şu anda uzunca bir zamandır hiçbir malzemeyi yurtdışından tedarik edemiyor,” diyerek, yaptırımların beklenmedik bir etkisine dikkat çekti.
Çelik Kubbe açıklaması
ROKETSAN’ın karşılaştığı zorlukları aşma sürecini anlatan İkinci, “Biz bu engellerin tümünü yerlileştirme çalışmalarıyla aştık. Şu anda bizim kritik olarak yurtdışından aldığımız hiçbir kritik parça yok,” ifadelerini kullandı. Genel Müdür, kontrol tahrik sistemleri, yakıt sistemleri, navigasyon sistemleri ve ileri malzemelerin tamamının artık yurtiçinde üretildiğini vurguladı.
İkinci, ayrıca Türkiye’nin balistik füze savunması konusundaki ilerlemelerine de değindi. SİPER Blok-1’in sahada görev yaptığını belirten İkinci, “ÇELİK KUBBE’nin burada temel gayesi bütün katmanlarda birbirlerini yedekleyecek şekilde bir altyapıya taşımak. Biz her bir kademeyi başarılı bir şekilde hayata geçirdik,” diyerek projenin önemine işaret etti.
İkinci, “Bundan sonraki aşamada SİPER Blok-2 füzesinin hayata geçmesiyle beraber bütünüyle hava savunmada bütün tehditleri kapsar hale geleceğiz. Bunu da çok kısa zamanda yapmayı hedefliyoruz,” sözleriyle Türkiye’nin hava savunma kapasitesinin artacağını belirtti.
Süpersonik ve hipersonik füze mesajı
İkinci, Türkiye’nin balistik füze savunması ve saldırı kabiliyetleri konusundaki ilerlemelerine de değindi. “Bu bir yarış. Hava savunma sistemleri kabiliyetlerini artırırken saldırı silahları da kabiliyetlerini artırıyor,” diyen İkinci, süpersonik ve hipersonik füzelerin önemine işaret etti.
ROKETSAN’ın balistik füze envanterini geliştirmeye odaklandığını belirten İkinci, “Şu ana kadar çok başarılı ürünleri sahaya sürdük. BORA ve TAYFUN bu ailenin ayrılmaz parçaları,” diyerek mevcut ürünlerin başarısını vurguladı. Gelecek planları hakkında da bilgi veren İkinci, “Bundan sonraki aşamalarda kabiliyetleri, menzilleri ve vuruş hassasiyetlerini geliştireceğiz. Biz balistik füze teknolojisinde çok iyi bir noktada olduğumuzu değerlendiriyoruz,” sözleriyle Türkiye’nin füze teknolojisindeki ilerleyişini müjdeledi.